İKSV, vefatına kadar vakfın danışma kurulu üyesi olan
Halman’ı anmak ve adını yaşatmak için
belki de ilk kez edebiyat alanında bir adım attı. Talat Sait Halman Çeviri Ödülü’nün ilki dün akşam Martı Otel’de düzenlenen
törenle Siren İdemen’in oldu.
İdemen, George Perec’in Metis
Yayınları’ndan çıkan “Karanlık Dükkân –
124 Rüya” kitabının çevirisiyle ödüle değer bulundu.
Halman’ı anmak ve adını yaşatmak için
belki de ilk kez edebiyat alanında bir adım attı. Talat Sait Halman Çeviri Ödülü’nün ilki dün akşam Martı Otel’de düzenlenen
törenle Siren İdemen’in oldu.
İdemen, George Perec’in Metis
Yayınları’ndan çıkan “Karanlık Dükkân –
124 Rüya” kitabının çevirisiyle ödüle değer bulundu.
Törenden önce Siren İdemen’le hem ödülü hem de çeviri dünyasının ruh halini
konuştuk.
konuştuk.
Kutlayarak başlamak
isterim. Talat Sait Halman Çeviri Ödülü’nün ilk sahibi oldunuz. Tebrik ederim.
Ödüllerin üretkenliğe katkı sağlayacağına inananlardan mısınız?
isterim. Talat Sait Halman Çeviri Ödülü’nün ilk sahibi oldunuz. Tebrik ederim.
Ödüllerin üretkenliğe katkı sağlayacağına inananlardan mısınız?
Teşekkür ederim. Evet, ödüllendirme genel olarak teşvik
edici bir şey. Bir uğraşın, bir emeğin takdir edilmesi elbette üretkenliğe
katkı sağlar.
edici bir şey. Bir uğraşın, bir emeğin takdir edilmesi elbette üretkenliğe
katkı sağlar.
Perec tam bir dil ve
düşünce cambazı. Bu çeviriyi yaparken sizi heyecanlandıran ve zorlayan noktalar
nelerdi?
düşünce cambazı. Bu çeviriyi yaparken sizi heyecanlandıran ve zorlayan noktalar
nelerdi?
Ülke ve dünya gündeminden ötürü üzerimizden karabulutların
eksik olmadığı günlerde Perec’le haşırneşir olmak, onun iç dünyasında, zihninin
labirentlerinde ilerlemeye çalışmak heyecan vericiydi. Anlatımın sınırlarını
zorladığı kelime, ses “cambazlıkları” çeviri açısından belli bir güçlüğü taşısa
da bunların her birine çözümler bulmak aynı zamanda zevkli bir oyun gibiydi.
Benim açımdan bu çevirinin daha büyük zorluğu metnin tamamı Perec’in önceki
kitaplarına ve hayatına göndermelerle dolu olduğu için bunları
atlamamaktı.
eksik olmadığı günlerde Perec’le haşırneşir olmak, onun iç dünyasında, zihninin
labirentlerinde ilerlemeye çalışmak heyecan vericiydi. Anlatımın sınırlarını
zorladığı kelime, ses “cambazlıkları” çeviri açısından belli bir güçlüğü taşısa
da bunların her birine çözümler bulmak aynı zamanda zevkli bir oyun gibiydi.
Benim açımdan bu çevirinin daha büyük zorluğu metnin tamamı Perec’in önceki
kitaplarına ve hayatına göndermelerle dolu olduğu için bunları
atlamamaktı.
Yayınevlerini,
okurları ve edebiyat dünyasının bütün figürlerini kastederek soruyorum. Sizce
biz çevirmenlere hak ettikleri değeri veriyor muyuz?
okurları ve edebiyat dünyasının bütün figürlerini kastederek soruyorum. Sizce
biz çevirmenlere hak ettikleri değeri veriyor muyuz?
Bu soruya maalesef
olumlu yanıt verecek kimse olduğunu sanmıyorum. Ancak bu, kelimenin tam
manasıyla karmaşık ekonomik, siyasal,
kültürel, sosyal devasa bir sorunun sonuçlarından biri. Birçok yayınevinin
çevirmenle yaptığı sözleşme metinlerinin kendisi bile çevirmeni “aşağılar”
niteliktedir.
olumlu yanıt verecek kimse olduğunu sanmıyorum. Ancak bu, kelimenin tam
manasıyla karmaşık ekonomik, siyasal,
kültürel, sosyal devasa bir sorunun sonuçlarından biri. Birçok yayınevinin
çevirmenle yaptığı sözleşme metinlerinin kendisi bile çevirmeni “aşağılar”
niteliktedir.
Bir de öbür tarafa
geçip sorayım. Yabancı bir dili bilen, eh biraz da okumuş yazmışlığı olan
herkes çeviri yapabilir mi? Yani çevirmenler çeviriye hak ettiği değeri veriyor
mu?
geçip sorayım. Yabancı bir dili bilen, eh biraz da okumuş yazmışlığı olan
herkes çeviri yapabilir mi? Yani çevirmenler çeviriye hak ettiği değeri veriyor
mu?
Bu soruya da olumlu yanıt vermek maalesef mümkün değil.
Önceki soruyu yanıtlarken söylediğim gibi, bunlar çok girift, karmaşık bir
büyük sorunun farklı veçheleri. Elbette “yabancı bir dili bilen, eh biraz da
okumuş yazmışlığı olan herkes” çeviri yapamaz. Yabancı dili ve anadilini çok
iyi bilmek, biraz değil çok okumuş yazmış olmak da iyi bir çeviri için yeterli
değil bence. Her yazarın kendine ait bir dili, bir sesi var. Bir yazarı çok iyi
çeviren bir çevirmen, aynı dilde yazan bir başka yazarı çeviremeyebilir. Bir
yazarın bir eserini iyi çevirip, aynı yazarın başka bir biçimde yazdığı bir
metni de çeviremeyebilirsiniz, orada o sesi yakalayamayabilirsiniz.
Önceki soruyu yanıtlarken söylediğim gibi, bunlar çok girift, karmaşık bir
büyük sorunun farklı veçheleri. Elbette “yabancı bir dili bilen, eh biraz da
okumuş yazmışlığı olan herkes” çeviri yapamaz. Yabancı dili ve anadilini çok
iyi bilmek, biraz değil çok okumuş yazmış olmak da iyi bir çeviri için yeterli
değil bence. Her yazarın kendine ait bir dili, bir sesi var. Bir yazarı çok iyi
çeviren bir çevirmen, aynı dilde yazan bir başka yazarı çeviremeyebilir. Bir
yazarın bir eserini iyi çevirip, aynı yazarın başka bir biçimde yazdığı bir
metni de çeviremeyebilirsiniz, orada o sesi yakalayamayabilirsiniz.
Çeviriye verilen
telif oranları yeterli mi sizce?
telif oranları yeterli mi sizce?
Telif oranları elbette yeterli değil. Ve çeviri yapmaya
başladığım ‘80’li yıllara göre maalesef giderek düşüyor. Çoğu kitapta, diğer
emek unsurlarını bir kenara bırakıp sırf harcadığınız zaman üzerinden
düşündüğümüzde dahi aldığınız telif asgari ücreti bile bulmuyor. Ayrıca, telif
ücretleri basılan kitap adedi ve satış fiyatı üzerinden hesaplandığından ortaya
şöyle garip bir durum çıkıyor: çevirdiğiniz kitap ne kadar zorsa, sizi ne kadar
çok uğraştırıyorsa, aldığınız ücret de o oranda düşüyor.
başladığım ‘80’li yıllara göre maalesef giderek düşüyor. Çoğu kitapta, diğer
emek unsurlarını bir kenara bırakıp sırf harcadığınız zaman üzerinden
düşündüğümüzde dahi aldığınız telif asgari ücreti bile bulmuyor. Ayrıca, telif
ücretleri basılan kitap adedi ve satış fiyatı üzerinden hesaplandığından ortaya
şöyle garip bir durum çıkıyor: çevirdiğiniz kitap ne kadar zorsa, sizi ne kadar
çok uğraştırıyorsa, aldığınız ücret de o oranda düşüyor.
Telif konusunu biraz
da şundan sordum. Talat Sait Halman Çeviri Ödülü’nün hatırı sayılır bir maddi
ödülü var. Bu ödül, önümüzdeki yıllarda çevirmenler dünyasına bir hareketlilik
getirecek midir?
da şundan sordum. Talat Sait Halman Çeviri Ödülü’nün hatırı sayılır bir maddi
ödülü var. Bu ödül, önümüzdeki yıllarda çevirmenler dünyasına bir hareketlilik
getirecek midir?
Maddi ödülün olması elbette teşvik edici bir unsur. Ama ödül
alma ihtimali yaptığınız işin niteliğini değiştiremez herhalde. Asıl önemli olan, çevirmenlerin emeklerinin
karşılığını telif ücretleriyle alabilmesi.
alma ihtimali yaptığınız işin niteliğini değiştiremez herhalde. Asıl önemli olan, çevirmenlerin emeklerinin
karşılığını telif ücretleriyle alabilmesi.
Mutlaka çevirmek
istediğiniz bir kitap var mı? Bir de mutlaka yabancı dillere çevrilmesini
istediğiniz bir Türkçe edebiyat eseri var mı?
istediğiniz bir kitap var mı? Bir de mutlaka yabancı dillere çevrilmesini
istediğiniz bir Türkçe edebiyat eseri var mı?
Keşke Sartre’ın binlerce sayfalık müthiş Flaubert
biyografisini çevirmeye niyetlenebileceğim koşullar mevcut olsaydı. Ayhan Geçgin’in romanlarının, özellikle de Son Adım’ın bütün dillere çevrilmesini
arzu ederim.
biyografisini çevirmeye niyetlenebileceğim koşullar mevcut olsaydı. Ayhan Geçgin’in romanlarının, özellikle de Son Adım’ın bütün dillere çevrilmesini
arzu ederim.
Tekrar tebrik ederim.
İlk yılın kazanını olmak çok değerli. Unutmadan, sizin aracılığınızla
yayınevinize ve çeviri sürecine emek veren herkese de tebrikler.
İlk yılın kazanını olmak çok değerli. Unutmadan, sizin aracılığınızla
yayınevinize ve çeviri sürecine emek veren herkese de tebrikler.
Teşekkürler. Metis’e de ileteceğim tebriklerinizi.
metis'i de kutlamışsınız fakat metis niçin çevirmenlerin ismini kapağına taşımaz? ben nedenini bilmiyorum. öğrenmek isterim bir okur olarak.
çok güzel , paylaşım için teşekkürler