Fil Uçuşu’nda son yazı Yenal Bilgici ile ilgili. Aynı isimden devam edelim.
Yenal, bugünden başlayarak her pazar günü Gazete Duvar‘da olacak. Daha ilk yazıdan uçmaya başladı. Kendisine Jules Verne’den kanat takmış, uçar elbette.
Yazının kanatları Jules Verne, gövdesi ise “Altın Fırçalı Adam” Aslan Şükür. Altın Kitaplar’ın Jules Verne kapaklarından giriyor konuya Yenal ama Aslan Şükür deyince aslan payının Tay Yayınları’nda olduğunu da unutmuyor.
O bölüm için yazıdan alıntı yapayım:
Türkiye, yetmişli seksenli yıllarda çizgiromanları, dışarıdan özellikle de İtalya’dan ithal ediyordu ama kapaklarımız büyük ölçüde orijinaldi. Çünkü bu işlerin müsebbibi Tay Yayınları’nda Aslan Şükür çalışıyordu. Kızılmaske-Zagor, Teksas, Tommiks, Mister No, Atlantis (Martin Mystere), Mandrake, Tom Braks… Ayrıca yerli imalat Karaoğlan, Yüzbaşı Volkan, Yıldırım Kemal… Daha nice eserin kapağı Şükür’ün elinden, fırçasından çıkmadır. Elbette başka isimler, başka çizerler de var ama Aslan Şükür tenhada işleyen bir devridaim makinesi rolüyle kalabalık bir devri resmedip geçmiştir. Öyle bin-iki bin değil, bir dönem her nüshası on binlerce, yüz binlerce basılan eserlerden bahsediyorum. Toplayınca müthiş bir hafızaya tekabül ediyor.
Ne yalan söyleyeyim, benim gibi o yıllara, çizgi-romana, Tay Yayınları serisine hayran büyümüş biri için kıskandırıcı bir yazı bu. Görür görmez şöyle dedim: “Yenal’dan önce aklıma gelmeliydi, Fil Uçuşu’nda yazmalıydım, Kafa’daki “Abajur Kafası” sayfamda yazmalıydım, en azından not defterime yazmalıydım.” Ama hayat bu, her zaman her yazıyı yakalayamaz insan. Üstelik her daim hayran olduğum Aslan Şükür’ün bu hafta vefat ettiğini bile Yenal’ın yazısından öğrendim. Çok üzüldüm.
77 yaşında hayata veda etmiş Aslan Şükür. Geride binlerce falan değil, çok binlerce kapak-desen bırakarak. Hayal dünyama kattıkları için ne kadar teşekkür etsem az. Gün boyunca arşivde epey bir tarama yaptım. Bende olmayan bazı özel kapaklı sayılar için şimdiden sahaf planlaması yaptım. Dilerim şöyle geniş bir yazı çıkarak malzemeyi toplarım. Ama o malzeme gelene kadar ben de tıpkı Yenal Bilgici’nin yaptığı gibi 2018 yapımı “Altın Fırçalı Adam” belgeselini öneriyorum: Yönetmen Fatih Yürür, yapımcı Hakan Tunga Kalkan.
Yenal ile aramızda on yaş var. Ama onun yazılarını okuyunca benden otuz yaş genç olduğunu düşünürdüm; öylesine genç bir çerçeveden bakar çünkü. Gazete Duvar’daki ilk yazısını, yazının geçmişe özlem tonunu, mutsuzluktan kaçmak için çocukluğa sığınma çabasını görünce anladım ki yaşıtmışız. Belki ben biraz gençleştim belki de o bana yaklaştı.
Belki de Aslan Şükür’ün kapaklarıyla büyüyen çocuklar hep aynı yaştadır.