İşte bildiri:
Haksız ve hukuksuz bir şekilde sermayeye devredilen Emek Sineması ve Cercle D’Orient binası Sosyal Güvenlik Kurumu’na, yani kamuya, yani bizlere aittir ve şüphesiz ki bu alan üzerindeki her türlü kullanım hakkı kamunundur ve kolektiftir. Nazarımızda meşru ve esas olan Beyoğlu Belediye Başkanı, Kültür ve Turizm Bakanı, Yenileme Kurulu Üyeleri ve Kamer İnşaat gibi şirketlerin çıkarları değil, kamunun yararı ve kararıdır. Ticarileştirilen sanatsal ve kültürel üretime, özelleştirilen kamusal alanlara karsı kamusal müştereklere sahip çıkmanın gerekliliğine inanıyoruz. Bu nedenle, alenen ilan ediyoruz:
Aksi takdirde, Emek Sineması, geçen seneki İstanbul Film Festivali kapanışında, bu sene de açılışında gördüğümüz üzere, iktidarın ve sermayenin yağmaladığı, ezip geçtiği bütün kültürel, toplumsal ve tarihi değerlerin basına geldiği gibi bir nostalji mekanı olmaktan öteye geçemeyecektir. Biz bu gelip geçici duygulanmalara, ah vah çekmelere inanmıyoruz. Emek Sineması, dile getirildiği gibi bir değerse ona henüz geç olmadan sahip çıkmak zorundayız. Bu düşünce ve motivasyonla herkesi 30. İstanbul Film Festivali’nde ulusal yarışmaya katılması “uygun görülen” ilk belgesel olan ve İstanbul’un talan edilme sürecini anlatan Ekümenopolis filmini hep beraber Emek Sineması perdesinde izlemek için;
isyanbulkültürsanatvaryetesi
emeksinemasi.blogspot.com
iksvaryetesi@gmail.com
isyanbulkultursanatvaryetesi@hotmail.com