Breakfast on Pluto

Açıkçası önceden haberim bile olmamıştı; dostum Vito sağ olsun, önerdi de Neil Jordan imzalı Breakfast on Pluto‘yu izleyebildim. Jordan, Crying Game zamanından beri dikkat ettiğim yönetmenlerdendir. Hemen sonrasında çektiği Interview With The Vampire‘ı ve The Butcher Boy‘u da unutmamalı.

Bir yıldızlar konukluğuyla şenlenen ve Cillian Murphy‘nin omuzlarında taşıdığı Breakfast on Pluto ile ilgili bir not: Tam da o bombalı saldırı öncesinde, cepheden dönen bir İngiliz kur yapar Saint Kitten’a. Bir bakışından, küçücük bir bakışından anlarız ki, İngiliz, Kitten’ın İrlandalı aksanını avlamıştır. Ama bu sonu aşka gidecek bir dansa engel olmaz. Ve o dans, aynadaki sanal mutluluk görüntüsünün parçalara ayrılmasıyla son bulur. Bomba patlamıştır. İngiltere ve İrlanda, ancak bir ayna görüntüsünde, anlık ve arka planı yalanlara dolu mutlulukta bir araya gelebilmiştir. Sonuçta bütün savaşlar travestidir. Ve sonuçta bir travestinin gerçeği sorgulaması, savaş denen saçmalıktan daha gerçektir, ciddidir.

Muhteşem soundtrack’ine de şapka çıkarıyor ve merak edenler için, YouTube marifetiyle filmin fragmanını sunuyorum:

Yorumlar (12)

Cillian Murphy'e hayran kaldigim filmdir bu. Bir travestiyi bu kadar basarili ile canlandirmak, bir hayalperesti bu kadar iyi resmedebilmek dogrusu her oyuncunun harci degil. Cok guzel islenmis bir hikaye, basarili oyunculuk… Bol bol alkisi hakediyor.

geçenlerde cnbc-e'de gösterildi, biraz izleyebildim harikaydı. başrol oyuncusu mükemmel, harika bir oyunculuk. ki tamamını izlemediğim halde bayıldım bu filme 🙂

"…O inanıyordu. Büyüleyici akşamlara inanıyordu. Başının üstünden küçük bir bulutun geçtiğine ve çiçek bahçesine gözyaşı döktüğüne inanıyordu. Hatta onu bekleyen bir kahvaltı olduğuna."

benim de çok etkilendiğim bir film.
film belli bir dönemde belli bir yerde geçse de bence zamanı ve yeri yok malesef. uzak olmayan hikayeler. çok ağlamıştım sonunda! müzikleri de gerçekten çok başarılıydı.

Siz de sağ olun, sayenizde bu sabah filmi bulup seyrettim, yoksa haberim olmayacaktı.

Aynadaki sanal mutluluk çok etkileyiciydi. Soundtrack gerçekten muhteşem. Her bir şarkı özenle seçilmiş. Kamera ve görüntüler de keza.

Ayrıca, seneler sonra (üniversite yıllarından bu yana) ilk defa bir film için bu kadar çok ağladım. Neyse ki evde tek başınaydım kimse görmedi:)

Ben de şapka çıkardım.
:))

Beklediğimden daha iyi bir filmdi. Cillian Murphy bu rol için biçilmiş kaftandı ve döktürmüş.

çok sevdiğim filmlerden..
=)

Hemen izleyeceğim. Sizden yeni film tavsiyeleri bekliyoruz…

Müziği çok güzelmiş ilk dinlememe rağmen kulağıma hoş geldi

Windmills Of Your Mind…Tüyler ürperten bir soundtrack. Filmi henüz seyretmedim. Ama müziği bile filmin akılda kalıcılığını perçinliyor.

Benim için modern klasik budur işte! Filmi nolur bitmesin. Nolur kitten ölmesin. diyerek izledim. Sonunda nedenini bilmiyorum ama ağladım oturup hemde zırıl zırıl, hüngür hüngür. Ahh pedercağız ahh! nerde senin gibi adamlar. Bende bazen dışlanıyorum kenara itiliyorum farklı hissediyorum canım acıyor. Ben hiç aşık olmadım çünkü iznim yok. Bir erkek bir erkeğe aşık olamaz derdi annem ben küçükken. Şimdiyse gözümde tam bir yalancı! Nasıl oluyorda ben 'bir erkek' olarak 'bir erkeğe' aşk ve sevgi duyabiliyorum. Aşık olmadım dediysem oldum oldum da hiç bir zaman bir kız ve bir erkeğinki gibi olmadı hep kendi içimde yaşadım aşklarımı, acılarımı nefretlerimi, kıskançlıklarımı. Başka seçeneğim yoktu olmuycakta zaten. Diyceksiniz şimdi ''allasen sende ha! ne abarttın durumu.'' Öyle değil o iş işte. Yaşamayan bilmez diyorum. Siz en fazla çocukken şişman olduğunuz için dışlanmışsınızdır. Onun bile sizde bıraktığı etkilere dönünde bir bakın. Sonra abarttın diyin. Hayat herkese aynı şeyleri sunmuyor. Ama allah beni bi sebepten ötürü gönderdi dünyaya bulcam o sebebi bulamasam bile yaşamaya devam ediyorum işte.

bir yorum bırakın