Sözlük.40

U

USTURA: Rıfat Ilgaz’ın kalemiyle girdiğimiz bir berber dükkânı… Musluk tamirinden kırık küplerin yapıştırılmasına elinden her tür iş gelen bir berber… Berberin hem gevezeliğine hem de sakarlıklarına katlanmak durumunda kalan öykü anlatıcısı/müşteri… “Nerde o eski tıraş fırçaları?” diye başlar öykü… Ardı arkası gelmez söylenmelerin: Nerde o eski kayışlar, nerde o eski usturalar, nerde o eski kantaşları, nerde o eski sabunlar, nerde o eski taraklar, nerde o eski çıraklar… Elbette öykünün sonunda kafası gevezelikten şişmiş, yüzünde kesilmedik yer kalmamış müşteriye söyleyecek tek söz kalmıştır: “Nerde o eski berberler?”

(Rıfat Ilgaz, Nerde O Eski Usturalar)

bir yorum bırakın