Bir okuma listesi

Radikal Kitap, bayram seyahatinde yanımıza hangi kitapları alalım sorusunun peşine düştüğünde aşağıdaki listeyi yazmıştım. Bir de Fil Uçuşu‘nda paylaşayım dedim.

Kavgam – Karl Ove
Knausgaard
Norveçli yazarın altı ciltlik “itiraf” metni tüm dünyada
konuşuluyor. Buna değer mi yoksa sadece sansasyonel bir metin mi? Okuyun ve
kendiniz karar verin.
Yalan Yıllar – Can
Kozanoğlu
Hem ‘Acemi Eğitimi’nin devamını okumak isteyenlere hem de
Kozanoğlu’nun samimi dilini özleyenlere.
Diriliş – Stephen
King
Yazarın tutkunları için özel bir öneri cümlesine gerek yok.
Ama yine de konunun  “binlerce volt
elektrik” gücünde olduğunu söyleyeyim.
Tokyo Uçuşu İptal –
Rana Daspugta
Farklı ülkelerden, farklı kültürlerden yolcular ve
birbirlerine anlattıkları hikayeler. Edebiyatın terapi gücü ile yetişkinler
için masallar. Anlatıların yolu Türkiye’den ve İstanbul’dan da geçiyor.
Dünya Bu Kadar – Mahir
Ünsal Eriş
Karakterden karaktere, anıdan anıya, hikayeden hikayeye
yolculuk. Son durakta herkes ‘sarsılıyor’. Eriş, edebiyatımızın yüzünde bir
gülümseme.
Kalem Yapın Beni
Kalem! (Tek Ciltte) – Aziz Nesin
Ustanın 100.doğum gününde harika bir hediye. Aziz Nesin’in
ürün verdiği bütün türlerden örneklerin toplandığı bir cilt.
Altyazı’nın Gayri
Resmi ve Resimli Türkiye Sinema Sözlüğü
Altyazı dergisinin 150.sayı sürprizi, bence son yıllarda
sinema için yapılmış en iyi işlerden biri. Uzun uzun anlatmama gerek yok. Her
kütüphaneye şart.
Günübirlik Hayatlar –
Irvin D. Yalom
Yalom, Türkiye’de gayet yakından tanınan bir yazar. Gerçek
psikoterapi öyküleriyle ilgilenenler için ‘gerçek’ bir kitap.
Küfür Etmenin Kısa
Tarihi – Melissa Mohr
Bütün dünyayı ‘kalaylamak’ isteyenlere tavsiye.
Barbarın Kahkahası –
Sema Kaygusuz

Tatil, dinlenme ve tembellik zamanı Sema Kaygusuz’un
kaleminde bir tokada dönüşüyor.

Yorumlar (2)

yalan yıllar belgesel ciddiyetiyle yazılmış gerçek kişiler, yerler, olaylar var. basından takip etmezseniz vay be neler olmuş diyebilirsiniz. oysa ki şöyleşilerde can kozanoğlu "şaka yaptııık, şaka yaptııık" diyor. can kozanoğlu'nu severiz de, bu teknik pek hoş bir tat bırakmıyor

Çok güzel bır yazı olmuş teşekkürler

bir yorum bırakın