Neruda ve sinemada şiir



Neruda, yılın en iyi filmlerinden.

Birkaç not düşmekte fayda var.

1. Bu film, Neruda’dan Nâzım’a çizilmiş bir hat üstünde yürümeye çalışan herkesi etkileyecektir.

2. Guillermo Calderon imzalı senaryo, edebiyatın sinemada karşılığını arayanlar için bulunmaz nimet. Hem geveze, hem düşünmeye iten sessizlikler var. Hem çizgisel, hem değil. Hem dış sese yenik düşmüş gibi görünüyor, hem de onun rehberliğini her an aratıyor.

3. Pablo Larrain, seyircinin ezberlerini bozacak bir zaman-mekan kullanımı seçiyor. Böylece, gerçekliği de çizgisel olmaktan uzaklaştırıyor. Kurmaca bir dünyanın içinde miyiz, yoksa gerçekten de tarihsel bir gerçekliğin beyazperdeye aktarılmış halini mi izliyoruz? Bu kurgu anlayışıyla izleyecisinin zekasına güvenen bir film Neruda.

4. Başta Luis Gnecco (Neruda), Gael Garcia Bernal (Oscar Peluchonneau) ve Mercedes Moran (Delia del Carril) olmak üzere bütün oyuncular çok iyi. Partinin şaire koruma olarak verdiği Alvaro Jara rolündeki Michael Silva örneğin…

5. Bir başkasının hikayesinde figüran olmak istemeyen karakter… Oscar Peluchonneau, uzun zamandır gördüğüm en özel sinema figürlerinden biri. Kendi gerçekliğini sorgulayan bir karakter var karşımızda. Görevini yerine getirip Neruda’yı yakalamasıyla, kurmaca değil gerçek bir karakter olduğunu anlayacak. Şairin, edebi yüceliğine yenik düşmekle, “varolmak” arasındaki sınırda gidip gelen bir karakter.

6. Sergio Armstrong‘un görüntü yönetmenliği çok iyi. Özellikle kapalı mekanlar ve elbette son bölümdeki And Dağları görüntüleri…

7. Bir yandan da nefes nefese bir takip filmi var karşımızda. Heyecan bir an bile eksik olmuyor.

8. Dönem filmi çekmek, sanat yönetmenliğini ya da geniş kadrajları seyircinin gözüne sokmak değil. Alın size harika bir örnek.

9. Filmin müzik kullanımını sevmedim. Federico Jusid tecrübeli bir isim. Ama Neruda’nın müziğinde Şili de yok, şiirin ritmi de. Üstelik filmin ses bandıyla mücadele etmek, onu ezmek isteyen bir ses bandı var çoğu zaman. Bana göre…

10. Gelenekten beslenen, modernliğin içinde sesini yükselten bir şiirin, beyazperdeye post-modern ögeleri de reddetmeden taşınabileceğinin kanıtı.

Neruda, yılın en iyi filmlerinden.

Yorumlar (1)

uuu! şahaneydi gerçekten…
tüm notlara katılıyorum ama müzik konusunda emin değilim; bende öyle bir etki bırakmamış; şimdi düşününce.
çok unutulmaz sahneler vardı. en çarpıcılarından biri sorgu sahnesi kuşkusuz; hatta şarkı sahnesi de. (ah! ismini hatırlayamadığım için şu ana utanıyorum.)
neyse… ben çok beğenmiştim. aynı hislerde olmak güzel.

bir yorum bırakın