Bir de bu ‘bayan’ kelimesi var. Cumhuriyet ideolojisinin dilde karşılığını bulmaya çalıştığı dönemlerde yerleştirilmeye çalışılmış ‘bay-bayan’ ikilisinin, bir garip uzantısı. ‘Bay-bayan’, Fransızcadaki ‘madam-mösyö’ ikilisine benzer bir kullanım amaçlanarak, büyük bir olasılıkla serbest çağrışım yoluyla dile iliştirilmiş olsa gerek. Reis ya da ulu kişi anlamına gelen ‘bég’ Orhun Yazıtlarında geçiyor. Oradan ‘bay’a, oradan da nasıl bir yapım ekiyle dişilleştirildiği anlaşılamasa da ‘bayan’a ulaşılıyor. Ama formül pek işlemiyor; insanlar birbirlerine Bay Falanca ya da Bayan Filanca diye hitap etmiyorlar. Resmi dilde…
Haber Takibi
Yazının başlığı da, içeriği de “Van Kadın Derneği”, “Saray Kadın Derneği”, “Van KAMER”, “Mavigöl Kadın Derneği”, “YAKA Kadın Kooperatifi” imzasıyla gelen ortak bir e-postadan alınma. Aynen aktarıyorum! Bugün, size burada insan olarak değil; düşüncesiz, bozulmuş varlıklar olarak sesleniyoruz. Bizi dinleyen herkesin de böyle olduğunu düşünüyoruz. Şimdi şuanda aramızda hiç kimse henüz insan olamamıştır. Tecavüz yeşil kart sorunu değildir, pembe ya da mavi kimlik kartı sorunudur. Onu para ya da kömür yardımıyla ortadan kaldıramazsınız. Bu yüzden bir tecavüzü duyduğumuzda vah…
Bakanlığın adından başlamak gerekiyor: Kadın ve Aileden Sorumlu… Kadının, mevcut düzen ve siyasi iktidar tarafından nasıl algılandığı ve konumlandırıldığı belli. Kadın “içeride” kalmaya-bırakılmaya mahkum. (“Gençlik ve Spor Bakanlığı” ile “Kültür ve Turizm Bakanlığı” da başka bir yazının konusu olsun. Neyse; Hayat Bilgisi kitapları demez miydi, erkekler fabrikada, kadınlar mutfakta…) Bir de işin aile kısmı var, hep kadınla yan yana konumlandırılan. İşte oraya yönelik tehditleri savuşturmak, tehlikeleri ortadan kaldırmak da bu bakanlığın görevi. İlgili bakanın bu görevi yerine getirmek için…