Şu meşhur kırmızı telefon kulübelerini bilirsiniz. İngiltere’ye gitmiş olanlar mutlaka dönüşte birer hediyelik eşya olarak eşlerine dostlarına getirmişlerdir o kulübelerden. Roff Smith imzalı bir haber ilgimi çekti; haberi National Geographic‘ten aktarıyorum. Son yollarda cep telefonu kullanımın artmasıyla bu kulübeler işlevlerini yitirmeye başlamış ne yazık ki. Birer birer sökülen kulübeler dekorların malzeme olarak ya da film setlerinde kullanılmak üzere satışa çıkarılmışlar. Kimileri antika sayılmış kimileri evlerde duş kabini olmuş. Kimilerini de bazı mahalleler birleşip satın alarak “evlat edinmişler”. (Ah toplumsal bellek,…
Kitaplık
• Garip bir şekilde mercimek köftesi isteyerek uyandım. Büyük bir düşkünlüğüm yoktur ama bulduğumda da kaçırmam. (Gün bitti, mercimek köftesi yiyemedim.) • Yalçın Tosun ve Kerem Işık yıl içinde okuyup sevdiğim iki öykücü. Her ikisinin de kitapları YKY’den çıktı; yayınevindeki Murat Yalçın varlığı kendini belli ediyor. Kitap-lık dergisinin Ekim 2010 tarihli 142.sayısında birer öyküleri var. Yalçın Tosun’dan “Bir Bavul İçin Noktürn (Hiç Çekilmeyecek Bir Fil)” ve Kerem Işık’tan “Ve Diyor ki”. Yalçın Tosun’un cümle kuruşunu ve dilini seviyorum. Kerem Işık…
Kitap-lık dergisinin 142 numaralı Ekim sayısında, Mustafa Kurt imzalı “Sait Faik’in Alemdağı” yazısı, karışık bilgilerimi düzene sokarken, bilmediğim bazı gerçekleri de öğretti. Örneğin Sait Faik’in ünlü “Havada Bulut” hikâyesinin, asıl adının “Kovada Bulut” olduğunu bilmezdim. Sait Faik ısrarcı olmadığı için bu yaratıcı-güçlü imge ile dolu isim Yaşar Nabi, bir arkadaşı ve Necip Fazıl tarafından “Havada Bulut” a çevrilivermiş. Ama yazının asıl izini sürdüğü konu, “Alemdağ’da Var bir Yılan” kitabının adı. Uzun ve ilginçliklerle dolu bir hikâye bu; Alemdağ’da, Alemdağı’nda, Alemdağın’da……