Robert Musil‘e göre aptallık bir zekâ eksikliği değil, bir duygu hatası. Bu nedenle zekânın içindeki ve edebiyata sızan aptallık mesele edinilmeli görüşünde Avusturyalı yazar. Bu değerlendirmeyi, Aptallık Üzerine‘yi Amy Spangler ile birlikte Türkçeleştiren Ersan Üldes‘in kapsamlı önsözünden aldım. Kitap Ekim 2018’de Sel Yayıncılık tarafından yayımlandı.
Aptallık Üzerine, Musil’in 11 Mart 1937 tarihinde Viyana’da gerçekleşen Werkbund davetinde yaptığı bir konuşma. Werkbund, 1907’de Almanya’da sanatçılar, mimarlar, sanayiciler, gazeteciler ve aydınlar tarafından kurulmuş bir birlik. Bu birlikle ilgili şu tanım özellikle dikkatimi çekti: “Birliğin amacı endüstriyel üretime yol gösterecek pratik çalışma örnekleri vermek, sanatla endüstri arasında kopuk olan ilişkiyi yeniden kurmak olmuştur.”
Yılın 1937 olduğunu, sanayideki hareketliliği, sanattaki Modernist hareketi, psikoloji biliminin etkilerini ve yükselmekte olan Alman faşizminin varlığını unutmayalım. Tam da böyle bir dönemde Musil çıkıyor ve aptallık üzerine bir konferans veriyor. Hem de ne konferans…
Bu yazı sadece kitabı tanıtmaya ve okurun iştahını kabartmaya yönelik. Büyük harflerle dizilmiş, önsöz dahil 82 sayfalık bir kitap bu. Başlayıp bitirmesi bir saati almaz. Ama sindirmesi günler sürecektir. Sindirmesi ve bugünden bakarak yeniden okumasının yapılması.
Şimdi o iştah kabartıcılık zevkime devam edeyim ve bir paragraf paylaşayım. Okurla birbirlerini iştahlandırmayı sever ne de olsa…
“Fakat küfürler, sataşma kelimeleri, geçici moda olan ifadeler ve yabancı sözcükler üzerine söylenebilecek şeyler, aynı zamanda esprili sözler, sloganlar ve aşk sözcükleri için de söylenebilir: Bunların tamamının ortak yanı, diğer taraftan her ne kadar karşılaştırılamaz olsalar da hep bir duygunun hizmetinde oluşlarıdır ve kesinlikle kesinlikten yoksun olmaları ve referans noktalarının olmaması, onlara, kullanıldıkları zaman daha kesin, daha konuya ilişkin ve daha doğru sözcüklerin bütün etkisini bastırma imkânı tanır. Görünen o ki hayatta bazen buna ihtiyaç duyulur ve biz de buna müsaade etmeliyiz; fakat bu tür durumlarda olan biten, şüphesiz, aptalcadır; tabiri caizse, aptallıkla aynı güzergâhta ilerler.”
Tane tane okuyun bu paragrafı. Her bir sözcüğün hakkını vererek. Ya da en iyisi bu haliyle bırakın ve gidip kitabı alın. İnanın tümünü okumak daha akıllıca.
Yazıyı kapatmadan bir de önerim var: Aptallardan uzak durun.