Fil Uçuşu’nda özel bir konuda, özel bir söyleşi okuyacaksınız. Rehberimiz İdil Acim, konumuz “ses”. Muhteşem yazar Thomas Bernhard’ın adına tutkun olduğum eseri “Ses Taklitçisi”ni ne zaman okusam, ses üzerine bir kez daha düşünürüm. Ses hafızası nedir? Bu kavramın gündelik hayatımızda ve sanattaki yansımaları nedir? Ses tasarımı deyince ne anlamalıyız? Geçenlerde İdil Acim’le yazışma fırsatı bulunca bir kez daha aynı soruların peşine düştüm. Ama bu kez kendime harika bir rehber bulmuştum. İstanbul’da doğan ve müzisyen bir ailede büyüyen İdil Acim, çocukluğundan…
Thomas Bernhard
Bu fotoğrafla ilgili söyleyecek fazla bir söz yok. Beklenmedik bir anda Haneke ile karşılaşmanın heyecanı yüzümden okunuyor zaten. Kırıla döküle bir fotoğraf çektirme isteğini söylemek ve ardından cep telefonu ile hızlıca çekilen fotoğraf. Cüneyt Cebenoyan’la konuştuk sonrasında; insan o sakin ve mesafeli duruşunu nasıl da bir anda kaybediyor, dedik. Gerçekten de öyle… Ama ne yaparsınız, eğer sükunetinizi kaybetmenize neden olan kişi Haneke ise buna değer. Bütün filmleriyle bana yeni kapılar açmayı başarmış bir yönetmen. Her filminden sonra bende bir kez…
• “The Sound Of Music”in şarkılı-danslı sahnelerini izledim sabah, daha önce hiç düşünmemiştim ama Robert Wise gerçekten de “baba” bir yönetmen. En kısa zamanda “West Side Story”i tekrar izlemeli. • Blog yazılarına gelen yorumlara cevap yazmak konusu yine kafamı kurcaladı. Hangi yoruma yazmalı hangisine yazmamalı derken, sessizliği tercih ediyorum. Aynı şey twitter için de geçerli. Arada bir “Hadi, herkese cevap ver,” diyorum, sonra ne diyeceğimi bilemiyorum falan. Bu da böyle bir ruh hali işte. • Akşam Thomas Bernhard okudum. “Ses…