kendimi suçlu hissediyorum. daha dün "tarçın nasıl? uzun zamandır haber alamıyoruz." yazmıştım size twitter üzerinden, birkaç saat sonra öldüğünü öğrendim.
tarçına karşı alerjim ve dizginlenemez bir nefretim olmasına rağmen benim için o kelimeyi sevimli kılan tek şeydi.
Just this side of heaven is a place called Rainbow Bridge.
When an animal dies that has been especially close to someone here, that pet goes to Rainbow Bridge. There are meadows and hills for all of our special friends so they can run and play together. There is plenty of food, water and sunshine, and our friends are warm and comfortable.
All the animals who had been ill and old are restored to health and vigor; those who were hurt or maimed are made whole and strong again, just as we remember them in our dreams of days and times gone by. The animals are happy and content, except for one small thing; they each miss someone very special to them, who had to be left behind.
They all run and play together, but the day comes when one suddenly stops and looks into the distance. His bright eyes are intent; His eager body quivers. Suddenly he begins to run from the group, flying over the green grass, his legs carrying him faster and faster.
You have been spotted, and when you and your special friend finally meet, you cling together in joyous reunion, never to be parted again. The happy kisses rain upon your face; your hands again caress the beloved head, and you look once more into the trusting eyes of your pet, so long gone from your life but never absent from your heart.
kimi zaman yalnızlığımızın tek ortağı hayvanlarımız.aramızda oluşan bağın tarifi yok.onları kaybetmenin de bir insanı kaybetmekten farkı yok.başınız sağolsun.
diğer kayıplarında ki gibi tarçın'ın da gidişine alışacaksın bir süre sonra hatırlarla mutlu olup onu düşleyip düşünecek tebessüm edecek peşi sıra belki birkaç damla gözyaşına dönüşecek bu gidiş… bu gidiş; bi bitiş olmayacak…Sukunet lazım şimdi sana ama geçecek geçiyor hafifliyor evriliyor çünkü mugelook
Gözlerim dolu , tüylerim diken diken … Neler hissettiğinizi anlamaktan korkuyorum. Çünkü birgün , aynı sona tanıklıklık etmekten korktuğum bir kedim var. "Marley and me" yi seyretmiş miydiniz ? O filmi seyrederken ilk kez kaplamıştı bu korku içimizi.Eşim , kızım ve ben filmin sonunda doğru Badem'imimize koşuğ sarıldık , "çok şükür ki bizimlesin" demiştik. Kendimi bir an sizin yerinize koydum , acı çok acı . Sevdiklerimizi kaybetmek … Allah size sabır versin …
Kalın gerilim-polisiye romanlarının, kocaman-ciltli-kalın kitapların ve yeni alınmış kitapların üstünde uyumayı sevdiğini biliyorduk. Anlattın çoğu zaman onu. Görmeden bir canlının varlığını sevdim onunla. İkiniz de seviyorsunuz sessizliği ama o kendi sessizliğini seçti. Canım yandı. Biraz gözyaşı döktüm. İçim acıdı. Ona bir şiirle ben de hoşça kal demek istiyorum, izninle. Edgar Allan Poe… Onunla da uyumuştu:
"… Prenses uyuyor! Ah, bırakın uyusun Kutsal sığınağında Tanrı'nın, derin derin Bir kez daha kutsal kılınsın bu oda Bu yatak, melankolik, bir kez daha! Yalvarırım Tanrım, gözleri açılmadan Gömütüne hayaletler uğramadan Uyusun prensesim!"
Bu resimdeki Tarçın ise ilk kez görüyorum; çok güzelmiş gerçekten.. uysal ve sevecen görünüyor.. twitter'da okuyordum neler yaptığını, kitapları çok sevdiğini biliyorum.. güle güle Tarçın…
Güle güle Tarçın. Sahibinin seni çok sevdiğini ve sensizliğe hiçbir zaman alışamayacağını sakın unutma. Senin o misket gibi gözlerin, yumuşacık dokunuşun, pıtı pıtı koşturman, meraklı bıyıkların en neşeli, en içten, en özlem dolu hatıraları süsleyecek daima. Sensiz hayat çok soluk olacak. Canım Tarçın. Hoşçakal.
Çok üzüldüm, ne desem boş biliyorum..Daha bu sabah sokakta yaşam savaşı verenlerin üç beş tanesini doyurup gelince Jane'ime sarılıp öptüm onu ve bu sevgiyi bana yaşattığı için Tanrı'ya şükürler ettim. Şimdi size ne diyebilirim, sabırlar dilemekten başka…
Nasıl üzüldüğümü anlatamam. Sizi öyle iyi anlıyorum ki. Benim de iki köpeğim var. Onlara bir şey olacak diye ödüm kopuyor. Ve ne yazık kimse anlamıyor… Başınız sağolsun. Güle güle sevgili Tarçın…
Çok üzüldüm:( Ateş düştüğü yeri yakar elbette; şimdi burada ne söylense anlamsız… Umarım Tarçın gittiği yerde sonsuz huzura kavuşmuştur… Size de sabır diliyorum…
benim de geçen hafta rottweiler köpeğim öldü,daha 4 aylıktı..bir gün önce patileriyle oynadığım varlığın bir gün sonra ölü olması, anlatılamaz bu..başımız saolsun:(
ben bahçede kedi besliyorum. ve tabii kaybolup duruyorlar. eziliyorlar en çok yola çıktıklarında. her seferinde depresyona giriyorum. sonra yeni bir kediye bağlanıyorum ama eskisi gibi olmuyor. kızım ise son aşkı mıdıkın ezilmesinden sonra yenisine pek ilgi duyamıyor. uzun süredir birlikte yaşanan bir kediyi kaybetmenin acısının büyüklüğünü tahmin edebiliyorum. başın sağolsun.
Çoçuklar eriyince ve Tanrı onların bu kadar düşmesine izin verince, erimeye başladım. Güneş doğuyor biliyorum, insanlar halı çırpıyorlar balkonlardan. Bulaşık yıkıyorlar. Makineler işliyor. Vapurlar çalışıyor, dumanlar, siyah…. Görülen, söndürülen bir sigara, duyulan, cılız bir dumandır artık benliğim. O yüzden Yekta Kopan deyimiyle mevzuya soğumayı bekliyorum. Bu olursa eğer size bir şey vereceğim bir gün. Ve o gün söz veriyorum yeniden başlayacağım kestiğim yerden. O zaman unutmaya başlayacağım parlak kafaları. (Peki ya sesler?)Tanrı'yı tekrar, tekrar ve tekrar affedebileceğimi düşüneceğim.
Bir muhabbet kusum vardi. Kücük cocuk gibi evin icinde hic yanimdan ayrilmazdi. Bir gün cok fena hastalandi ve o da beni terketti. Ben tam üc ay yas tuttum. Canlilari cok seviyorum. Eger kediniz mutlu yasadigsa bu sizi teselli etsin. En azindan sokaktaki hayvanlar gibi eziyet görmedi.
Tarçın'ı ışıklarla uğurladığına eminim. Başın sağolsun. Sakın ama sakın kedisiz kalma Yekta. Yeni canlar göçüp gidenlerin yerini tutmaz; ama onlara yuva açmak sana çok iyi gelecektir… Sevgilerimizle..
TOTO DERDİM BEN ONA… Bazen de "küçük ayı"… Bazen "bıçkınım benim", "magandam"…
Eski zamanlardaki fesli kabadayı tiplemelerine cuk otururdu…
Neredeyse hiç konuşmazdı… Ağzından duyduğumuz "miyav" sesi sayılıydı… Sabah uyanmamızı istiyorsa ve hafiften tepkiliyse evdekilere (mesela bir gün önce yalnız bırakıldıysa uzun saatler) uyandırmak için miyavlardı…
Bir de suyu bitmiş ve farketmediysek…
Günlerdir, gitmeye çabalıyor. Ben seyrediyorum çaresiz… Küçüldü, ufaldı, takati yok… Elini kafasının altına alıp uyuyor çoğunlukla…
Ama evin içinde dolaşıyor da… İki metrede bir dinlenmek için duruyor, uyuyor bir süre, sonra tavaf etmeye devam… Belki "hala bende hayat var" demek istiyor bilmiyorum…
Dün hayatla bağının incecik-mikron kadar kalan bağını kesmeye karar verdim… Ağlaya ağlaya…
O kadar zorlanıyor ki, daha fazlası ızdıraba dönüşecek onun için bu çok açık… Toto'm sevgiye bile cevap veremeyecek kadar kendinde değil artık… Kemikleri sayılacak kadar zayıfladı ve vücudunda yaralar açılmadan uyuyarak geçmesini istedim diğer tarafa…
TESELLİ CÜMLELERİ: 1-Güzel ve uzun bir ömür sürdü; severek ve sevilerek… 2-Ve her birimiz kendi ajandamızda ne yazılıysa o zamanda göçüp gideceğiz… 3- Yaz rahatlarsın…
Çok üzüldüm inanın. İnsan herhalde en çok sevmeyi onlardan öğreniyor.
kendimi suçlu hissediyorum. daha dün "tarçın nasıl? uzun zamandır haber alamıyoruz." yazmıştım size twitter üzerinden, birkaç saat sonra öldüğünü öğrendim.
tarçına karşı alerjim ve dizginlenemez bir nefretim olmasına rağmen benim için o kelimeyi sevimli kılan tek şeydi.
umuyorum ki orada huzurludur.
Rainbow Bridge
Just this side of heaven is a place called Rainbow Bridge.
When an animal dies that has been especially close to someone here, that pet goes to Rainbow Bridge.
There are meadows and hills for all of our special friends so they can run and play together.
There is plenty of food, water and sunshine, and our friends are warm and comfortable.
All the animals who had been ill and old are restored to health and vigor; those who were hurt or maimed are made whole and strong again, just as we remember them in our dreams of days and times gone by.
The animals are happy and content, except for one small thing; they each miss someone very special to them, who had to be left behind.
They all run and play together, but the day comes when one suddenly stops and looks into the distance. His bright eyes are intent; His eager body quivers. Suddenly he begins to run from the group, flying over the green grass, his legs carrying him faster and faster.
You have been spotted, and when you and your special friend finally meet, you cling together in joyous reunion, never to be parted again. The happy kisses rain upon your face; your hands again caress the beloved head, and you look once more into the trusting eyes of your pet, so long gone from your life but never absent from your heart.
Then you cross Rainbow Bridge together….
Author unknown…
iki kedi bir balığın ardından çokça gözyaşı dökmüş biri olarak üzüntünüzü anlıyorum.dilerim acınız hızlı bir zaman içinde diner.
kimi zaman yalnızlığımızın tek ortağı hayvanlarımız.aramızda oluşan bağın tarifi yok.onları kaybetmenin de bir insanı kaybetmekten farkı yok.başınız sağolsun.
:'( Simit'e her baktığımda O'nu yokluğu hayal etmek bile acı veriyor…11 yaşında kedim ve o kadar içimde hissettim ki acınızı…Günüme ortak oldu.
Benim de 4 yıldır birlikte yaşadığım Tarçın isminde bir ev arkadaşım var..
Gerçekten çok üzüldüm.. Çok..
Hissettiklerinizin yükünü hafifletmeyeceğini bildiğim halde sadece, acınızı can- ı gönülden paylaştığımı bilmenizi istedim. Sabrınız daim olsun…
bu kaybı bilirim çok acıtır …. Emel Çölgeçen
…
Çok üzüldüm…
Sabırlar diliyorum.
"Kibrit"i hatırladım; daha çok anladım sizi.
…
Çok üzüldüm.
melek oldu artık.. çok üzgünüm çok iyi bilirim acısını.. allah sabır versin 🙁
diğer kayıplarında ki gibi tarçın'ın da gidişine alışacaksın bir süre sonra hatırlarla mutlu olup onu düşleyip düşünecek tebessüm edecek peşi sıra belki birkaç damla gözyaşına dönüşecek bu gidiş… bu gidiş; bi bitiş olmayacak…Sukunet lazım şimdi sana ama geçecek geçiyor hafifliyor evriliyor çünkü
mugelook
Üzüldüm.
Gözlerim dolu , tüylerim diken diken … Neler hissettiğinizi anlamaktan korkuyorum. Çünkü birgün , aynı sona tanıklıklık etmekten korktuğum bir kedim var.
"Marley and me" yi seyretmiş miydiniz ? O filmi seyrederken ilk kez kaplamıştı bu korku içimizi.Eşim , kızım ve ben filmin sonunda doğru Badem'imimize koşuğ sarıldık , "çok şükür ki bizimlesin" demiştik. Kendimi bir an sizin yerinize koydum , acı çok acı . Sevdiklerimizi kaybetmek … Allah size sabır versin …
cok uzuldum 🙁 basiniz sagolsun.
Kalın gerilim-polisiye romanlarının, kocaman-ciltli-kalın kitapların ve yeni alınmış kitapların üstünde uyumayı sevdiğini biliyorduk. Anlattın çoğu zaman onu. Görmeden bir canlının varlığını sevdim onunla. İkiniz de seviyorsunuz sessizliği ama o kendi sessizliğini seçti. Canım yandı. Biraz gözyaşı döktüm. İçim acıdı. Ona bir şiirle ben de hoşça kal demek istiyorum, izninle. Edgar Allan Poe… Onunla da uyumuştu:
"…
Prenses uyuyor! Ah, bırakın uyusun
Kutsal sığınağında Tanrı'nın, derin derin
Bir kez daha kutsal kılınsın bu oda
Bu yatak, melankolik, bir kez daha!
Yalvarırım Tanrım, gözleri açılmadan
Gömütüne hayaletler uğramadan
Uyusun prensesim!"
Çok üzgünüm!!
Başınız sağolsun:(
Çok üzüldüm..
Hisettiklerinizi çok iyi biliyorum, ama bizler ne desek boş, bunu da çok iyi biliyorum..
Ama yine de iyi olmaya çalışın..
Alpay abiden; http://kimlik.deviantart.com/art/9-105354410
Bır kedım var adı Jale.
onu o kadar cok sevıyorum kı
hayatımda yerı cok ozel..
ben kendım de beyaz bır kedıyım
sokaktakı tum hayvanların dostuyum..
acınızı derınden hıssettım…
hayatımdakı en buyuk korkularımdan bırıdır jalenın kaybı:(
sabırlar dılıyorum
bir kaç ay oldu biz de Tarçın'ımızı kaybedeli…
başımız sağolsun
:(((
Çok üzüldüm gerçekten 🙁
kediciğim benim en yakınım…
Bu resimdeki Tarçın ise ilk kez görüyorum; çok güzelmiş gerçekten.. uysal ve sevecen görünüyor.. twitter'da okuyordum neler yaptığını, kitapları çok sevdiğini biliyorum.. güle güle Tarçın…
Çok çok üzüldüm melek o şimdi:( Neler hissettiğinizi o kadar iyi anlayabiliyorum ki, kedi sahibi biri olarak. Allah sabır versin.
Yolu açık olsun 🙂
O şimdi mutlaka bir yerlerde hoplayıp, zıplıyordur.
Acınızı paylaşıyorum. Ben de 2 yıl evvel Bambi'mi uğurlamıştım.
Sevgi ve selâm ile.
Güle güle Tarçın. Sahibinin seni çok sevdiğini ve sensizliğe hiçbir zaman alışamayacağını sakın unutma. Senin o misket gibi gözlerin, yumuşacık dokunuşun, pıtı pıtı koşturman, meraklı bıyıkların en neşeli, en içten, en özlem dolu hatıraları süsleyecek daima. Sensiz hayat çok soluk olacak. Canım Tarçın. Hoşçakal.
Çok üzüldüm, ne desem boş biliyorum..Daha bu sabah sokakta yaşam savaşı verenlerin üç beş tanesini doyurup gelince Jane'ime sarılıp öptüm onu ve bu sevgiyi bana yaşattığı için Tanrı'ya şükürler ettim. Şimdi size ne diyebilirim, sabırlar dilemekten başka…
Nasıl üzüldüğümü anlatamam. Sizi öyle iyi anlıyorum ki. Benim de iki köpeğim var. Onlara bir şey olacak diye ödüm kopuyor. Ve ne yazık kimse anlamıyor… Başınız sağolsun. Güle güle sevgili Tarçın…
Sevdiğiniz bir şeyi kaybetmek gibisi yok 🙁
Çok üzüldüm , sabırlar diliyorum…
Ne kadar güzel bir kediymiş 🙁 sabır diliyorum size.. Sizinle paylaşımları ne kadar çoksa acısıda o kadar büyük oluyor ..
:((
hayat, hayat gibi… çok üzüldüm…
insan bir anda kendi acısını nasıl
sızım sızım hatırlıyor.. çok üzücü.
sabırlar dilerim.
insanın hayvan dostunu yitirmesi çok acıtır içini insanın.. sabrınız daim olsun..
Allah tahsilatını affeylesin efendim..
Çok üzüldüm Yektacım…. Naz Sönmez 🙁
başınız sağolsun,hayvanlar insanların en iyi dostları 🙁
Çok üzüldüm:( Ateş düştüğü yeri yakar elbette; şimdi burada ne söylense anlamsız… Umarım Tarçın gittiği yerde sonsuz huzura kavuşmuştur… Size de sabır diliyorum…
Ölüm sebebini bilmiyorum ama, seni azıcık tanıyabildiysem, şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim; o çok şanslı bi kediydi!
…Ve emin ol, bunu o da çok iyi biliyor.
Başın sağolsun Yekta.
çok üzüldüm…başınız sağolsun :((
Tarçın benim Ponçik'imle o kadar aynı ki… Göz renginden tüylerine, bakışlarından duruşuna… İkiz melekler gibi…
benim de geçen hafta rottweiler köpeğim öldü,daha 4 aylıktı..bir gün önce patileriyle oynadığım varlığın bir gün sonra ölü olması, anlatılamaz bu..başımız saolsun:(
:(((
çok üzüldüm :(((
üzüldüm… 🙁
cok uzuldum,cokta tatli bir kediymis;(
kedim evde olmadığında bir iki günlüğüne neler hissettiğimi hesaba katarsak;
sizi anlamaya çok yaklaşıyorumdur belki ama
üzüntüsü başka olmalı..
:(cok uzuldum bir tarcin da bende var cok etkilendim…
onsuz hayat, yok gibi gelir ama daha çok değerlenir.şimdi bulutların üstünde yalanıp yalanıp,gerine gerine yatıyordur mırlaya mırlaya…
"celâli ile zâhir olsa, bu da geçer be ya hu… cemâli ile âyân olsa bu da geçer de ya hu…"
evimde 1 ..bahçede ise baktığım 10 kedi var…
bir kedisever olarak çok çok üzüldüm…
Acınızı hafifletmeyecek biliyorum ama üzüntünüzü paylaştığımı bilmenizi isterim. Başınız Sağolsun.
Tarçın'ınızın aynısıymış benim Romeo'm.. ve Onu kaybetme duygusu, hissettiğim zaman kendimi başka şeylerle avuttuğum tek duygu. Başınız sağolsun..
ben bahçede kedi besliyorum. ve tabii kaybolup duruyorlar. eziliyorlar en çok yola çıktıklarında. her seferinde depresyona giriyorum. sonra yeni bir kediye bağlanıyorum ama eskisi gibi olmuyor.
kızım ise son aşkı mıdıkın ezilmesinden sonra yenisine pek ilgi duyamıyor.
uzun süredir birlikte yaşanan bir kediyi kaybetmenin acısının büyüklüğünü tahmin edebiliyorum.
başın sağolsun.
cüneyt
uzuldum…
çok üzüldüm.. sabır diliyorum.
Üzülme, kaybettiğin her şey bir başka surette geri döner…" HZ MEVLANA- MESNEVI
acınızı çok derinden hissettim gözlerim dolarak.sabır diliyorum
Çoçuklar eriyince ve Tanrı onların bu kadar düşmesine izin verince, erimeye başladım. Güneş doğuyor biliyorum, insanlar halı çırpıyorlar balkonlardan. Bulaşık yıkıyorlar. Makineler işliyor. Vapurlar çalışıyor, dumanlar, siyah…. Görülen, söndürülen bir sigara, duyulan, cılız bir dumandır artık benliğim. O yüzden Yekta Kopan deyimiyle mevzuya soğumayı bekliyorum. Bu olursa eğer size bir şey vereceğim bir gün. Ve o gün söz veriyorum yeniden başlayacağım kestiğim yerden. O zaman unutmaya başlayacağım parlak kafaları. (Peki ya sesler?)Tanrı'yı tekrar, tekrar ve tekrar affedebileceğimi düşüneceğim.
Bir muhabbet kusum vardi. Kücük cocuk gibi evin icinde hic yanimdan ayrilmazdi. Bir gün cok fena hastalandi ve o da beni terketti. Ben tam üc ay yas tuttum. Canlilari cok seviyorum. Eger kediniz mutlu yasadigsa bu sizi teselli etsin. En azindan sokaktaki hayvanlar gibi eziyet görmedi.
Tarçın'ı ışıklarla uğurladığına eminim. Başın sağolsun. Sakın ama sakın kedisiz kalma Yekta. Yeni canlar göçüp gidenlerin yerini tutmaz; ama onlara yuva açmak sana çok iyi gelecektir… Sevgilerimizle..
TOTO DERDİM BEN ONA…
Bazen de "küçük ayı"…
Bazen "bıçkınım benim", "magandam"…
Eski zamanlardaki fesli kabadayı tiplemelerine cuk otururdu…
Neredeyse hiç konuşmazdı… Ağzından duyduğumuz "miyav" sesi sayılıydı…
Sabah uyanmamızı istiyorsa ve hafiften tepkiliyse evdekilere (mesela bir gün önce yalnız bırakıldıysa uzun saatler) uyandırmak için miyavlardı…
Bir de suyu bitmiş ve farketmediysek…
Günlerdir, gitmeye çabalıyor. Ben seyrediyorum çaresiz…
Küçüldü, ufaldı, takati yok…
Elini kafasının altına alıp uyuyor çoğunlukla…
Ama evin içinde dolaşıyor da… İki metrede bir dinlenmek için duruyor, uyuyor bir süre, sonra tavaf etmeye devam…
Belki "hala bende hayat var" demek istiyor bilmiyorum…
Dün hayatla bağının incecik-mikron kadar kalan bağını kesmeye karar verdim…
Ağlaya ağlaya…
O kadar zorlanıyor ki, daha fazlası ızdıraba dönüşecek onun için bu çok açık…
Toto'm sevgiye bile cevap veremeyecek kadar kendinde değil artık…
Kemikleri sayılacak kadar zayıfladı ve vücudunda yaralar açılmadan uyuyarak geçmesini istedim diğer tarafa…
TESELLİ CÜMLELERİ:
1-Güzel ve uzun bir ömür sürdü; severek ve sevilerek…
2-Ve her birimiz kendi ajandamızda ne yazılıysa o zamanda göçüp gideceğiz…
3- Yaz rahatlarsın…
SON CÜMLE:
Acım azaldı mı? Hayır.
oğlumu hatırladım,kediler gitmez hiç.
okudum ve içim yandı…KuyruksuzyıldıZ