Emre Yerlikhan

(21 Ocak 1976 – 15 Kasım 2009)

Emre Yerlikhan’la TÜYAP Kitap Fuarı’ndaki o kalabalığın, karmaşanın içinde, ayaküstü on dakikalık bir muhabbetin ve Gerekli Şeyler’deki birkaç karşılaşmada kısa süren fikir alışverişlerinin ötesinde dostluğum olmadı. Fikir alışverişi dediysem yanlış anlaşılmasın; konu çizgi roman olunca ben sadece sessiz bir dinleyici olurdum, o konuşurdu. (Gerekli Şeyler’in Reasürans’taki günleri… Ahmet, Hasan, Sercan, Emre…) Sonrasında Emre Yerlikhan’ın, Anıl Bilge ile Resif Kitap’ı kurduğunu öğrendim. Kendine ait bir bakış açısı, yayıncılık ilkesi olan, seçtiği yolun doğruları için ticaretin hayvansı çığlıklarına kulağını kapamayı bilen her yayınevine olduğu gibi, Resif’e de sevgiyle, ilgiyle baktım.

Derken o haber geldi. Emre Yerlikhan, 2009 yılının Kasım ayında bu dünyadan ayrıldı. Haberlere göre TÜYAP Kitap Fuarının son gününde domuz gribine yakalanmıştı (hatta virüsü fuar sırasında kaptığı da söyleniyordu), 41 derece ateşle hastaneye kaldırılmış, 6 gün boyunca yaşama savaşı vermişti. İlk günlerdeki domuz gribi teşhisi sonrasında yerini lösemi teşhisine de bırakmıştı gazete haberine ve Emre’nin babası Eşref Yerlikhan’ın açıklamalarına göre. Uzun bekleyişin sonunda, yaşama tırnaklarıyla asılmayı başaramadı Emre. 33 yaşında, çevirileri, yarım kalan kitapları, umutları, hayalleri ve dostlarının gözyaşlarıyla bu dünyadan ayrıldı.

Yaşasaydı bu yıl yine TÜYAP Kitap Fuarı’nda olacaktı.Bütün gün yayınevinin standında oturacak, bilim-kurgu ve çizgi-roman tutkunlarıyla çaylı-kahveli muhabbetlere dalacaktı. Kitabını imzalayacaktı okurlarına. Yorucu geçen günün sonunda dostlarıyla biralayacaktı. Olmadı.

Bu yıl TÜYAP Kitap Fuarı’na giden herkes, kitapların arasında dolaşırken Emre’ye de bir el sallasın isterim. Keşke fuar yönetimi bir salonun girişine, bir fotoğrafını koysa, altına da “Emre bu yıl da aramızda,” yazsa da, biz de önünden geçerken bir selam çaksak.

Ben selamımı buradan çakıyorum; selam olsun sana “babel”, selam olsun Emre!

Yorumlar (15)

burdan Emre'ye selam olsun 🙂

Melek

Böyle değerlerin erkenden gitmesi içini acıtıyor insanın..onca değersiz dururken..

böyle anılmak isterdim doğrusu bir ölüm yıldönümümde…
selamımı çaktım ben de…

böyle 'gerekli şeyler'le uğraşan insanların bu şekilde zamansız gitmesi cidden üzücü.

Üzüldüm.. Mekanı cennet olsun..Selam olsun..

Offf, of. O gunler geldi gozumun onune. "Buradaki isim bitsin konusuruz. Istanbul'da bir program yapalim" demisti. Sonra…. Sonra, hala inanamadigim haberi alinca, dondum kaldim. "Babel"… Hala msn'de bu sekilde kayitli. Silemiyorum, silmeyecegim de. Cikolata, Bailey's sozun yarim kaldi…

Mekanin cennet olsun Emre. Nur icinde yat.

Ozlem Yilhan

hayatımda kimseyi bu kadar özlememiştim…

Seni
Özlüyorum. Countdownlarim sensiz kaldi sana ulaşmaya calisiyorum simdi…

Selam olsun, tekrar sevgiyle anıyoruz…

Selam olsun Emre, selamlar olsun!

Emre'ye bende de kocaman bir selam…
Beste

canımız dı o hala da öyle

selam olsun Emre..selam olsun… bu pazar günü fuarda olacağım oradanda sana selam göndereceğim…

bir yorum bırakın