29. Uluslararası İstanbul Film Festivali başladı.
Şu anda Türkiye’nin en izlenesi yönetmenlerinin kendileri için bir okul olduğunu söyledikleri festival, bu yıl ilk kez Şakir Eczacıbaşı olmadan buluşuyor sinemaseverlerle. (Yeri gelmişken bir selam da Onat Kutlar’a ve emeği geçen herkese…)
Bu yıl festivalde olmayanlardan biri de Emek Sineması. (Bu apayrı bir konu; festivalin açılış töreninde protestolara neden olan, can acıtan bir konu. Emek Sineması yıkılacak, yerine bir alışveriş merkezi yapılacak ve binanın sekizinci katına “göstermelik” bir sinema salonu “kondurulacak”. Sessiz kalmamalı!)
Herkes yine elinde kitapçık, katalog ve tostlarla filmden filme koşacak. Herkes yine birbiriyle film sayısı yarıştıracak. Herkes yine sadece film konuşacak.
Beş filmlik bir liste paylaşıyorum. Bir öneriler listesi değil bu, sadece merak ettiklerimin listesi. Herkes listesini paylaşınca oluşacak büyük listeyi de merak ediyorum tabii ki. Gelin, kapsamlı listemizi birlikte oluşturalım.
1. Savaş Sırasında Yaşam (Life During Wartime) – Todd Solondz
Solondz-sevenlerin bir şansı da yönetmenin bu yıl festival konuğu olarak İstanbul’a gelecek olması. Solondz 15 Nisan’da bir sinema dersi verecek. Klasik anlatı kalıplarını ters yüz eden anlatımı bizi bu sefer nerelere savuracak merak ediyorum.
2. Bay Hiçkimse (Mr.Nobody) – Jaco Van Dormael
Daniel Auteuil’in unutulmaz performansıyla yürek yakan Le Huitieme Jour yönetmeninden üçüncü uzun metraj çalışması. Distopik bir metin. Üstelik oyuncuları da dikkat çekici.
3. Uzay Turistleri (Space Tourists) – Christian Frei
Bir işkadınının uzay tutkusu ve rüyasını gerçeğe dönüştürme öyküsü. Hepsine gitmek istediğim belgesellerden sadece bir tanesi. “Bir rüyaya nasıl paha biçersiniz?”
4. Kosmos (Cosmos) – Reha Erdem
Reha Erdem’in son filmi. Sadece bu bilgi benim için yeterli.
5. Şişme Bebek (Kuki Ningyo) – Hirokazu Kore-Eda
Uzakdoğu sinemasının Bong Joon-Ho ile birlikte son çalışmasını merak ettiğim bir diğer ismi. Bir tersine Pinokyo hikayesi ile “insan yaşamının yalnızlığı üzerinden yaşamın anlamını ve insan doğasını” keşfe çıkan bir film.
Ayrıntılı bilgi için İKSV’nin sitesine bakabilirsiniz: http://www.iksv.org/film/
Benim listem de epey kalabalık. Ama çok memnun ayrılacağımdan hiç tereddütüm olmayan garanti bir listeyi paylaşacağım. Festivalde hayalkırıklıkları, insanda film izlemeye uzun bir süre ara verme isteği oluşturabiliyor, bilirim.
1- Koca Dünyada Kurtuluş Pusuda (Svetat e golyam i spasenie debne otvsyakade)
2- Şeref Madalyası (Medalia de onoare)
3- Hücre 211 (Celda 211)
Bunlar dışında A Single Man, The Last Station, Me and Orson Welles ve Gainsbourg festivali dört gözle bekleme nedenlerim. Ama ne yazık ki gözüm kapalı öneremiyorum hiçbirini.
Bu bir öneri değil liste paylaşımıdır. listemdeki filmlerin yerine veya onlardan bağımsız gitmek istediğim ama gidemeyeceğim yaklaşık on film var. film seçimindeki en büyük etkenin festival sonrasında görme ihtimalimin az olduğu filmler olduğunu belirteyim. buna aykırı pek çok seçim de var tabi. ayrıca eskiden çok sıkışınca hangi film emek sineması'nda ise ona giderdim. bu ayırdım uçtu gitti. onun yerine atlas'ı kullandım. liste şöyle gelişiyor:
-Beş Parmak
-Korkuya Yolculuk
-Küçük İndi
-Paris'te Son Konser
-Tehrun
-Lübnan
-Kaç Para Kaç
-Ölümsüz Kadın
-Plato
-Katliam
-Amrika
-Nowhere Boy
-Denizden Gelen
-Mao'nun Son Dansçısı
-Özel Hayatlar
-Annemi Öldürdüm
-Sevmek Zamanı
-Bornova Bornova
-Lezbiyen Vampirler
-Koca Dünyada Kurtuluş Pusuda
-Min Dit
-Şeylerin Boktanlığı
-Vavien
-Ses
-Akıntıya Karşı
-Hücre 211
-Beş Şehir
-Kars Öyküleri
-Benim ve Roz'un Sonbaharı
-Pus
–
Eğer 1 tek filme gidebileceksiniz, hiç düşünmeden MADEO (Mother) adlı bu Kore filmine gidebilirsiniz. http://www.iksv.org/film/program.asp?Content=Film&SID=13&FID=96&strAra=madeo
Memories of Murder, The Host gibi kültleşmiş Kore filmlerinin yazar-yönetmeninin son filmdir. Tüm öğeleriyle muazzamdır. Çok arıza bir senaryoya da sahip olduğu gibi garip şekilde eğlendirebiliyor da.
http://www.imdb.com/title/tt1216496/
benm listem de soyle:
1-Erkek Gibi Olmek
2-Sisme Bebek
3-Kosmos
4-Kopek Disi
5-Geride Kalan
sevgiler ve iyi seyirler:)
ölümsüz kadın. kara kitap'ın kurgusunun neredeyse kopyası gibi bir fransız filmi.
Kesinlikle Beş Şehir-Onur Ünlü…
1-Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından
2-Beş Şehir
3-Köpek Dişi
4-Kosmos
5-Kadın, Silah ve Erişte
şimdilik
Akvaryum, Kosmos, Gatlif'in Özgürlük ve Jarmusch'un Kontrol Limitleri'ne gitmek istiyor bu gönül.
Ben nedense yazınızı okuyunca film listesi sunmak yerine, sizin değindiğiniz toplumsal yaraya parmak izimi basmak istiyorum. Son yıllarda zaten rağmenleşen sinema ve tiyatrolarımızın kapatılmak yerine yaşam biçimi haline gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama nerde? Bu kadar sanattan korkan insan topluluğun bizim ülkemizde vuku bulması ne trajik. Nedense işine gelmeyen kesimin ilk gözden çıkardığı rağmen sanat… Neden rağmen diyorum, çünkü tüm zorluklara rağmen haala devam diyebilen emekçilerimiz var. Ve ne yazık ki her fırsatta sekteye uğratılıp sırtından vuruluyorlar. Ve herşeye rağmen devam…
Saygı ve sevgilerimle
Akvaryum
Zulüm
Gainsbourg
Aşkın son mevsimi
Mao'nun son dansçısı
Özel hayatlar
Annemi öldürdüm
Sevmek zamanı
Yolda
Şeylerin boktanlığı
Kosmos
Ses
Sevdiğim her şey
Lübnan
Akıntıya karşı
Hücre 211
Bal
Fobidilya
Islık çalmak istersen çalarım
Benim ve Roz'un sonbaharı
Gündüz seansları ve Türk filmleri 3,5 TL. Özellikle öğrenciler için çok uygun. Türk filmlerini kaçırmayın derim.
Merhaba Yekta bey,bloğunuzu bugün habertürk'de web günlüğü blog sayfasında gördüm.İstanbul'da olsam tüm filmleri görmek isterdim.Bu konunuz habertürk gazetesinde çıkmış.iyi seyirler diliyorum.benim içinde izleyin.bloğunuz çook güzel.çook beğendim.sevgilerimle.:)
*Yepyeni Bir Hayat
*Babil'in Oğlu
*Pus
*Tanrı'nın Gittiği Gün
*Karaoke
Okulum adına şikayetçi olayım ben de 🙂 Vize dönemlerimizin 1-15 Nisan arasına gelmesi öylesine üzdü ki bizi…Bu festivali dört gözle bekliyorduk, gidebildiğimiz kadar çok filme gidip sayıları yarıştırmak için…Ama bu güzel İstanbul baharında evlere tıkılıp ders çalışıyoruz.Yine de üstte belirttiğim filmleri seçtim kendi adıma, mutlaka göreceğim. Herkese iyi seyirler…
şeylerin boktanlığı
tehrun
eamon
annemi oldurdum
sevmek zamanı
Arif Mardin'in hikayesi
annemi oldurdum
akıntıya karsı
Vize döneminin ön satışa gelmesi kadar yıkıldığım birşey yoktu.Çoğu filme bilet alamadım.umarım bulurum diye düsünüyorum
1) Annemi Öldürdüm
2) Nowhere Boy
3) Kosmos
4) Beş Şehir
5) Fobidilya
benim favorilerim
arif mardin'in hikayesi
annemi öldürdüm
savaş sırasında yaşam
beş şehir
http://beenmaya.blogspot.com/2010/04/emek-sinemasi-anilarda-kalmasin.html
Gürültü Ustaları nefisti. -di'li geçmiş zamana geçtiğime göre öneri olamaz artık…