Blogları önemsediğimi ve kimilerinin takipçisi olduğumu sıklıkla tekrar ediyorum. Örneğin, bir blog sahibi olma yolunda adım atmama neden olan dostlarım Murat Gülsoy‘un 602.Gece ve Emrah Kolukısa’nın Devamlılık Hatası isimli blogları Fil Uçuşu’nda adı geçen bloglardandır. Dahası da var elbette ama şimdi burada birinin adını anmayı unutursam üzülürüm. Üstelik blog sahibi dostlarımın alınganlık hakları da var, ne laflar işitirim sonra. Yeri gelmişken söyleyeyim, sadece dostlarımın bloglarını izlemiyorum. Hiç tanımadığım ama blogları sayesinde düşünce dünyalarına girdiğim isimler de var. Kimi zaman buraya yapılan yorumlarda kimi zaman e-posta aracılığıyla önerilen siteleri, elimden geldiğince, gücüm yettiğince inceliyorum. (Şu anda düşündüm de bu bloglardan daha sık söz etmeli hatta onların yazılarından örnekler vermeliyim. Evet, yapayım bunu.)
Peki, durup dururken bu konu neden açıldı? Fil Uçuşu takipçilerinin adını gayet iyi bildiği kadim dostum Levent Gönenç’in Her Şey ve Hiçbir Şey isimli blogunu paylaşmanın zamanı geldi de geçiyor çünkü. Edebiyattan siyaset sosyolojisine, çizgi romandan müziğe, şiirden Türkiye tarihine…
Al gözüm seyreyle, Levent neler yazmış…
çok teşekkürler bildirim için, çünkü levent hoca'nın bloglarından en sevdiğim, benzer blogu "günlerin köpüğü" olmasına rağmen orada epeydir yeni yazı yoktu, "her şey ve hiç bir şey"den de yazmasına rağmen bihabermişiz, diğer bloglarında bahsetmemişti-sizin bu duyurunuzdan sonra bahsetmiş:)- upuzun soluklu olur umarım.