1981 doğumlu İspanyol yazar Pedro Manas, “Ö.T.E.K.İ.” (Los O.T.R.O.S.) adını verdiği romanında, çocukların kurduğu yeni bir ‘gizli topluluk’la tanıştırıyor bizleri. Ama bilinen çocukluk romanlarının klişelerini tersine çevirerek. Güçlü, başarılı, maceraya hazır, zeka küpü çocuklar yok bu kalabalık toplulukta. Zaten romanın başarısı ve yeniliği de burada. Okuruna “’Ö.T.E.K.İ.’nin bir üyesi olmak ister miydiniz?” diye sormuyor Pedro Manas. Aksine “Hayat, kimseyi bir sıfata hapsetmeden birlikte yaşamayı başarınca güzel,” diyor.
Hikaye, ‘normal’ bir çocuk olan Franz Kopf’un göz doktoruna gitmesiyle başlıyor. Doktor, Franz’a ‘ambliyopi’ teşhisi koyuyor. Yani ‘tembel göz’ hastalığı. Tedavi için de Franz’a bir göz bandı veriyor. Sol gözünün daha çok çalışması için, iyi durumda olan sağ gözü bir çeşit korsan bandıyla kapatılan Franz, yeni bir hayata başlıyor böylece. Annesinin normalleştirme çabaları, kız kardeşinin alayları, öğretmenlerinin abartılı koruması, arkadaşlarının tuhaf bakışları arasında kalıyor Franz.
Örgütlenmenin önemi
Teneffüslerde bir köşeye çekilip kendi dünyasına kapandığında, başka çocukların da ‘görünmez olma-saklanma’ çabasında olduğunu fark ediyor. ‘Normal’ bir çocuk olarak geçirdiği günlerde, dikkat etmediği bu çocuklarla tanışmasını sağlayan ‘dışlanmışlardan’ İnek Jakob oluyor. Sonunda tam 23 çocuk birleşip ‘Ö.T.E.K.İ.’yi kuruyorlar. Yani “Örgütlenen Tuhaf Erkekler Kızlar İleri” topluluğu. Hepsi şifreli bir konuşmayla iletişim kurmaya başlıyor. Elbette okuldaki çocukların onlara taktıkları ‘İnek’, ‘Köftehor’, ‘Metal Yiyen’ gibi takma adlara da veda ediyorlar. ‘Köstebek’, ‘Çöp Öğüten’, ‘Demir Çene’, ‘Kule’ oluyor adları. Kahramanımız da, ‘Mortgöz Franz’dan ‘Kobra Göz Franz’a dönüşüyor.
Bu noktadan sonrası maceralara gebe. Topluluğun neler yaşadığını, hangi sorunlarla başa çıkmak zorunda kaldığını anlatmayacağım. Ama Pedro Manas’ı n iki vurgusu önemli. İlki örgütlenme bilinci. Örgütlenme denince herkesin tedirgin olduğu bir dünyada, bunun kötü bir şey olmadığını, aksine doğru bir örgütlenme yapısının sorunları çözmekte ne kadar faydalı olduğunu söylüyor.
Sürprizli son
İkinci konu da çözümün ‘intikam’da yatmadığı. Kimi zaman, hayat bizi öfke sellerine, intikam duygularına sürüklese de, kendimizi bu karanlığa kaptırmanın mutlu etmeyeceğini anlatıyor Pedro Manas. Yine okurun gözüne sokmadan, yine hikayenin bütünlüğünü bozmadan ve ders vermeye çalışmadan.
“Ö.T.E.K.İ. (Gizli Topluluk)” sadece on yaş üstünün değil, anne-babaların da keyifle okuyacağı bir kitap. Javier Vazquez’in çizimleriyle iyice güzelleşmiş bir macera. Ötekileştirmenin çokça konuşulduğu günümüzde, çocuklara herkesin bir diğeri için ‘öteki’ olduğunu sıkmadan anlatan bir roman. Sürprizli sonları sevenleri de mutlu edeceğini söylemeliyim.
Hepimiz ‘Ö.T.E.K.İ.’ topluluğunun bir üyesiyiz. Bunu kabul edip, birlikte yaşamayı başardığımızda daha güzel olacak bu dünya.
(Gizli Topluluk)
Javier Vázquez
Harika bir yazı. Tebrik ederim.