“Ben hayat\u0131 ka\u00e7\u0131rm\u0131\u015f\u0131m…”

Eczacıbaşı Fotoğraf Sanatçıları Dizisi’nin ikinci albümü Ara Güler için yayımlandı. Bülent Erkmen’in etkileyici tasarımıyla, usta foto muhabirinin en etkileyici karelerini bir araya getiren bir retrospektif. 21 Aralık günü, İstanbul Modern’de buluştuk Ara Güler’le. Hem bu albümü hem fotoğrafçılığı hem de hayatı konuştuk. Fotoğrafta “an’ı yakalamak”ı, vahşi batıdaki kovboyun tabancasını hızlıca çekmesine benzetti üstat. “Zor ışıkları severim ben, ters ışıklardan çıkarırım istediğim kareleri,” diyor, “çünkü ben resim severim, o ışığı bulmak isterim. Örneğin Rembrandt bu zamanda yaşasaydı, ressam değil fotoğrafçı olurdu, çünkü ışığı kullanan adamdır. Bir-iki fotoğrafının üstüne konuşuyoruz; kompozisyonu önce zihinde sonra vizörde hızlıca oluşturmanın dersini veriyor ayak üstü. Sonra Ara Güler’in sıklıkla tekrar ettiği bir cümleyi, soru olarak yöneltiyorum: “Size göre fotoğraf neden sanat değildir?” Cevap şöyle:

“Sanata benzer. Sanat yalandan doğar. Bir ressam bir yere mavi koyduğunda, orada gerçekten mavi mi vardır, bilemeyiz. Ya da her akşam bir Hamlet ölüyor, kaç tane Hamlet vardır? Oysa ben fotoğraf çekerken, etrafımda yaşanmakta olan bir an’ı görüyor ve bunu zihnimdeki bir kompozisyonun içine yerleştiriyorum. Bu da realite değildir, realitenin kopyasıdır, an’ın durdurulmasıdır. “

Düşük ensantaneleri çekiş anlarından söz ediyor sonra. Sinirliyken, yorgunken o enstantanelerde istediğin kareyi yakalayamazsın deyince, “Hiç çok bekleyip kaçırdığınız bir kare oldu mu?” diyorum. Cevabını hiç unutmayacağım: “Ben hayatı kaçırmışım, bir kare ne ki?”

Sonrasında foto muhabirliği, fotoğrafçının vicdanı ve günümüz dünyasında fotoğrafçılık üstüne de konuşuyoruz. (Konuşmanın tamamı bu linkte: http://video.ntvmsnbc.com/#gece-gunduz-21-aralik-2011.html )

Ara Güler’in albümü uzun uzun incelenmesi gereken, benzersiz bir bütün.

Yorumlar (4)

hayatı kaçımadan fotoğraf çekmek isteyenlerdenim.

Ara Güler' i sayenizde daha iyi anladım…

Ara Güler izinden gidilmesi gereken ustalardan…

Ustam, siz de 'kaçırdım' diyorsanız, ben hayat durağının yerini hiç bulamamışım demektir.

Ve her şey küçük alt parçacıkların birer yığışması olduğuna göre.. var olan ile var olduğunu sandığımız… Sanat, Sanat! İlla ki Sanat!

Bir saniye yakalamak için kaç saniyeyi heba ettiğini anlamanın derin hüznü …

Belki de bu hüznün farkındalığı ile fotoğraf, sanata dönüşüyor..

bir yorum bırakın