Meandshadows dedi ki; Ben bir bardak acı çayım, şeker benim yüzümden eriyip yok oldukça tatlanan, tatlandıkça var olan. Bencilim, bütün renkleri yutarak bir renk olabilen beyaz kadar…
Neden "ikinci" olmayı seçiyorsun ki? Kader dediğimiz şey, hayattaki seçimlerimiz değil midir? Yoksa bu "zorunluluk" pardon "seçim" ya da "kader"inden hüzünlü bir mutluluğa mı selam ediyorsun?
Ve son olarak Nietzsche'nin de dediği gibi: "İnsanların tarih boyunca farkına vardıkları aşılmaz zorunluluk; bu "zorunluluğun" ne "aşılmaz" ne de "zorunlu" olduğudur."
Ben çayı kırtlama içtiğime göre, şöyle mi demeliyim: Ben şeker tabağındaki şekerlerden biriyim, hep arkadaşlarımın birilerinin dişleri arasında kırtlanıp gitmesini izlemek zorunda kalan ve korku içinde bir gün ansızın sıranın kendisine gelmesini bekleyen.
Hep aynı şeyi aradın durdum ayrılıklarda. Öldüğümde kaç yaşındaydın bilemedin ben. Dünya karıştı kayboldu içinde tekilliğin. Her seferinde gittim ben oldun. Her ben yeni bir sen buldun.
o zaman söyle çayı biraz hızlı karıştırsınlar ki taşsın ve o iki şekeri de beraber eritsin..kaynaşın içiçe ve artık ''bir'' şeker olun…
Bazıları iki şekerli içer
Eriyen aşkım mı yoksa hayatım mıydı bilemedim.Oysa unutmuştum aşkımın çaya hayat verdiğini.
Meandshadows dedi ki;
Ben bir bardak acı çayım, şeker benim yüzümden eriyip yok oldukça tatlanan, tatlandıkça var olan. Bencilim, bütün renkleri yutarak bir renk olabilen beyaz kadar…
…ve hep dile gelen o tek şekerdir işte.En güzel satırlarını doğurur çektiği acıdan…
Sevgili İkinci Şeker,
Neden "ikinci" olmayı seçiyorsun ki? Kader dediğimiz şey, hayattaki seçimlerimiz değil midir? Yoksa bu "zorunluluk" pardon "seçim" ya da "kader"inden hüzünlü bir mutluluğa mı selam ediyorsun?
Ve son olarak Nietzsche'nin de dediği gibi: "İnsanların tarih boyunca farkına vardıkları aşılmaz zorunluluk; bu "zorunluluğun" ne "aşılmaz" ne de "zorunlu" olduğudur."
Ben çayı kırtlama içtiğime göre, şöyle mi demeliyim: Ben şeker tabağındaki şekerlerden biriyim, hep arkadaşlarımın birilerinin dişleri arasında kırtlanıp gitmesini izlemek zorunda kalan ve korku içinde bir gün ansızın sıranın kendisine gelmesini bekleyen.
"son romantik"sin ne diyelim! artık şekerin bile hakikisini bulmanın imkansızlaştığı günlerde.
Sevgili Birinci Tekiller,
Muhtesemsinix.
Hep aynı şeyi aradın durdum ayrılıklarda. Öldüğümde kaç yaşındaydın bilemedin ben. Dünya karıştı kayboldu içinde tekilliğin. Her seferinde gittim ben oldun. Her ben yeni bir sen buldun.
"Ben çay tabağındaki ikinci şekerim,
hep yeni bir şekere aşık olan ve hep aşkımın çayın sıcağında eriyip gitmesini izlemek zorunda kalan."
"Ama bir yandan da;izlerken büyük zevk alan. Acı vermez sevdiğimin o koca çaya, taneleriyle ayrı bir can vermesi."
Mütevazılık konusunda, çay tabağında bırakılmış,yarısı erimiş kesme şekerden öğreneceğimiz çok şey var gibi.