Veyasin: “Yaptığım müziğin popüler olmasını, bir asır boyunca hafızalarda kalmasını istiyorum.”

Ocak ayında peş peşe çıkardığı ‘Deterjan’ ve ‘Ayva Çiçek Açmış’ sonrası Veyasin’le, namıdiğer Hey!Douglas, Noktalı Virgül’de buluştuk. Sohbetin tamamına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Cem Karaca’nın, Moğolların yaptığı müziğin elektronik versiyonunun bayrağını taşıyan biri olmaya razıyım.

YK: Veyasin’le 2013 yılında Hey! Douglas projesiyle tanıştık. Hey! Douglas’ın ilk sahneye çıktığı anı hatırlıyor musun?

EYV: İlk çaldığımda mekandaki çalışanlardan birinin yanıma gelip ‘bundan ben de alıp ben de yapacağım’ dediğini çok iyi hatırlıyorum.

YK: Albümün habercisi olan iki şarkı geldi, ikisi de çok beğenildi. Sen anlat.

EYV: Seni yasal yollarla internette niye dinleyemiyoruz diye yoğun bir talep vardı. Şu an yasal yollarla dinlenebilen üç şarkımız var. Göksel, Gaye Su Akyol ve Can Gox’la yaptığımız şarkılar. Ama 160 tane şarkı var nereden bakarsanız. 

YK: Yasal yollardan ne kast ettiğini biraz açar mısın?

EYV: Sound Cloud haricinde diyeyim kısaca. Sound Cloud’da herkes çalışmalarını paylaşıyor, prodüktörlerin hepsi orada. Ama halka indirgenmiş bir platform değil.  İnsanlar da parasını verdikleri başka bir platformda beni dinlemek istediklerini söylediler hep.  Ama teliflerle ilgili zor bir tarafı var. Başta herkes olumlu yaklaştı, al bizim şarkılarımızı da yap dediler.  Sonra biraz yıprandı. Şöyle düşünün. Paranız var, ev almak istiyorsunuz. Ev sahibi diyor ki, ya bu evde çok eğlenirseniz. Telif koruma üzerine kurulmuş bir şey. Ama korurken bir yandan öldürüyor da. Ama bir yandan da ben parçalardan telif teşkil eden unsurları çıkardığımda da parça oluyor. Ama amacım zaten o telifli şarkıyı koyup mesajı gönderebilmek.

YK: Düz adam olarak soruyorum. Sen ne yapıyorsun? Mix mi, kulaklığı mı tutuyorsun? Ben o ekipmandan alsam bu olur muyum?

EYV: Müzikteki duygusal geçişi kafada canlandırıp yeni bir şey ortaya çıkarmak. İllaki çok teknolojik bir ekipmanın olmasına gerek yok. 99’dan beri sample’ları, ritmleri, basları, her şeyi kesiyorum. Aslında hip hop müzik prodüktörüyüm. Hip hop içinde tüm tarzları barındıran bir müzik. Ben de gençliğimden beri alışmışım. Yerli müzik insanın gönül telini titretiyor. Sample’ları keserek bu saz, bu söz nereden geliyor, ona bakıyorum. Bir de bu şarkılara karşı insanlarda korumacı bir taraf da var. İnsanların gönüllerinde taht kurmuş şarkıları alıp başka şekillere sokmak biraz tehlikeli aslında. Ama ben onların nasıl olması gerektiğini kendi kendime tayin ediyorum.

YK: Bundan sonra Spotify ve benzer platformlarla albüm sonrası herkese ulaşabilmek, hedef bu mu?

EYV: Evet. Ben yaptığım müziğin popüler olmasını istiyorum. Popüler olması bir eserin bir asır boyunca hafızalarda kalması demek. Cem Karaca’nın, Moğolların yaptığı müziğin elektronik versiyonunun bayrağını taşıyan biri olmaya razıyım. Ve bunda iddialıyım, yaparım. Onlar gibi popüler olup onlar gibi tarihte yer edinmek tabii ki istiyorum.

Leave a comment