Pink Floyd

Pink-Floyd-The-Final-Cut-Vinyl

30 Tem: Benim için The Final Cut albümü

Yıl 1979. Ortaokula başlıyorum. İlkokul yılları boyunca aynı sırayı paylaştığım kadim dostum Levent Gönenç ile Pink Floyd tutkum da o yıllarda başlıyor. 1980’in ilk ayları. Eylül’de ülkenin üzerine çökecek karanlıktan haberimiz yok. Levent’le ilkokul sıralarını geride bırakmış, Ankara Namık Kemal Ortaokulu’nun bahçesine koşmuşuz. Aynı sınıftayız yine, aynı sırada. 1979’un son aylarında yayınlanmış olan The Wall albümünün, o meşhur şarkısı dilimizde: Another Brick In The Wall (Part 2). “Eğitim sistemine ihtiyacımız yok, düşüncelerimizi kontrol etmenize ihtiyacımız yok” diye bağırmayı pek seviyoruz….

A-peek-behind-the-artwork-of-Pink-Floyd-album-Dark-Side-of-the-Moon

21 May: Adım adım The Dark Side Of The Moon

Muhteşem Pink Floyd albümü The Dark Side Of The Moon bu yıl 50.yaşını kutluyor. Gerçi kutlama deyince törenler, partiler falan gelmesin akla. Roger Waters’ın “Arkadaş, ben bütün albümü yeniden kaydedeceğim” çıkışının dışında grubun hayatta olan üyelerinden, bu kaydın efsane mühendisi Alan Parsons’tan ve 1973 kadrosundan bir ses yok.  Yeri gelmişken Waters’ın yeniden kayıt çıkışıyla ilgili düşüncemi de söyleyeyim: Sözler ona ait. Bestelerin çoğu ya tümüyle onun ya da aslan payının sahibi. İsterse kaydeder, kimse de bir şey diyemez. Ama ortaya çıkan başka bir albüm…

IMG_1926

12 Haz: Roger Waters ve Nick Mason: Beceriksizilikte buluşmak

Roger Waters‘ın, 25 yıl aradan sonra yayınladığı yeni albümü Is This The Life We Really Want? için Uncut dergisine verdiği röportaj her yönüyle okunmaya değer. Dileyen çılgın dileyen kibirli desin, dileyen dahi dileyen tüccar desin… Waters çığır açıcı-dönüştürücü-sarsıcı bir müzisyen. Çok yakın bir zamanda Londra’daki Pink Floyd sergisini gezmiş biri olarak, o sarsıntıyı nasıl oluşturduğunun “tanığı” olduğumu söyleyebilirim. Waters’ın, Michael Bonner’ın röportajdaki bir sorusuna verdiği cevap hoşuma gitti. Bonner, Robert Wyatt‘ın Pink Floyd’un ritim grubu için “inanılmaz derecede güçlü” diyişinden…

Unknown

06 Kas: Öneriler

1.     Fazıl Say’ın ilk bestesinden bu yana solo piyano için yaptığı çalışmalar “Say Plays Say” CD’si ile dinleyicilere ulaştı. Çoğunu iyi bildiğimiz eserleri topluca dinleyebilmek için müthiş bir fırsat. İyi, temiz kayıtlar ve damıtılmış bir icra. 2.     Zorlu PSM artık prodüksiyona da el attı ve Talimhane Tiyatrosu’nun harika kadrosuyla bir araya geldi. “Seni Seviyorum, Mükemmelsin, Şimdi Değiş” eğlenceli bir müzikal. Lerzan Pamir ve Mehmet Ergen’in ortaklaşa rejilerinde, altı yetenekli oyuncu/müzisyen izleyenlere şapka çıkarttırıyor. Ancak kişisel alkışlarım oyunun şarkı sözlerini Türkçeleştiren…

15 Eki: “Have a Cigar”ı kim söylüyor?

Hikayeyi bilen bilmiyor. Yine de hatırlatması güzel bir olay. Pink Floyd, 1975 yılında Abbey Road‘da 3 numaralı stüdyoda “Wish You Were Here” albümünü kaydında. Hemen yanda, 2 numaralı stüdyoda da Roy Harper “HQ” isimli albümünü kaydediyor. David Gilmour ve Roger Waters’ın bir şarkının vokali konusundaki uyumsuzluğu, bu “komşu”nun varlığı ile büyümeden halloluyor. Gilmour’a fazla tiz gelen, Waters’ın söyleyişinde istenen sonucu vermeyen bir şarkının yarattığı sorun, yan stüdyodaki harika müzisyenin katılımıyla çözülüyor. Böylece Pink Floyd, “Have a Cigar” şarkısının ana vokalini…

30 Ağu: Hepsi harika ama Pink Floyd’un yeri ayrı…

Dün Fil Uçuşu‘nda Guitar World dergisinden aldığım bir listeyi paylaştım. “En İyi 50 Gitar Solosu” listesini okuyanlar haklı olarak kimi isimleri aradı, kimi isimleri gereksiz buldu. Sevdikleri solonun sralamadaki yerini beğenmeyenler de vardı. Böylesi listelerin yapıları gereği “eksikli” olduklarını söylemiştim. Ama yine de bu listeler, biraz hatırlattıkları biraz da bilmediklerimizi araştırmaya yönelttikleri için iyidir diye düşünürüm. Ayrıca eğlenceli bulurum. Benim de listede katılmadığım noktalar var elbette. Eksikler çok. Gereksiz yere parlatılanlar var. Ayrıca böylesi listelerin çoğunda olduğu gibi fazlaca “merkez”de…

23 Şub: Gitar Büyücüleri

Adı kimi yerde Pete Townshend olarak geçer, kimi yerde Townsend… Kimi Pete der ona, kimi Peter… Dert değil! Şu bir gerçek ki, rock müziğin yenilikçi ve devrimci yıllarının önde gelen isimlerindendir The Who‘nun efsane gitaristi. Gitarla ilgili birçok konuda ilk’ler hanesinde onun adı geçer; gitarı amfiye vurarak kırmaktan tutun da, yıllar sonra duyma bozukluğuna yol açacak, ses duvarının aşıldığı efsane konserlere kadar. Hatta açıkçası, kimi şehir efsaneleri de ona mal edilmiştir ve “çılgın yüz”ünü görenlerin hoşuna gider bu durum. Belki…

floyd

19 Şub: O esnada başka bir yerde…

…Rick Wright ve David Gilmour, zihinlerinde dönüp dolaşan seslerin evreninde yolculuk yapmaktadır. Rick Wright ve David Gilmour, Londra’daki Abbey Road Stüdyoları’nda, Dark Side of the Moon albümünün kaydındalar. İlk synthesizer kabul edilen VCS3 ile, On The Run parçasında kullanacakları bazı sesleri programlıyorlar.

28 Kas: Gerilimsiz bir davulcu: Nick Mason

Bir süredir döne dolaşa Pink Floyd dinliyorum. Bu dinleme seanslarında olabildiğince Nick Mason’a yoğunlaşmaya çalıştım. Aslında bunu sıklıkla yapmaya çalışırım; iyi bildiğim bir kaydı, sadece bir enstrüman ya da sadece sözler üstünden dinlemeye çalışırım kimi zaman. İyi bildiğim bir bütünü parçalayıp, o parçalardan yeni bir bütüne –ya da yeni bir bütün algısına- ulaşmaya çalışma isteği diyelim. Nick Mason’a odaklanmış bir dinleme isteğinin altında, iyi gazeteci-iyi müzik yazarı-iyi müzik dinleyicisi dostum Zülal Kalkandelen’in Temmuz 2011’de Mason’la yaptığı röportaj yatıyor. Röportajın tamamını…

06 Eyl: Nice yıllara Roger Waters!

Roger Waters‘ın doğum günü bugün. Benim için bir ilkgençlik idolünün doğduğu gün yani. Dinlediğim ilk Pink Floyd albümünün “The Wall” olması yaşım gereği şaşırtıcı değil. O ilk dinleyişten sonra, dostum Levent Gönenç‘le grubun tarihine derinlemesine bir yolculuk yapmaya başlamıştık. 13-14 yaşlarımızda Pink Floyd dinlemeden geçirdiğimiz gün yoktu. Pompei konserinin videosuna ulaştığımız günü, “The Final Cut” çıktığında Ankara Radyosu’nun kapısında Yavuz Aydar’dan bir iki şarkılık kayıt alabilmek için nasıl nöbet tuttuğumuzu dün gibi hatırlıyorum. Alan Parker imzalı “The Wall” filminin videosunu izlerken…