Çay ya da grappa

Tasarım uzaktan uzağa, hayranlıkla ilgilendiğim bir alan.

Ama bu mahcup ilgiden daha fazla yoğunlaştığım bir konu var. O da kararlılık ve çalışkanlık. “Başarı Hikayesi” diye anlatılmasını sevmem bu çalışkanlıkların. Benim için önemli olan o heves, o çalışma gücü ve bitmeyen heyecandır.

Cansu Göksu‘nun hikayesini bu yüzden paylaşmak istedim.

Cansu, 23 yaşında bir endüstriyel tasarımcı. Tasarım tutkusu ile anlatacak çok şeyi var. Aileden dinlediği hikayelere bakacak olursak, olaylar Cansu iki buçuk aylıkken başlıyor. Resim, tamir ve dikiş çalışmalarıyla geçen çocukluk yılları geliyor sonra.  İtalyan Lisesi mezunu. Ardından Milano’ya gitmiş. “Seyahat Sanatı Yarışması” ile gelen burstan sonrasında güçlü bir rüzgar var. Milano, Paris, New York… New York’ta Karim Rashid’le çalışma fırsatı… Robert A.M. Stern Architects ve Studio Rotella’da stajlar… Seyahatler, eğitim programları… Sergiler, ödüller, mansiyonlar…

“Belli ki olanaklar önüne kırmızı halı gibi serilmiş,” diye düşünenenler olabilir. Ama Cansu, eline geçen bütün fırsatların üstüne gidip gece-gündüz çalışmayı seçmiş bir genç kadın. Hayatının son beş yılı tümüyle bu konuya odaklı geçmiş.

Cansu Göksu için şimdi sırada Milano Tasarım Haftası var.

Hem ince belli çay bardağı, hem de grappa likör kadehi olan “Blend” bardak seti tasarımı ve aynalı duvar saati “Madame Mirror” tasarımıyla 4-9 Nisan arasında Milano Moda Haftası’nda yer alacak Cansu. Türk ve İtalyan kültürlerini buluşturduğu bardak tasarımının prototipi Paşabahçe -Denizli Şişecam fabrikasında üretilmiş.

Haberin başlığı belli: “Genç tasarımcının büyük başarısı”

Ama benim için hikayenin parlayan cümlesi bir gencin, gencecik bir kadının kararlılığı. Çocukluk yıllarında oluşturduğu bir hikayeyi bütün hayatına yayışı.

Başarı dediğin nedir ki? Zamana, kişiye, topluma göre değişir.

Ama bir bardak çay ya da grappada kültürleri buluşturmak zamanlar, mekanlar ötesidir.

Tebrikler Cansu Göksu.

Yorumlar (1)

Tebrikler cidden.. Hikayesini adeta bir merdivene benzettim, basamakları teker teker ve her defasında daha yükseğe çıktığı bir öykü onunkisi. Çok teşekkür ederim bizlerle paylaştığınız için. Sevgiler,

bir yorum bırakın