Kerem Görsev’le ayaküstü: “Caz kahve gibidir!”

Kerem Görsev, her daim üreten, caz söz konusu olduğunda heyecanını gizlemeyen bir müzik adamı. Sadece kendi çalışmalarıyla değil, bu coğrafyada üretilen her tür “güzel müzik”le ilgilenen bir piyanist. Her karşılaşmamızda yaptıklarını, yapacaklarını, izlediklerini, haberdar olduklarını kocaman bir gülümsemeyle anlatır. İşte Kerem Görsev’le Fil Uçuşu’na özel bir ayaküstü sohbet….

Kerem, dünyayı gayet yakından takip eden, her ülkede konserler veren bir müzisyensin. Dünya, burada üretilen caza nasıl bakıyor?

Eğer orijinal bir müzik çalınırsa yani sahnedeki sanatçı kendi bestelerini icra ederse, tabii ki yeni bir renk ve sound ortaya çıkar. Bir de çalınan parçaların bir kişiliği, insanları etkileyen bir hikayesi varsa dinleyici etkilenir. Yani siz dinleyenlere kendi masallarınızı anlatır, hayaller kurdurursanız, o konser başarılı ve iz bırakan bir konser olur. Türkiye’de üretilen caz CD’leri ve verilen konserler yurtdışında her zaman özel bir ilgi ile izleniyor. Ben trio olarak festivallerde ve konserlerde bu olayı defalarca yaşadım.

Tıpkı “Kuzey Cazı” gibi bir türden, örneğin “Türkiye Cazı”ndan söz etmek mümkün mü? Türk cazının öne çıkan özellikleri nelerdir?

Caz kahve gibidir. Türk kahvesi, Nescafe, Amerikan kahvesi, Cappucino, Mırra , Cafe latte, Macchiato… Her kahvenin yöresel tatları vardır, hepsinin kokusu farklıdır ama sonuçta kahve kahvedir. Kuzey cazı karamsardır, karanlıktır. Kuzey ülkeleri güneşe hasrettir, müziklerinde hüzün hissedersin. Brezilya sambadır, bossanovadır. Kumsalda danstır, harekettir, özgürlüktür. Türk cazında Türk musikisini hissedersin, geleneksel makamları duyarsın. Bu özel bir tarzdır. İçinde aksak Türk ritimlerini barındır. 5/4, 7/4, 9/8 gibi… Dünya festivallerinde hakkıyla çalındığında büyük bir ilgi görür. Okay Temiz, Asia Minor, Burhan Öcal gibi müzisyenler bu kokuyu dünyaya yayıyorlar.

Sen Türk cazının belirleyici isimlerinden birisin. Peki Kerem Görsev’e göre Türk cazının diğer belirleyici piyanistleri kimlerdir?

Tuna Ötenel, Aydın Esen, Burak Bedikyan, Kürşad Deniz, Nejat Cendelli, Metin Gürel.

Kerem Görsev’e göre arşivlerde mutlaka olması gereken 5 caz albümü hangileridir?

Bill Evans’ın 85 albümünden hangisi olursa…
Miles Davis – Kind of Blue
John Coltrane – Ballads
Kenny Barron – Quick Steps
Alain Broadbant – Pasific Standarttime

Esasında bunları seçmek çok çok zor. Akustik caz CD’lerinin hepsi diyelim. 500 CD ismi versek bile atladığımız çok albüm olur.

Kerem Görsev’in yeni projeleri neler? Sürpriz haberler var mı?

14ncü albümüm “Therapy”i 12 ve 13 Nisan 2010’da Londra’da London Philarmonia orkestrası ile Abbey Road stüdyolarında kaydettim. Grammy’si olan Ernie Watts tenor saksafon çaldı. Orkestrayı piyanist, besteci ve orkestra şefi Grammy’li Alain Broadbant yönetti. Albümdeki bütün besteler bana ait. Kağan Yıldız kontrbas, Ferit Odman davul çaldı. Orkestra için düzenlemeleri Kamil Özler yaptı. Türkiye’den kalabalık bir takım ile gidip mutlu döndük. Albüm Aralık ayının ilk haftasında çıkıyor. Albümle ilgili bilgiler ve fotoğraflara http://www.keremgorsev.com/ adresinden ulaşılabilir.

Comments (7)

Kerem Görsev'in samimiyeti cazın topluma uzak olduğu önyargısını yerlebir ediyor. Hem müziği hem de kelamı şahane bir insan gerçekten.

Blog ve caz severler sevindi sayenizde.Teşekkürler.

bu albüm listesi iyi oldu:) ilk üç var diğerlerini de tamalamak lazım. Aralık bir başka güzel olacak. Saygılar.

Bill Evans'ın tahtının varisi şahsiyet!

Bütün albümlerini severek dinliyorum. Caz müziğini hem değerli besteleriyle hem de yurt içi ve yurtdışından konuk ettiği ünlü caz müzisyenleri ile seyirciyi buluşturan, gerçekten caz müziğine emek veren değerli bir müzisyen Kerem Görsev. Birlikte çalıştığı genç müzisyen ferit Odman'ı çok başarılı buluyorum.Bu genç dinamik ve başarılı genç ileride çok başarılı olacak.Size de teşekkürler sayenizde yeni albüm haberini aldım .

Kahve eşliğinde yağmurlu bir günde pencereden bakarak dinlemek…

Ve "Kerem Görsev-Therapy", tüm iç telaşlara çok iyi geldi.

Leave a comment