Fazıl Say’a bir bardak çay verebilmek

Fazıl Say’ı sevebilirsiniz ya da sevmeyebilirsiniz.

Müziğini ilgiyle dinleyebilirsiniz ya da mesafeli durabilirsiniz.

Kimi ortamlarda “Gerçek bir dünya sanatçısı” kimi ortamlarda “Yahu bu Fazıl da çok konuşuyor kardeşim” diyenlerden olabilirsiniz.

Fazıl Say’ın cümlelerine sanat çerçevesinden ya da milliyetçilik çerçevesinden bakanlardan olabilirsiniz.

“Sanatçı siyasetten uzak durmamalıdır” diyenlerle, “Çalsın piyanosunu, ötesine karışmasın” diyenlerin arasında kaybolmuş olabilirsiniz.

Fazıl Say üstünden pozisyon almanın faydalarına inanlardan olabilirsiniz.

Ezcümle, istediğinizi olabilirsiniz.

Ama sorularını cevapsız bırkamazsınız, bırakamayız. Herkes kendi meşrebince, durmak istediği yeri seçerek ve dürüst cümlelerle bu soruları cevaplamalıdır.

Göreneğimizdedir, yol soran birine sırt dönülmez. Hatta yol yorgunu olduğu görülüyorsa bir bardak çay ikram edilir.

Fazıl Say, yol yorgunu. Sanat yolculuğu değil, o yolda önüne çıkarılan-çıkarttığımız engeller yordu onu. Ve bu yol yorgunu adam bir “açık mektup” yazarak sorular sordu.

Fazıl Say’ın eserlerine bir boykot uygulandı mı? Bu boykotun kararını kim verdi? Hangi nedenle verdi? Bakanlık mı yoksa CSO mu bu kararın altına imza attı? Kimler imza attı?

Basit sorular. Yetkili makinaların hemen cevaplayabileceği, cevaplaması gereken sorular. Dürüstçe cevaplanması gereken sorular. Koskoca adamlar bir piyanistin sorularından korkacak değiller ya, cevaplar gelir elbette. Hatta belgeler gösterilir, kararı veren isimler açıklanır.

Hiç değilse yarın Bach eserlerinin programdan çıkarılmayacağına inancımız artar böylece. Ya da Ulvi Cemal Erkin eserlerinin ya da Mozart’ın. Öyle ya, soruları cevaplamama rahatlığıyla istediği yasaklamayı yapabilir sistem. Ama olmaz öyle şey değil mi, olmaz.

Bu soruları herkes sormalı. Yasaklara ve sansüre karşı olan herkes. İstanbul’da, Ankara’da, Antaya’da sansüre karşı olan herkesin sorması gereken sorular.

Fazıl Say, yol yorgunu ve sorular soruyor. Lafı dolandırmadan cümleler kuruyor. “Birbirimizi anlayalım, anlamaya çalışalım,” diyor.

Sorularını cevaplamak, bir bardak çay vermek bu kadar mı zor?

Comments (5)

Fazıl Say, "Türkiye'de güzel şeyler de oluyor" diyebilmemizi sağlayan nadir insanlardandır. Onun sanatını engellemek bi yana dursun, eleştirmek bile hadsizliktir.Konuya değindiğiniz için ayrıca teşekkürler Yekta Bey.

Enazından bir çay içip bir fazıl say dinlemekte bir parça anlamaya yetebilir
(Fazıl Say – Black Earth) bizim notalara o çaylara o insanlara tabiki de ihiyacımız var.

Görüşlerinize katılmamak mümkün değil; o nedenle yazınızı feysbuk'taki Tüsak'a Hayır grubunda da paylaştım. Ellerinize, yüreğinize sağlık.

Teşekkürler, gerçekten leziz ve çok manalı bir makaleydi. Yazınızı sevdim ve paylaştım: Fazıl Say'a bir bardak çay verebilmek

Gökkuşağını görüpte inkar edenler, kör gözlerle seyahat ederler…ne notalar ne sözcükler demir çubukları sevmezler.

Leave a comment