Patti Smith, İstanbul’daydı.
Zorlu PSM sahnesindeydi.
İzlediğim en iyi konserler listesi yapsam, kesin yazarım bu konseri. Konserden öte bir şeydi zaten. Müzik tarihiydi, şiirdi, sevecendi, saldırgandı, ölümdü, doğumdu, barıştı, öfkeydi, anneydi, babaydı… Ayindi.
Gloria, Redondo Beach, Free Money, Birdland, When Doves Cry, Because the Night, My Generation ve çok haha fazlasıydı.
Bir pagan dansıydı, gitarın sapında tonlarca basıncı taşıyan tellerin kopuşuydu.
Yirmi yaşında bir gençle altmış yaşında bir gencin birlikte şarkı söylediği andı.
(Yirmilerinde bir izleyiciyle bir nevi pogo yaparken buldum kendimi)
Smith’in harika Oath şiiriyle başlayıp Van “The Man” Morrisson’un Gloria‘sıyla devam eden o harika şarkının hikayesini merak edenler için şu yazıyı paylaşayım: http://www.covermesongs.com/2014/08/the-story-behind-patti-smiths-gloria.html
Müzikal açıdan rock’tan punk’a giden çizginin ne olduğunu anlatan bir ders gibiydi. Sözler 70lerden bugüne iktidarların, diktatörlerin, küresel şirketlerin, kapitalizmin, doğa talanının attığı bütün adımları hatırlamamızı sağladı. Aşk denen şeyin, insana dair bir güç olduğunu kimi zaman bir anne gibi fısıldadı Patti Smith, kimi zaman devrime birlikte yürünen bir yoldaş gibi haykırdı.
Ne yalan söyleyeyim, artık bütün konserler eskisi kadar heyecanlandırmıyor galiba. Ama arada öyle özel konserler ve olaylar yaşıyorum ki… Patti Smith konseri böyle benzersiz deneyimlerden biriydi.
Konsere girmeden önce, heyecan içinde posterin önüne geçip fotoğraf çektirdim. İyi ki de yapmışım.
Patti Smith İstanbul’daydı.
Harika anlatmışsınız.
kıskandım!!