Siirtli milli güreşçi Evin Demirhan’ın hayatına odaklanan bir belgesel “Siirt’in Sırrı”. Değil Siirt halkının, neredeyse bir bütün ülkenin haberdar olmadığı, bir sır gibi yaşanan bu hayatın her noktasında gezinen, bunu yaparken sükûnetini hiç bozmayan bir belgesel. Benzersiz bir büyüme hikayesi. O yalnızlığın, tedirginliğin, arayışın, hayallerin içinde on altı yaşındaki bir kızın, Evin’in varolma hikayesi. Kalabalık bir ailede, maddi yokluklara, manevi baskılara rağmen, “her şeye rağmen” var olmanın hikayesi. Antrenmanlar, kamplar, turnuvalar, yengiler, yenilgiler… Kahkahalar ve gözyaşları.Sokaklarında tek başına dolaşamadığı bir şehirde, abilerinin bile bir meslek olarak sürdürmesine karşı çıktığı bir spor dalında Avrupa Şampiyonluğuna ulaşan Evin Demirhan’ın “gerçekliği” bütün izleyenlerin kendi hayat duruşlarını bir kez daha gözden geçirmesine neden olacak güçte.
Bütün bu dediklerimi daha iyi anlamak için, belgeselin fragman görüntülerine bakalım. Evin’in cümleleri, yazılabileceklerden daha güçlü ne de olsa…
Evin’in mücadelesinde önemli noktalar var. Öğreniyoruz ki, Evin 2011’de yeniden Avrupa Şampiyonu olabilirse ilk defa yapılacak Dünya Şampiyonasına da katılacak ve her ikisinde de başarılı olursa, KPSS’ye girmeden öğretmen olarak atanma hakkı kazanacak. Belgesel boyunca bu mücadelenin yakından tanığı oluyoruz. Bu tanıklığı sağlayan İnan Temelkuran – Kristen Stevens’a özellikle teşekkür etmek gerekiyor. Belgeseli izledikten sonra futbola odaklanmış spor algımızı da gözden geçireceğimiz ortada. Gerçekten de spor nedir, sporda başarı nedir, bayrakların yarıştığı bir arenada bireyin yeri nedir?
Belgeselin Türkiye’deki ilk gösterimi Adana Altın Koza Film Festivali‘nde yapıldı. “Siirt’in Sırrı” ödül gecesinden önemli ve ekibi mutlu eden ödüllerle ayrıldı. Adana’ya annesi ve kardeşleriyle gelen Evin Demirhan, jürinin özel ödülünü almak için sahneye çıktığında, neredeyse bütün salon ayaktaydı. Alkışlar susmak bilmedi. Biz de NTV ekibi olarak ödüllerin verilmesinden önce filmin yönetmenlerinden İnan Temelkuran ve Evin Demirhan’ı canlı yayına aldık. Sohbet sırasında İnan’dan öyle şeyler öğrendik ki ağzımız açık kaldı: Devletin amatör branşlardaki bu sporculara bağladığı 300 liralık maaşı kestiğini öğrendiğimizde hepimizin kanı çekildi.
Bu büyük yürekle tanışmanın hayranlığını ölümsüzleştirmek istedik. Ekip olarak, festival boyunca sadece bir kare fotoğraf çektirdik; Evin Demirhan’la. (Soldan sağa; Emrah Kolukısa, Evin Demirhan, ben, Gökhan Kalan.)
Siirt’in Sırrı’nı ne yapıp edip izleyin. Evin’in hikayesine ortak olun. O hikayenin açacağı çok kapı var. O kapıların ardında ne olduğunu öğrenmek isteyenlere…
Bu ülkede hala güzel şeyler olabiliyor, umudumuzu kaybetmeyelim.
Hepimiz duygusal davrandık ama festivalleri artık para dağıtma işi olarak kanıksamış gibiyiz.
En kısa zamanda izlenecek.Yazınızın sonlarına doğru içim acımadı değil.Devletin görevi değil mi,köşede bucakda bulunan yetenekleri bulup ortaya çıkarmak ve onlara her türlü maddi yardımı yapmak.Böyle değerler kolay yetişmiyor.
Gazetelerin önyüzlerinde bu haberler olmalı,umudum hala var olduğu için şanslıyım.Teşekkürler bizlerle paylaştığınız için.Sevgiyle kalın…