Ben bir bayram sabahıyım, çalışma masasında işlerini bitirmeye çalışan…Ben bir bayram sabahıyım bu nedenle uzakları yakın yapamayan…Kapım çalsın istemiyorum; zira dikkatim dağılır! Hoş dikkatimi dağıtan tonlarca şeye göğüs germeye çalışan bir bayram sabahıyım:) Ben bir bayram sabahıyım; sadece bayram olduğu için, her şeye rağmen mutlu olan…
ben bir kediyim, bayramlarda beni mahveden akraba çocuklarının aksine nedense hep şeker ve kolonyadan mahrum bırakılan. (kendisiyle'yi 'kedisiyle' olarak okuyunca sonuç böyle oldu.)
Ağır ahşap kapıyı ittirerek açıyorum. Avlunun serinliği yüzüme çarpıyor. Sabun kokusunu özlüyorum. Boy boy saksılar dizilmiş duvar boyu. Kurumuş yapraklardan hayaller kuruyorum. Sakız sardunyalar, akşam sefaları, arap yaseminleri, karagözler canlanıyor. Yaşlı kadın damarlı elini uzatıyor öpeyim diye. Bir daha hiç kurulmayacak sofraya bakıyorum. Açlığım acıtıyor. Merdivenleri çıkmaya başlıyorum. Onca çocuğun, kadının, erkeğin ağırlığını çekmiş de bana mısın dememiş tahta merdivenler inliyor. Annemin annesi ve hatta onun annesinin elleriyle can bulmuş ev sabırla bekliyor. Son kez çıkarken kapıyı açık bırakıyorum.
Lavanta kokulu oyalı mendiller içerisinde geçen bayram sabahları vardı .. (bir zamanlar )
Tık tık tık. !!
İyi bayramlar Yekta bey.
Aynı kişi olmamız ne kadar ilginç, değil mi! (atifi)
Ben bir bayram sabahıyım, çalışma masasında işlerini bitirmeye çalışan…Ben bir bayram sabahıyım bu nedenle uzakları yakın yapamayan…Kapım çalsın istemiyorum; zira dikkatim dağılır! Hoş dikkatimi dağıtan tonlarca şeye göğüs germeye çalışan bir bayram sabahıyım:)
Ben bir bayram sabahıyım; sadece bayram olduğu için, her şeye rağmen mutlu olan…
Bir de bayramın son günü var, ilk güne olan bir özlemi barındıran…
keşke bu kadar depresif olmasaymış bayramlar güzeldir halbuki. Hayvancıkların kesilişi hariç güzeldir yani
ben bir kediyim, bayramlarda beni mahveden akraba çocuklarının aksine nedense hep şeker ve kolonyadan mahrum bırakılan. (kendisiyle'yi 'kedisiyle' olarak okuyunca sonuç böyle oldu.)
Her bayram kapım çalınır belki diye çikolatalar hazırlayan…Hep güzel bayrmalarını hatırlayan ama bir türlü o güzel bayramlara kavuşamayan…
Ağır ahşap kapıyı ittirerek açıyorum. Avlunun serinliği yüzüme çarpıyor. Sabun kokusunu özlüyorum. Boy boy saksılar dizilmiş duvar boyu. Kurumuş yapraklardan hayaller kuruyorum. Sakız sardunyalar, akşam sefaları, arap yaseminleri, karagözler canlanıyor. Yaşlı kadın damarlı elini uzatıyor öpeyim diye. Bir daha hiç kurulmayacak sofraya bakıyorum. Açlığım acıtıyor. Merdivenleri çıkmaya başlıyorum. Onca çocuğun, kadının, erkeğin ağırlığını çekmiş de bana mısın dememiş tahta merdivenler inliyor. Annemin annesi ve hatta onun annesinin elleriyle can bulmuş ev sabırla bekliyor. Son kez çıkarken kapıyı açık bırakıyorum.