Kesmeşeker‘in albümü çıkar çıkmaz NTV Cumartesi ekibi olarak tam zamanlı dinlemeye başladık. Hem grubun duruşunu seviyorduk hem de daha önce programa konuk ettiğimiz Cenk Taner‘i kenimize iyice dost bellemiştik. (Program konukluğu sonrasında bir gece, beklenmedik bir anda Cenk’le Adana’da karşılaşmam da ayrı güzellik.) Fakat bu albümde bütün bunların dışında bir ruh hali vardı, her dinleyişimizde kendimizi “ceza sahasındaki Metin Kurt gibi yalnız” hissetmemize neden olan bir şey. NTV Cumartesi kadrosunun arada bir de olsa futbol konuşan ekibi, şarkının ışığında biraz…
YouTube
Thelonious Monk’un 1944 kaydıyla dünyaya dinlettiği olağanüstü parçası ‘Round Midnight’ı aslında 1940-41 arasında yazdığı bilinir. (Harry Colomby, üstadın şarkının ilk versiyonunu 1936 yılında, henüz 19 yaşındayken yazdığını söyler.) Bugün kadar binden fazla albümde yorumlanmış olan parça, kimi kayıtlarda ‘Round About Midnight adıyla geçer. Bu albümlerin içinde Bernie Hanighen’in yazdığı sözlerle kaydedilmiş versiyonları da var. Başta Miles Davis’in yorumu olmak üzere, çok sayıda yorumu, yıllardır dinleniyor. Her yeni yorum, her yeni dinleyiş farklı yerlere götürüyor insanı. (Çok sayıda yorumun kaydını dinlemişimdir,…
Gotye‘nin, “Somebody that I used to know” şarkısını daha önce Fil Uçuşu’nda paylaşmıştım. Kimbra‘nın konukluğuyla ve ilginç videosuyla daha da güzelleşen şarkının kısa sürede çok sayıda “cover”ı yapıldı. Kısa zaman önce YouTube’da izlediğim Walk off the Earth projesi “cover”ı ise hem faklı, hem heyecanlandırıcı hem de zekiceydi. Fil Uçuşu’nda paylaşmak istedim. Bir gitarla bile güzel müzik yapmak mümkün; buyurun izleyin…
Jülide Özçelik, uzun zamandır merakla beklenen “Jazz İstanbul Volume 2” albümüne, bir Mehmet Güreli klasiği olan “Kimse Bilmez”i de almış. Etkileyici bir yorumla söylüyor şarkıyı. Önümüzdeki günlerde konuşulacak, paylaşılacak, dinlenecektir. Ben de fırsat bu fırsat, şarkıyı orijinal haliyle, Mehmet Güreli’nin “alıp götüren” yorumuyla dinletmek istedim. İşte Hayyam’dan sözlere unutulmaz bir Mehmet Güreli bestesi: Kimse Bilmez. Not: YouTube’daki görüntü http://ku-ba-ba.blogspot.com/ adresindeki blogdan geliyor. Şarkıyı Mehmet Güreli’nin resimleri eşliğinde dinleten dosta selam olsun.
Chick Corea Akoustic Band, benim için üstadın Return to Forever’dan sonra (hatta kimi parçalarda ondan öne geçebilir) en iyi grup çalışmalarından. Bu beğeninin üç eşit parçası var elbette; diğer parçalar da John Patitucci ve Dave Weckl‘a ait. Weckl’la Türkiye’ye geldiğinde tanışmış ve kısa süren söyleşi sonunda sadeliği, içtenliği ve yaptığı işe adanmışlığına hayran kalmıştım. Tekniğinden söz etmiyorum bile. Aynı şeyi Patitucci için de söylemeliyim tabii. 80’li yıllarda müzik dinleyişimi etkileyen isimlerden birdir bu olağandışı basçı. Üç usta bir araya gelince…
Gustavus, Dargay-Nepp-Jankovics üçlüsünün yarattığı Ildiko Sz. Szilagyi ve Marcell Jankovics’in yönettiği ve 1950’lerde kurulmuş bir stüdyo olan Pannonia‘nın Macar Televizyonu için ürettiği bir çizgi film. Dünya onunla ilk olarak 1964 yılında tanışmış. Arada bir eski teknikleri ve üç boyut çılgınlığının öncesindeki “fikirleri” hatırlamak lazım diyerek, Gustavus’u Fil Uçuşu‘na konuk etmek istedim.
“Same Girl” Youn Sun Nah‘ın yedinci stüdyo albümü. Son yıllarda tanımadığım sanatçılarının albümlerini bile gözü kapalı aldığım ACT’den 2010 yılında çıktı. (Bu albümü bana hediye eden ve daha önce de ECM ailesinden Mathias Eick’le tanışmamı sağlayan “müthiş” caz tutkunu Serhan Lokman’a teşekkür ederim.) Youn Sun Nah, bu albümde de öncekilerdeki çizgide ilerliyor; dinleyicisini “yakalayan” ve “rahat dinlenen” bir yapının içine davet ediyor ama her an “tekinsiz” seslerle karşılaşabileceğimizi de hissettiriyor. Kimi zaman pop şarkılarının, kimi zaman caz standartlarının kıyılarında dolaşan,…
İddialı bir söz olacak ama neyse ki iddia bana ait değil. Sadece caz müziğinin değil, yenilikçi ve farklılığa-deneye açık bir çok müziğin öncülerinden biri kabul edilir John Coltrane. Coltrane, kendisi kadar benzersiz dostlarıyla bundan tam 47 yıl önce bu ay içinde, müzik tarihinin önemli kayıtlarından birini yapmış: A Love Supreme. Kadro müthiş: Piyanoda McCoy Tyner, davulda Elvin Jones, basta Jimmy Garrison ve elbette Coltrane. Bu kadro albümün tek canlı performansını, 1965 yazında Fransa’da yapmış. YouTube’dan gelen görüntüler, bu çok özel…
Geçenlerde Fil Uçuşu‘na Kimbra‘yı konuk edince, bu genç ve delişmen sesi çevremdeki pek çok kişinin sevdiğini fark ettim. Bir başka Kimbra seansını farklı yaşamak için, bu kez Gotye‘nin “Somebody that I used to know” şarkısının klibine gidiyoruz. İlginç klip, farklı şarkı ve Gotye’nin konuğu Kimbra…
Gecenin bir vakti Yiğit Varol aklıma düşürdü Kimbra‘yı. Biletsiz sitesinde “Gözlerden Kaçan 10 Harika Şarkı ve Klipleri” başlığı altında nefis bir liste yapmış. Kimbra da tartışmasız en iyi performanslarından biriyle, Plain Gold Ring ile beşinci sırada yerini almış. (Yiğit Varol’un sitesini ve listesini ziyaret etmek isteyenler için adres: http://biletsiz.com/gecmisten-bugune-gozlerden-kacan-10-harika-sarki-ve-klipleri/ ) Ben de Fil Uçuşu’na bir şarkısıyla konuk etmek istedim bu Yeni Zelanda’lı genç ve kendine özgü sesi. Çoğu kişi gibi benim de kendisiyle tanışmama vesile olan Settle Down gecenin seçimi oldu….