Sel Yayınları‘nın “Cinsel” kitaplar dizisinin başına gelenleri biliyorsunuz mutlaka. Bilmeyenler için girişi bu ayki Milliyet Sanat’tan, Noktalı Virgül adlı köşemden alalım:
“Uluslararası Yayıncılar Birliği IPA’nın, her yıl yayın özgürlüğünün savunulması ve yaygınlaştırılması için verdiği “Özgürlük Özel Ödülü” 2010 yılında Sel Yayıncılık’a verildi. Ama hikaye böyle mutlu sonla bitmiyor. 2 Kasım günü bu ödülü alan Sel Yayıncılığın sahibi İrfan Sancı 7 Aralık günü, saat 11.00’de, Sultanahmet Adliyesindeki 2.Asliye Ceza Mahkemesi duruşma salonunda olacak. Çünkü TCK 226’ya göre açılan dava sürüyor. Son olarak mahkeme (Yeditepe ve Galatasaray üniversitelerinden gelen bilirkişi raporlarının eserlerin edebi olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtmesine rağmen) kitapları “Başbakanlık Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu”nun incelemesine karar verdi. Kurul, kitapları için “Muzır(!)” dedi ve savcı da kurulun raporunu haklı buldu. Bakalım 7 Aralık’a ertelenen, dünya medyasının da ilgi ve şaşkınlıkla izlediği dava nasıl sonuçlanacak?”
Dava sonuçlandı. Karar: Beraat!
Ama bu dava sürecinde okurların gözünde beraat etmeyen birçok isim olduğunu düşünüyorum.
Sel Yayınları’na geçmiş olsun. Aynen devam İrfan!
Aşağıda Sel Yayıncılığın kararla ilgili basın bülteni var.
Yaklaşık 2 yıldır yargılanma süreci devam eden, eserleri “edebi” olarak niteleyen akademik bilirkişi raporlarına, ulusal ve uluslararası meslek birliklerinin çağrılarına, daha önce verilmiş örnek kararlara ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi mahkûmiyetlerine rağmen yargılanan ve en son yetişkinlere yönelik kitaplar olmalarına rağmen Başbakanlık Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’na gönderilen Sel Yayıncılık’ın “Cinsel” kitaplar dizisinin üç kitabı (Genç Bir Don Juan’ın Maceraları, Görgülü ve Bilgili Bir Burjuva Kadınının Mektupları, Perinin Sarkacı) sonunda beraat etti!
Bugün (7 Aralık Salı) günü saat 11.00’de Sultanahmet Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görülen duruşmaya; Türkiye Yayıncılar Birliği, Çevbir (Çevirmenler Meslek Birliği) temsilcileri ve Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) adına Yayınlama Özgürlüğü Komitesi üyesi Anders Heger gözlemci olarak katıldı. Gerekçesi daha sonra açıklanacağı üzere verilen kararda:
“Her ne kadar sanıklar hakkında müstehcen içerikli kitap yayınlamaktan mahkememize kamu davası açılmış ve sanıkların cezalandırılması talep edilmiş ise de, muzır kurula göre müstehcen olan kitapların edebi eser olduğu bilirkişi kurulunun 11/03/09 tarihli raporundan anlaşıldığından açılan davaya konu olan kitabın TCK 226/3 maddesine aykırı olarak çocukların kullanılmadığı dikkate alınmadığında TCK’da bahsedilen 226/3 maddesini unsurları oluşmadığından TCK 226/7 maddesi uyarınca suç teşkil etmediğinden açılan kamu davasından sanıkların (İrfan Sancı ve çevirmen İsmail Yerguz) ayrı ayrı beraatlarına karar verilmiştir.” denildi.
Sürecin başından beri yayınladığımız kitapların edebi eser olduğu ve mahkemelerce yargılanamayacağını, bir kitabın edebi olup olmayacağına karar vereceklerin ancak okurlar olabileceğini, birçok durumda eser sahibi dahi sayılmayan çevirmenlerin yalnızca işini yaptığı için yargılanmasının son derece haksız bir uygulama olduğunu savunduk.
Sel Yayıncılık ülkemizde erotik edebiyata katkı yapmak adına Cinsel kitaplar dizisinden bu türün en iyi örneklerini yayınlamaya devam edecek. Bu süreçte yanımızda olan tüm okurlarımıza, özellikle Türkiye Yayıncılar Birliği, Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) ve Çevirmenler Meslek Birliği’ne, basına ve dostlarımıza teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
SEL YAYINCILIK