O bitmeyen kaçış arzusunun hüzünklü yüzü Mina. Baktığı her falda, fincandan kazıyıp gökyüzüne saldığı her telvede, kendi hikayesini bir kez daha temize çekiyor. Aşklarını, umutlarını, başarabildiklerini, başaramadıklarını… Anlattığımız her hikayede, önce kendi içimize baktığımızı fincan fincan anlatıyor bize. Anlattığı her hikayede, kendi ruhunda bir mevsim temizliğine girmiş olduğunun farkında aslında. Yeni bir hikayeye yer açıyor; biliyor ki o hikayelerin çoğlamasına ihtiyacımız var. Ve biliyor ki ruhumuzun yükü o kadar ağır ki, yeni bir hikayeyi taşıyacak gücümüz kalmıyor çoğu zaman. O zaman zorlaşıyor hayat; hikayelere yer kalmayınca, hikayeler azalınca.
Baktığı her falda, yeni bir yüzü kendi yüzü kılıyor Mina. Çünkü biliyor ki, hüzün ortak bir hikayedir.
Belmin Söylemez imzalı “Şimdiki Zaman” izleyicisini de kendi hikayesini temize çekmeye davet ediyor. Sanem Öge‘nin etkileyici oyunculuğuyla vücut bulan Mina, yeni hikayelere ihtiyacımız olduğunu hatırlatıyor bize. Hem yeni hikayelere ihtiyacımız var, hem de o ortak hikayenin bir parçası olduğumuzu hatırlamaya.
İzledikten sonra bir sevdiğinizle Türk kahvesi içmeyi unutmayın. Yakışır!
Ve her yeni hikaye bize baştan başlamayı öğretiyor.
"Birileri diğerlerine adım atar, diğerleri başka yöne ilerler. Oysa, yürüdüğümüz yönde, adım attığımız mesafede sabit dursun dünya isteriz." Yani ne diyebiliriz ki bundan öte?
Şimdiki zaman bence çok güzel bir kitaba benziyor..elinize sağlık..
Je ne fait le premier pas (Je pense j'ai décidée.). Je vois des mensonges. Je les vois partout. Réveillez mon esprit, mon quoi?
"İzledikten sonra bir sevdiğinizle Türk kahvesi içmeyi unutmayın. Yakışır!" bu öneriyi değerlendireceğim 🙂
gerçektende oyle hıkayeler