17 Aralık 2013, Türkiye Yayıncılığı açısından
önemli bir gün.
önemli bir gün.
Sel Yayıncılık yayın yönetmeni İrfan Sancı ve çevirmen İsmail
Yerguz’un, Guillaume Apollinaire’in 1911 tarihli romanı Genç Bir Don Juan’ın
Maceraları’nı çevirmek ve yayınlamaktan, “müstehcenlik” maddesine
dayanılarak hapis istemiyle yargılandıkları davayı izlemek için İstanbul’a
gelenler arasında Uluslararası Yayıncılar Birliği Yayınlama Özgürlüğü Komitesi
Başkanı ve PEN İsveç Merkezi Uluslararası Sekreteri Ola Wallin de vardı.
Yerguz’un, Guillaume Apollinaire’in 1911 tarihli romanı Genç Bir Don Juan’ın
Maceraları’nı çevirmek ve yayınlamaktan, “müstehcenlik” maddesine
dayanılarak hapis istemiyle yargılandıkları davayı izlemek için İstanbul’a
gelenler arasında Uluslararası Yayıncılar Birliği Yayınlama Özgürlüğü Komitesi
Başkanı ve PEN İsveç Merkezi Uluslararası Sekreteri Ola Wallin de vardı.
Açıkçası davayı izleyenler beraat bekliyordu. Ama erteleme geldi. 2. Asliye Ceza
Mahkemesi ise Yargıtay’ın iddiasını uygun bulmayarak, çocuk istismarı ile
ilgili suç oluşmadığı, suçun aynı maddenin 2. fıkrası kapsamında olduğu ve
yargılamanın 3. Yargı Paketi olarak bilinen 6352 Sayılı Kanun kapsamında
kaldığı sonucuna vardı. Mahkeme beraat verilmesinin 6352 Sayılı Kanun’a göre
usulen mümkün olmadığını belirterek yargılamayı üç yıl erteledi.
Mahkemesi ise Yargıtay’ın iddiasını uygun bulmayarak, çocuk istismarı ile
ilgili suç oluşmadığı, suçun aynı maddenin 2. fıkrası kapsamında olduğu ve
yargılamanın 3. Yargı Paketi olarak bilinen 6352 Sayılı Kanun kapsamında
kaldığı sonucuna vardı. Mahkeme beraat verilmesinin 6352 Sayılı Kanun’a göre
usulen mümkün olmadığını belirterek yargılamayı üç yıl erteledi.
Ola Wallin’in duruşma çıkışında söylediklerini dikkatle okumak
gerekiyor: “Bunun gibi davalar yayıncıların zamanı ve kaynakları üzerinde ağır
bir yük oluşturuyor, bir tehdit ve gerilim atmosferi yaratıyor ve onları
mükemmelen meşru eserleri yayınlamaktan vazgeçiriyor, sıklıkla da onları
doğrudan yasal yolla taciz ediyor. Ayrıca bu davalardaki uzmanların tutarlılığı
ve bağımsızlığıyla ilgili de sorunlar var. Şu anda Türkiye mahkemelerinde
yayıncıları, çevirmenleri, yazarları ve gazetecileri etkileyen hükümet
sansürünün engelleyiciliğinin pek çok örneği var. Uluslararası Yayıncılar Birliği
ve Uluslararası PEN de Türkiyeli ve uluslararası diğer örgütler gibi konuyla
çok yakından ilgilidir ve hükümet ve hukuk müdahalesinin bu örneklerinin
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne kabulüyle ilgili taleplerini baltalayabileceği
inancındadır.”
gerekiyor: “Bunun gibi davalar yayıncıların zamanı ve kaynakları üzerinde ağır
bir yük oluşturuyor, bir tehdit ve gerilim atmosferi yaratıyor ve onları
mükemmelen meşru eserleri yayınlamaktan vazgeçiriyor, sıklıkla da onları
doğrudan yasal yolla taciz ediyor. Ayrıca bu davalardaki uzmanların tutarlılığı
ve bağımsızlığıyla ilgili de sorunlar var. Şu anda Türkiye mahkemelerinde
yayıncıları, çevirmenleri, yazarları ve gazetecileri etkileyen hükümet
sansürünün engelleyiciliğinin pek çok örneği var. Uluslararası Yayıncılar Birliği
ve Uluslararası PEN de Türkiyeli ve uluslararası diğer örgütler gibi konuyla
çok yakından ilgilidir ve hükümet ve hukuk müdahalesinin bu örneklerinin
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne kabulüyle ilgili taleplerini baltalayabileceği
inancındadır.”
çok güzel bi çalışma olmuş. elinize sağlık.