Dünya sirkinde havada elma çevirmek!

Çocukluğumdan beri jonglörleri ilgi ve gıptayla izlerim.

Hadi daha net olayım; kıskanırım.

Bir dönem üç top çevirmeyi denedim. Ortalama bir başarı elde ettim ama istikrarlı davranamadım.

Yıllardır Edinburhg Tiyatro Festivali’nin listesinde yer alan Gundini Juggling‘in İstanbul’a geleceğini öğrendiğimde heyecanlanma nedenlerimden biri buydu yani.

Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi Drama Sahnesi’ndeki gösterinin tanıtımında da vurgu jonglörlük üstüneydi: “9 jonglör, 80 elma ve 4 tabak takımı ile bir saatlik eğlence”

Hemen söylemeliyim ki “Smashed” bunlardan çok daha fazlası. Sean Gandini ve Kati Yla-Hokkala’nın sanat direktörlüğünde çalışan grubun merkezinde jonglörlüğün durduğu tartışmasız.

Yeni sirk denilen kavramın içine yerleştirilebilir Gandini Juggling. Bir ucu da performans tiyatrosuna dayandırılabilir. Ancak kendileri jonglörlüğün çevresine yerleşmiş daha “eğlenceli” tanımları seviyorlar.

Çocuksu bir eğlence değil bu. Örneği bu gösterilerinde de kolonyal bir imparatorluğun orta sınıf zevklerinden, cinselliğe, ırkçılık ve ötekileştirmeden, cinselliğe çok sayıda gönderme içeren bir metnin çevresinde ilerliyorlar.

Maiken düzeninde başlayan bir oyunun “delirium”la son ermesi boşa değil. Gerçekten bir paramparça olma haline giden yolda, tuhaf duraklar çıkıyor karşımıza. Jonglörlük bütün bu durakların birbirlerine bağlanmasında ilüzyonu gerçekleştiriyor. Havada dönüp duran elmaları izlerken, zihnimizde de türlü hikaye dönmeye başlıyor.

Yani sadece oyunun yönetmeni Sean Gandini değil, dramaturg John-Paul Zaccarini de ayakta alkışlanmalı.

Çok eğlenceli bir gösteri bu. Ama eski usül sirk eğlencesi değil, palyaçolar düşüp kalkmıyor.

Çok heyecanlı bir gösteri bu. Ama jonglörlüğün akıl almaz numaralarıyla değil, bu el-beden-zihin becerisinin, hikayenin akışkanlığına katkısıyla heyecanlanıyorsunuz.

Özetle bir çağdaş sirk var karşımızda. Dünya dediğimiz sirkin bir yansıması.

Karşınızda oyunun tanıtımında dendiği gibi sadece “Dünyanın en yetenekli jonglörleri” yok. Açıkçası bu cümleye sıkıştırılamayacak bir zihin var sahnede. Daha fazlasını izleyeceksiniz.

Dünya sirkinde, Adem’le Havva’dan bu yana elimizdeki elmaları atıp tutmaya devam ediyoruz. Böyle gelmiş, böyle gider.

Comments (3)

Güzel, devamı olacak gibi bir yazı olmuş

bir kez daha tarifsiz öfkelendim korkarım bu son da olmayacak. Anladım ki, daha çok yeni "love letters" ya da "P.Domingo konseri"nde yaşananlar gibi lütfedip düzgün bir tanıtım yapmayan, bir kitapcık dahi bastırmayan paragöz, duyarsız, umarsız, seviyesiz organizasyonların kurbanı olmuşum. Ve bu şahane gösteriyi kaçırmışım; ne yazık!!

bir kez daha tarifsiz öfkelendim korkarım bu son da olmayacak. Anladım ki, daha çok yeni "love letters" ya da "P.Domingo konseri"nde yaşananlar gibi lütfedip düzgün bir tanıtım yapmayan, bir kitapcık dahi bastırmayan paragöz, duyarsız, umarsız, seviyesiz organizasyonların kurbanı olmuşum. Ve bu şahane gösteriyi kaçırmışım; ne yazık!!

Leave a comment