DOT

Unknown

18 Mar: Tuğrul Tülek: Teldeki Adam

Cem Yılmaz’ın son filmi “Pek Yakında”nın DVD’si çıkmış. Aldım, izledim. Ama yazı bu filmle ilgili değil. Filmdeki bir oyuncudan söz etmek istiyorum; Tuğrul Tülek. Cem Yılmaz’ın bildik-tanıdık kadrosunun dışında bir oyuncu Tuğrul Tülek. Ama filmde yer aldığı sahnelere öyle etkili bir dokunuşu var ki, senaryo gereği “sihirli” olan rolünü, benzersiz bir şekilde gerçek kılıyor. M.Caner Alper-Mehmet Binay imzalı “Çekmeceler”de de, Tülek filmin bir bölümünü avcunun içine alıyor ve izleyenleri ‘deyim yerindeyse’ duvara çakıyor. Ece Dizdar’la ‘paslaştıkları’ sahne filmin hafızalara kazınan…

gizem-erdem_3019220233

28 Ara: Gizem Erdem: Şimdiki Zaman Hoyratlığından Uzakta…

Tuhaf çağrışımlar oluyor bazen. İyidir. 2012 tarihli “Led Zeppelin / Kennedy Center Honors” videosunu izleyip duygulandığım anlarda böyle bir çağrışım oldu. Konserin son şarkısı elbette ‘Stairway to Heaven”. Seksenli yıllarda kalbimizi alan gruplardan Heart, yani Nancy ve Ann Wilson sahnede. Davulda Bonzo’nun oğlu Jason Bonham oturuyor. Hem müthiş çalıyor hem de duyguları bedeninden fışkırıyor. Başında babasının alamet-i farikalarından olan o melon şapka var. Robert Plant, Jimmy Page ve John Paul Jones, her bir notayı hisseserek dinliyorlar. Plant’in gözü yaşarıyor bir…

gunday

02 Şub: Hakan Günday’dan yeni bir roman

Geçen yıl, DOT ve Murat Daltaban’la gerçekleştirdiği yaratıcı ortaklıkla, tiyatro izleyicilerinin de hayranlığını kazanan Hakan Günday, yine dipten vuracak bir romanla geliyor. Henüz kesinleşmemiş durumda ama romanın adı yine tek kelimeden (hatta tek heceden) oluşacak. Adını söylemeyeceğime söz verdim ama romanın ilk paragrafını paylaşabilirim. İşte yeni Hakan Günday romanının girişi: “Altı yaşındaydı ve altı yaşında ölecekti. Korkudan titriyor, gözlerini böcekten ayıramıyordu. Ay çekirdeği tarlası kadar bir tavana bakıyor ama sadece onu görüyordu. Ay çekirdeği kadar bir böcek. Sivri ayaklarının etrafındaki…

IMG_5399

22 Oca: DOT: Bir hayalin izini sürmek…

2005 yazında, Kazdağları eteklerinde bakışlarımızı ufuk çizgisine yapıştırıp konuşup duruyorduk Murat Daltaban’la. Nasıl bir tiyatro istediğini anlatıyordu. O güne kadar bütün hayallerine ortak olmaya çalışmıştım. Birlikte müzik yapmıştık, birlikte internet dergisi çıkarmıştık, birlikte başka hayallerin peşinde de koşmuştuk. Uzun sessizliklerinde düşünür sonra birden “Hadi başlıyoruz!” derdi. “Yahu dur, bir düşünelim, eğrisini doğrusunu araştıralım,” demeye kalmadan kendimi işin içinde –hatta ön saflarında- bulurdum. Tam bir fitil yakıcıydı Murat. Elinde kibrit kutusu sallayarak dolaşıyordu, kafasına uygun bir fitil görmesi kavı çakması için…

dot_15x15_300dpi

16 Nis: DOT: İki yeni oyun öncesi bir geriye-dönüş

DOT önümüzdeki günlerde iki yeni-çarpıcı oyunla seyircisiyle buluşacak. Bunlardan ilki izleyenlerin şapkasını yerinden uçuracak bir çalışma: Punk Rock. Simon Stephens’ın yazdığı ve yönetmenliğini Rıza Kocaoğlu‘nun yaptığı Punk Rock’ta Hakan Kurtaş, Tuğçe Altuğ, Gonca Vuslateri, Kaan Turgut, Emre Yetim, Gözde Kocaoğlu, Mehmetcan Mincinozlu yer alıyor. Diğer oyun ise Türkiyeli okurların ilgiyle izlediği bir yazarın, Hakan Günday‘ın kendi romanından oyunlaştırdığı Malafa ile gelecek. Murat Daltaban-Hakan Günday ortak çalışması, Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nde izleyiciyle buluşacak. (Hatırlatma; her ikisinin de biletleri satışta.) DOT, izleyicisi…

dot_15x15_300dpi

26 Oca: DOT ne yapmayacak?

DOT izleyicisiyle arasına mesafe koymayacak: Bilenler bilir, herhangi bir DOT mekanına ve oyununa gittiğinizde oyunculardan-ekipten-hatta kemikleşmiş izleyicilerden biri mutlaka “oralarda bir yerdedir.” Oyunun başlamasını beklerken tiyatrodan, sinemadan, edebiyattan, hayattan, aklınıza ne gelirse ondan konuşabilirsiniz. İzleyiciyi ekibin, ekibi hayatın bir parçası yapan bu etkileşim hiç kaybolmayacaktır. DOT “dilini” değiştirmeyecek: DOT, kurulduğu günden bu yana mekanlarıyla, ekibiyle, oyunlarıyla, söyleşileriyle bir dil oluşturmuştur. İzleyicisiyle paylaşmaktan-çoğaltmaktan keyif aldığı bu dilde kekelemeden-yuvarlamadan konuşmaya devam edecektir. DOT estetik anlayışından ödün vermeyecek: Aynı kalmayacaktır elbette, gelişecektir. Ama…