Ceyl’an’la geç dost olduk bence. Daha erken yaşlarımızda oturmalıydık muhabbete. O yaşların şaşkınlığıyla, heyecanıyla biriktirebileceklerimiz farklı olurdu. Ama bir yandan da bu “gecikmişlik” bize demini almış kahkahalar veriyor. Birlikte olabildiğimiz anlarda en çok gülüyoruz. Çok güzel gülüyor Ceyl’an. Yeni albüm gelir gelmez Allianz Motto Müzik için buluştuk. “Senin Senin Gibiler Sevsin” bir dilek mi/bir beddua mı merakımızı da giderdik, dostluklarda da dem vurduk. Üstelik buluşmamız 14 Şubat’ı işaret ettiği için aşk-meşk meselelerine bile girdik. Sohbetin tamamı için buraya buyrunuz diyerek…
Sezen Aksu
Bir arkadaşımın beş yaşındaki kızı jimnastik hareketleri yapmaya bayılıyor. Olur olmaz yerde, aklına estikçe, çevredekilerin ne diyeceğine aldırmadan sergiliyor marifetini. En sevdiği hareket, köprü hareketi. Hani şu vücudun geriye kıvrıldığı, ellerin arkada yere değdiği hareket. Kimileri de ‘ters köprü’ der. Bu ufaklık için köprü kurmanın yeri-zamanı yok. İçinden gelmesi yeter. Bir gün neden en çok bu hareketi sevdiğini sordum: “Her şeye tersten bakmak hoşuma gidiyor!” dedi. Gün boyunca bu cevap aklımdaydı: “Her şeye, dünyaya tersten bakmak…” O gece oturdum, Ceyl’an…