Karşıdaki Adam: Tuhaf gelecek ama böyle muzip baktığında korkuyorum senden. Yani… Korkmak demeyelim de, çekinmek diyelim…
Emma Peel: Tuhaf gelmedi. Böyle baktığımda zihnimden ne geçtiğini anlayamıyorsun, o yüzden çekiniyorsun değil mi?
Karşıdaki Adam: Evet, tam olarak böyle…
Emma Peel: Başka türlü baktığımda zihnimi okuyabildiğini sanıyorsun çünkü.
Karşıdaki Adam: Yani, öyle demedim ama…
Emma Peel: O kadar şaşkın, o kadar zavallı oluyorsun ki bazen, ne diyeceğimi bilemiyorum. Üzülüyorum desem, o da yalan olacak. Bütün hayatını zihnimen geçenleri okuyabildiğin, beni istediğin anda anlayabileceğin, beni dilediğince yönlendirebileceğin düşüncesine yaslamış bir zavallısın.
Karşıdaki Adam: Çok kırıcısın. Seni anlamaya çalışmakla kötü bir şey mi yapıyorum?
Emma Peel: Ne diyeyim? Aynen böyle devam et. Ben de aynen böyle bakmaya devam edeceğim. Sana ve tüm hayata…
İÇ SES: "yılmayacağım!!!" biliyorsun değil mi? bunu bildiğin için böyle davranıyorsun.
aşkımı ya da inadımı ya da inatçı aşkımı ya da aşkımın inadını işte bunu alt etmeyi başaramayacaksın.
ne dersen de.. ne yaparsan yap..
bununla başedemeyeceksin. sonunda teslim olacaksın ve işte o zaman mutluluğu tanıyacaksın. bil ki teslimiyetinde kendine, kabullenemediğin aşkına olacak bana değil.
tabii ki seni çok sevdiğimi…hiç unutma olur mu?
çok iyiymiş
Tintin bu 9. satırdaki zihnimen süpermen'e rakip mi acaba :p ah çok heyecanlı belli
Bir Emma Peel ışte tam da böyle konuşur .