Edebiyat

11 Mar: İlk kitabın heyecanı

1968 yılının sonbaharında bir kitap yayınlanır. Kitabın yazarı bu kitabı bastırabilmek için bütün yaz teyzesinin eczanesinde çalışmış, açığını tamamlayabilmek için de yakın bir arkadaşının biriktirdiği harçlıklarına başvurmuştur. Kitap 1100 adet basılır ancak yüz tanesi dağıtılabilir. Bu kitap daha önce dergilerde yazıları yayınlanan genç bir yazarın ilk kitabıdır. Kitabın adı “Cumartesi Yalnızlığı”, yazarı da Selim İleri. Edebiyat tarihine baktığımızda ilk kitaplarla ilgili bunun gibi bir çok ilginç anıya rastlayabiliriz. Kitabını ailesinden aldığı parayla bastıranlardan, matbaacı arkadaşının yardımıyla atık kağıtlara eserini basanlara,…

kargamecmuamuzikyazilari

16 Şub: Günden Kalanlar.35

• En son ne zaman “Bilmiyorum,” dediniz? • Ankara. Levent ve Çağkan. Dostluk çoğu zaman sessizce oturup birlikte aynı noktaya bakacak kadar cesur olmak demek. Dostluk, farklı algıları aynı sokakta yürüyüşe çıkarabilmek demek. Düşünceleri, korunaklı bir alandan açık havaya fırlatıp birlikte koşturmak demek. Gitmeyi de bilmek demek. Ve bütün bunlara, birlikte cesaret edebilmek demek. Dostluk, cesaret gerektiriyor. Bazen düşünüyoruz da, ne yollardan geçti dostluğumuz; neredeyse yaşımızla eş bir süreden söz ediyorum, dile kolay. Badireler atlattı, virajlara gaz kesmeden girdi, duvara…

nabokov

07 Şub: Nabokov’un Ciddiyeti

Vladimir Nabokov’un kelebeklere olan tutkusu bilinir. Bu konuda yıllarca kendini eğitmiş ve uzmanlaşmış. Öyle ki, iş Harvard Üniversitesi’ndeki Zooloji Müzesi’nde pul kanatlılar bölümünün küratörlüğünü yapmaya kadar uzamış. Kelebkeler bahsi açılınca Nabokov’un mavisinin ayrı bir anlamı var; üstat 1945 yılında Polyommatus Blues (Çokgözlü Mavi) olarak bilinen bir kelebek türünün evrimi üzerine bir hipotez geliştirmiş ve bu kelebeklerin milyonlarca yıl boyunca Asya’dan Amerika’ya dalgalar halinde geldiğini ileri sürmüş. O zamanlar ciddiye alınmayana bu tez, son on yılda ciddiyetle inceleniyor ve Nabokov’un hakkı…

kevin-hakkinda-konusmaliyiz_6136338

04 Şub: Kevin Hakkında Konuşmalıyız… hepimiz konuşmalıyız!

Not: Bu yazı filmin hikayesi ve sonu hakkında bilgiler içermektedir. İzlememiş olanlar için hatırlatayım. Bir uyarlama yaparken bakış açısı konusunda cesur kararlar vermek. Kevin Hakkında Konuşmalıyız (We Need To Talk About Kevin)’ı izlerken bu cesareti düşündüm en çok. O basit soruyu bu film için de soralım. Kevin Hakkında Konuşmalıyız iyi bir film mi? Cevabım; Evet. Açıkçası başta süresinin uzunluğu olmak üzere katılmadığım yönleri var. Kevin’le ilgili kimi kadrajların korku filmi estetiğine kurban edilmesi, kutsal aile klişelerini kimi zaman altını çizerek…

patricia-highsmith

22 Oca: O esnada başka bir yerde…

…Patricia Highsmith, çok değil, on üç yıl sonra yaratacağı Tom Ripley karakterinin gözleriyle objektife bakmaktadır… Patricia Highsmith (1921 – 1995) Highsmith 1942 yılında çekilmiş bu fotoğrafta henüz 21 yaşında. Okuru benzersiz karakteri Tom Ripley’le tanıştıracağı “Becerikli Bay Ripley” romanını, on üç yıl sonra 1955’te yayımlatacak.

23728_201112_9_20_56_29_89745

18 Oca: Kambur: Maraton koşmayı seven okurlara…

1992 yılının Ocak ayında İletişim Yayınları’nın Cep Dizisi olarak bastığı diziden çıkmıştı Kambur. Hemen almıştım. Gittiği her yerde, kıyıda köşede kitap okumayı seven okurlar için cep boyutu kitapların önemi büyüktür. İletişim’in serisini özellikle sevmiştim; özenli kapak, boyuta mahkum olmamış hurufat ve en önemlisi müthiş bir seçki. O seriden üç kitap hala aklımdadır; Yevgeni Zamyatin – Kuzey, Kenneth Gangemi – Olt ve Robert Pinget – Yazamamak. Kambur daha ilk okuyuşta garip bir etki bırakmıştı üstümde. Hani bazı kitaplar vardır; hem önünüze…

Le-Magasin-Des-Suicides-1

13 Oca: Ölüme gülerek bakmak

Türkiye’de özellikle 1996 tarihli Ridicule filmiyle tanınan Patrice Leconte’un, 2012 ilkbaharında vizyona çıkacak yeni filmi İntihar Dükkânı (Le Magasin de Suicides) bir animasyon. Film yapım aşamasındaki kimi sorunlar yüzünden bir erteleme yaşadı ama fragman görüntüleri, dinamik, dünyası özel, dili farklı ve eğlenceli bir animasyon izleyeceğimizi fısıldıyor bize. Beklentiyi animasyon severler için özellikle heyecanlı kılan ise İntihar Dükkânı’nın aynı adlı romandan yola çıkan konusu. 1953 doğumlu Fransız yazar, senarist ve karikatürist Jean Teulé’nin bu romanı, İsmail Yerguz çevirisiyle Sel Yayıncılık tarafından…

41615470

08 Oca: Merak ettiğim halde hiç okumadığım yazarlar listesi

Kimilerini yabancı edebiyat dergilerinde gördüm bu isimlerin, kimilerini internette. Kimilerini çok merak ettim, kimilerinin adları öylesine kalıverdi defterimde. (Aralarında en çok ilgimi çekenler: Tucholsky, Regener, Franzen ve Boyle…) Belki sevmeyeceğim okuduğumda, belki hemen diğer kitaplarına saldıracağım; bilemiyorum. Sadece merak ettiğim halde hiç okumadığım yazarlar listesinden on isim. T. Coraghessan Boyle Thomas Pynchon Henning Mankell Jonathan Franzen Jonathan Lethem Michael Chabon Matt Ruff David Sedaris Kurt Tucholsky Sven Regener

KAFKA-NIN-BEBEgi_129955_1

08 Oca: Kafka’nın Bebeği

Kitabın başındaki kısa biyografisinden Gerd Schneider’in, Kafka üstüne yoğun çaışmalar yapan bir edebiyatçı ve gazeteci olduğun öğrenince, daha büyük bir merakla okumaya başladım “Kafka’nın Bebeği”ni. Regaip Minareci’nin özenli çevirisi de bu okuma sürecinin artısı olacaktı. İlginç bir olay örgüsü var kitabın. Franz Kafka, 1923 yılının Ekim ayında, Berlin’deki Seglitz Parkında dolanırken, küçük bir kıza rastlar. Kız bebeğini kaybetmiştir ve Kafka, bu küçük kızı teselli edebilmek için kıza her gün –bebeğin ağzından yazılmış- bir mektup götürmeye başlar. Bütün bu sürecin tanığı…

07 Oca: Sözlük.34

M MİÇYA: Bir denizkızı tablosu. Islak sarı saçları omuzlarına dökülmüş bir kadın. Çıplaktı. Belinden aşağısı klasik denizkızı tablolarında olduğu gibi bir balık kuyruğu ile nihayetleniyordu. Kırmızı ve yeşil iki renk bu mavi fonlu suluboya tablonun üzerinde o kadar fazlaydı ki, insana garip bir ürperti veriyordu. İsmini okudum: Agra Miçinska. Kısaca Miçya! Asfalt yola kavuştuktan sonra ruhu değişen sayfiye yerine gelen bir trup ve o trubun en ilgi çeken gösterisinde, özellikle erkeklerin aklını başından alan Miçya! Yağmurun kasabayı avucunun içine aldığı…