Meandshadows dedi ki; Yazmak için çok rahatsız bir ortam seçmiş Sylvia. Oturma şekli, oturduğu yer, ''Ha düştü ha düşecek'' diye düşündürüyor. Fotoğraf çektirmek için orada ise eğer, doğal görünen bir fotoğraf olduğu söylenemez. Yazma ortamının rahatlığı kişiye göre değişebilir tabi ki. Ben masada yazmayı sevmeyenlerdenim. Kucağıma kalın bir kitap alır, kağıdımı o kitabın üzerine koyarak yazarım. Bilgisayarda yazmayı sevmiyorum. Defterin kurşun kalemin kokusu duyulmadan yazılan yazı sanki bana ait değilmiş gibi geliyor. Ya da ben söylüyorum, başkası yazıyor gibi. Daktilo ile yazmanın ise ayrı bir zevki var. Tavla oynarken taşları tahtaya vurarak oynamanın zevkine benzer, daktilo tuşlarına sertçe basarak yazmak… Ya siz nasıl ortamlarda yazarsınız?
Ben de eskiden belirlediğim bir deftere yazardım. Daha sonra bilgisayarda yazmaya başladım.
Bilgisayarla okunaklı bir yazı görüyorum karşımda (el yazım okumaya oldukça elverişsiz). Hem aklımdan geçenleri daha çabuk yazıya dökebiliyor hem de yazının bütününü karşımda gördüğüm için çabuk müdahale edebiliyorum.
Yazmam için bana gereken 3 şey; “canımsıkıntı”dan sıkılıp üretime geçme coşkusu, “sessiz olması şart değil, dikkatimi dağıtmasın yeter” ortamı ve bilgisayar (bilgisayar olmazsa yazamam bağımlılığında değil).
Meandshadows dedi ki;
Yazmak için çok rahatsız bir ortam seçmiş Sylvia. Oturma şekli, oturduğu yer, ''Ha düştü ha düşecek'' diye düşündürüyor. Fotoğraf çektirmek için orada ise eğer, doğal görünen bir fotoğraf olduğu söylenemez.
Yazma ortamının rahatlığı kişiye göre değişebilir tabi ki. Ben masada yazmayı sevmeyenlerdenim. Kucağıma kalın bir kitap alır, kağıdımı o kitabın üzerine koyarak yazarım. Bilgisayarda yazmayı sevmiyorum. Defterin kurşun kalemin kokusu duyulmadan yazılan yazı sanki bana ait değilmiş gibi geliyor. Ya da ben söylüyorum, başkası yazıyor gibi.
Daktilo ile yazmanın ise ayrı bir zevki var. Tavla oynarken taşları tahtaya vurarak oynamanın zevkine benzer, daktilo tuşlarına sertçe basarak yazmak… Ya siz nasıl ortamlarda yazarsınız?
Öyle mi, ne güzel. Bu fotoğrafın anlamı başkaydı. Çok sevindim.
Ben de eskiden belirlediğim bir deftere yazardım. Daha sonra bilgisayarda yazmaya başladım.
Bilgisayarla okunaklı bir yazı görüyorum karşımda (el yazım okumaya oldukça elverişsiz). Hem aklımdan geçenleri daha çabuk yazıya dökebiliyor hem de yazının bütününü karşımda gördüğüm için çabuk müdahale edebiliyorum.
Yazmam için bana gereken 3 şey; “canımsıkıntı”dan sıkılıp üretime geçme coşkusu, “sessiz olması şart değil, dikkatimi dağıtmasın yeter” ortamı ve bilgisayar (bilgisayar olmazsa yazamam bağımlılığında değil).
güzel bir paylaşım