İyilik kazanacak

Antakya’da geçen Nisan’da çekildi bu fotoğraf. Öğretmenler, veliler, öğrenciler… Kitap konuştuğumuz, mutlu olduğumuz, güldüğümüz, birlikte kahkaha attığımız bir gün. Can dostlarım Hüsne ve Mehmet’le birlikte harika anlar geçirdiğimiz o güzel zamanlar. 

Günlerdir bakamıyordum bu fotoğrafa. Bütün bu yaşananlardan, yaşatılanlardan utanıyorum çünkü. Süslü cümleler kurmaya gerek yok; acımız çok çok büyük. O acıyı koyulaştıran organize kötülüğe karşı öfkemiz de büyük. 

Kötülük, gücünü bir düşman yaratarak gösterir. Her olayda, daha ilk günden bir düşman yaratır. Gerçek bir düşman yoksa uydurur, yalan söyler. Yine öyle oldu. Yardım için didinen insanları hedef gösterdiler, bir can daha kurtarabilmek için çalışan insanlara “kendi başına iş yapıp beni zayıf gösteremezsin” diye bağırdılar, kullanışlı piyonlarını sahaya sürüp kendilerini alkışlattılar, ayrıştırdılar, yalan söylediler, yanlışa yanlış diyeni not alıyoruz dediler. Kötülük, acıyı bile ayrıştırır. 

Hep söylediğim gibi, bir tarafta iyiler bir tarafta da kötüler var. Bu kadar basit. Kötülükle baş edebilmenin tek yolu, iyiliği çoğaltmak. Yaşadığımız acı, iyiliği nasıl çoğaltabildiğimizi, kötülük duvarlarını nasıl yıkabildiğimizi bir kez daha gösterdi bize. 

Bu fotoğrafta yakınlarını kaybetmiş, üzülerek söylüyorum ama belki hayatta olmayan, evi barkı yıkılmış, dostları anıları kaybolmuş insanlar var. İyi insanlar. İyilikten yana insanlar. Hep onların yanında olacağım. Yüzümüzü hep iyiliğe dönelim. O korku duvarlarını iyilik yıkacak, bu iyi insanların gülüşleri yıkacak, doğruyu söyleme cesareti yıkacak. O korku – yalan – talan – nefret duvarları yıkılacak. 

(Not: Dostlarım Hüsne, Mehmet ve oğulları Ulaş depremden sağ çıktılar. Yakınları, dostları, meslektaşları, öğrencileri vefat etti. Hepimize sabır ve dayanma gücü diliyorum. Hep birlikte aşacağız bu günleri.) 

bir yorum bırakın