Dikmen Gürün’ün “Tiyatro Benim Hayatım – Yıldız Kenter’in Hayat Hikayesi” kitabı için söylenecek çok şey var. Ama öncelikle Gürün’ün seçtiği anlatım yöntemini alkışlamak gerekiyor. Biyografik bir metinde, anlatılan kişiyle yazarın arasındaki mesafenin ayarı çok önemli. Gürün bu dengeyi öylesine incelikle kurmuş ki, ‘kuru’ bir hayranlık ya da övgü metni yazmamış, Yıldız Kenter öznesi üstünden bir tarih okuması gerçekleştirmiş. Cumhuriyet tarihinin bir kadın, bir sanatçı, bir tiyatrocu ve onu çevreleyen dünyayla paralel okumasını yapmak zihin açıcı. Okuduğumuz her sahne, her bilgi,…
Otobiyografi
Elbette değerlidir herkesin hayat hikayesi. ‘Hayatımı yazsam roman olur’ klişesinden öte bir değer bu. Bizi biz yapan hikayelerin toplamından oluşuyor ömür dediğimiz şey. Kimi zaman, özellikle Fil Uçuşu’nda otobiyografik notlar yazıyorum. Anılar, an’lar, kişiler.. Ama oturup bütün hayat hikayemi yazmayı, otobiyografik bir kitap kaleme almayı hiç düşünmedim. Böylesi kitapların ‘samimi’ olması zordur çünkü. Kimi olayları tam hatırlayamazsınız, kimilerini değiştirmek zorunda kalırsınız, şunu incitmeyeyim-bunu kırmayayım derken ufaktan yalan söylemeye başlarsınız. Oysa hayat sizi üzmüş ve kırmıştır. Tuhaf işler… Üstelik hafızam o…