yekta

01soru-0144-D043-DCC5

12 Tem: Radikal Kitap’tan LYS sorusu çıktı

Başlık ve yazı Radikal’den alınma. Ama içeriği bana dokunduğu ve ilginç bir durum olduğu için paylaşıyorum. İlginç olan kısmı şu: Konu ile ilgili olarak ne söyleşiyi yapan Burcu Aktaş’a, ne ne de bana bir geri dönüş oldu. Ayrıca benim, Burcu Aktaş’ın ya da Radikal’in adı referans olarak verilmemiş. Neyse sözü uzatmayayım ve haberi paylaşayım, hikaye kendini anlatıyor. Lisans Yerleştirme Sınavı’nda Türk Dili ve Edebiyatı Testi’nin on yedinci sorusu bize bir yerden tanıdık geldi. Nereden mi? Tabii ki Radikal Kitap’tan! Bundan…

23 Haz: Tepenin Ardı’nda dış mihraklar var

İşin ilginç yanlarından biri “dış mihraklar” söyleminin dolaşıma sokulmuş olması. Milliyetçilik üstünden bir tutkala ihtiyaç duyulduğu zamanların bu değişmez ve güçlü söylemi, kapalı politikaların sıklıkla diline pelesenk olur. Üstelik sözü edilen “dış mihraklar” çoğunlukla homojen bir yapıyı, kristalize olmuş bir ideolojiyi temsil etmez. Karanlık odalarda buluşan, yüzünden kötülük akan, takım elbiseli, asker kıyafetli bir takım insanlar resmedilir zihinlerde. Üçüncü sınıf bir Hollywwod aksiyonunun klişelerle dolu diyaloglarıdır senaryoda yazanlar. Zaten istenen bir nokta atışı yapmak değil, çok daha büyük ve belirsiz bir…

23 Haz: Kent Müzesi

Bu süreçte konuşulması gereken konulardan biri de “Kent Müzesi”. Konuyla ilgili önemli bir yazı Adalar Müzesi Küratörü Deniz Koç’tan geldi. Paylaşıyorum.   Ayrıca bu noktada Deniz Koç’tan bir güncelleme yazısı beklediğimi de söylemeliyim. Çünkü bu noktada örneğin Haydarpaşa konusunda bilgilendirilmeye ihtiyacımız var. Kişisel olarak Haydarpaşa’nın bir kent müzesi olabileceği yönündeki düşüncemi paylaşıyorum; ama bu görüşün karşılığı var mıdır yok mudur, bilemem. İşte bu nedenle konunun uzmanlarına daha çok ihtiyaç duyduğumuz bir süreç.   Kent müzesi de nedir? İstanbul’da bir kent…

gezi-parkinda-bekleyis-suruyor_9448_dhaphoto2

23 Haz: Gezi Parkı kimin?

20 Haziran 2013 tarihinde Radikal Gazetesi Kitap Eki’nin blog sayfası için yazılmış bir yazı… Bir anda, kimseye sormadan, hesapsızca gidip o ağaca sarılan gencin cesareti. Büyük resim arayanların bakması gereken o cesaret. Ama öncelikli soru şu: Gezi Parkı kimin? Sürekli olarak ekonomik zarardan söz eden, esnaf kan ağlıyor ezberini tekrar eden ve anlayışlı bir ağabey ifadesiyle “250 bin insanın yaşadığı, 1 milyondan fazla günlük insan sirkülasyonu olan Beyoğlu’nun yaşam kanallarını tıkayan barikatları kaldıralım. Herkesten ‘orantılı empati’ bekliyorum,” diyen Beyoğlu Belediyesi…

gezi

31 May: O esnada…

O esnada başka bir yerde değil. O esnada tam burada. Gezi Park’ında. Tarihe not düşmek için. Eğer tarih denen o kirli küfenin bunu taşıyacak hali kaldıysa.  

mozer-239A-754D-F35D

30 May: Fatih Akın: Sinema, Benim Memleketim

Yönetmen Fatih Akın “Sinema, Benim Memleketim” isimli nehir söyleşi kitabında kendi hayat hikayesini anlatıyor. “Ama bugün bile her jenerikte Tanrı’ya teşekkür ederim. Ben ruhsal bir insanım. Ne var ki dinin dogmalarına bağlı değilim. Benim dinden ayrılmakta zorlanmamın gerisinde, Erich Fromm’un ifadesiyle, ‘özgürlük korkusu’ yatıyordu. Bir cemaat olgusu içerdiğinden din insana avuntu verir. Bu adımı atmak zorundaydım: Ailemin zihniyetinin bu bölümünü benimsemek zorunda kalmaksızın onları sevebilirim. Film yapmak bana bu cesareti elde etmek olanağını, kendimi gerçekleştirmenin ve cemaatin başka bir biçimini…

gunlerinkopugu01-0890-C7DA-5822

26 May: Günlerin Köpüğü sinemaya uyarlanınca…

“Günlerin Köpüğü”nü 1984 yılında okumuştum. On altı yaşımdaydım. Heyecanlı ve aşıktım. Kitabın büyük bir bölümünü Kuğulu Park’ın banklarında okuyup bitirmiştim. Bildiğim bir okuma deneyiminin sunduğundan çok farklı sayfalar vardı karşımda. Farklı bir dünya. Ama o özel dünyanın, yeni kelimelerin, farklı anlatımların, özgür zaman-mekan anlayışının içinde öyle bir aşk hikayesi duruyordu ki karşımda bitmeyen bir coşkuyla, ezberlemek istercesine okumuş, sonrasında da yorulmaz bir Boris Vian takipçisi haline gelmiştim. Boris Vian edebiyatının önemli bir yeri vardır hayatımda. Türkçeye çevrilmiş bütün eserlerini defalrca okudum….

emma_peel009

24 May: Emma Peel: “Gelecek”

Emma Peel: Ne oldu, neden öyle bakıyorsun? Karşıdaki Adam: İyi bir gün bugün. Şu anda sana bakarken biliyorum ki, bütün bu karmaşaya, ikiyüzlülüğe, saçmalık denizine karşın bir yerlerde iyi bir şeyler oluyor. Emma Peel: Neden böyle düşündün? Karşıdaki Adam: Çünkü sana baktım. Emma Peel: … Karşıdaki Adam: Öyle güzel bakıyorsun ki şu anda dünyaya, o dünyada iyi bir şeyler yaşandığını düşünmekten başka çarem yok. Bildiğim sıfatların dışında bir bakış bu. Nasıl tanımlayabilirim ki? Bir anahtar, bir gündoğumu, bir ışık… Zaman,…

minare

23 May: Engin Ergönültaş’tan İnsanlık İmlasının İhlallerine Selam

Bir süre önce Fil Uçuşu’nda, okumadığım bir kitabı önermiştim: Engin Ergönültaş‘tan “Minare Gölgesi”. Buradaki vurgu, okumamış olduğum kitap kısmında. 8 Mart tarihli ve “Engin Ergönültaş’tan Bir Roman: Minare Gölgesi” başlıklı o yazıdan sonra bir okur haklı olarak, okuamdan kitap önermem konusunda beni eleştirmişti. Oysa yazı heyecanla beklenen bir romanı, çok kişiyle aynı anda okuyabilmenin tavsiyesi idi. Şöyle demiştim: “İletişim Yayınları‘ndan ustanın romanının çıkacağı haberi geldiğinden beri heyecanlıyım. Sonunda dayanamadım, okumadan tavisye etmeye karar verdim. Ama tavsiyem romanla sınırılı değil. Ulaşabildiğiniz…