Kerim İnal aramızda…

Bu yazıya Sefa Sofuoğlu’na teşekkür ederek başlamalı. Onun sayesinde yıllar öncesinden gelen bir isim aklıma düştü: Kerim İnal.

Önce kimdir bu Kerim İnal, onu anlatayım…

Oyunlardan hoşlanan biri olarak, hayatımın her döneminde, takma isimlerle yazmayı sevmişimdir. Şifre çözmeyi sevenler için hemen söyleyeyim; bu halen oynamakta oldğum bir oyun. İşte Kerim İnal ismi de böyle ortaya çıktı. altzine yıllarında, polisiye parodileri yapan bir yazar yaratmak istedim. Yazılmamış romanların, polisiye klişelerine göz kırpan olay örgülerinin takipçisi olacak bu yazara da, “criminal” üstünden oyun yaparak “Kerim İnal” adını verdim. Kısa süre yazdı altzine’de Kerim İnal. Ama uzun süre defterlerimi işgal etmeyi başardı.

Karbon Kopya kitabını hazırlarken bir kez daha karşıma çıktı Kerim İnal. Kitabın ruhuna uygun bir buluşmaydı bu. Patricia Highsmith ve polisiye hayranlığımın sularında dolaşan bir öyküde, hem o yazılmamış romanların konularını kullandım, hem de bu takma adın oluşumunu öykü karakterinin omuzlarına yükledim. Sonuçta ortaya “Becerikli Bay Kerim İnal” adlı öyküm çıktı.

2008 yılında bu öykü ile ilgili bir mail aldım. Korcan Yavuz, o yıllarda bir lise öğrencisiydi ve öykünün içindeki dipnotlardan biri olan “Herkül’ü Öldürmek”ten kısa film yapmak istiyordu. Bu teklifi sevinerek kabul ettim. Korcan Yavuz ve arkadaşları, o yıl okul tatilini bu işe ayırdılar ve sonunda filmi tamamlamayı başardılar. Bir kopyasını hala özenle saklarım.

Gelelim Sefa Sofuoğlu’na. Geçen hafta yolladığı bir e-posta ile Kerim İnal’ı tekrar hayatıma soktu. İçtenlikle yazılmış satırlarının arasında “umarım bir gün bir Kerim İnal polisiyesi yazarsınız ve ben de o kitabın çizgi romanını yaparım” diyor Sefa Sofuoğlu. Bununla da yetinmemiş, kitabın olası kapak ve arka kapak tasarımlarını da yapmış. İşte henüz yazılmamış, çizgi romanı da yapılmamış bir kitap:

Kerim İnal’ın hikayesini paylaşmak istedim Garip. Sahte bir kimlik, kendi içinde maceralar yaşamaya devam ediyor. Benden çıkıp bir öykü karakterimin yarattığı kişiye dönüşüyor, kısa filmlere konu veriyor, yazılmamış romanların “belki bir gün çizilecek” kahramanı oluyor.

Kerim İnal, gerçekten kriminal bir vaka.

Yorumlar (2)

belki konuyla alakası yok ama ben sizin trt yıllarınızdaki o hayali karakterlere yapmış olduğunuz seslendirmeleri özlüyorum, çünkü sizin sesiniz beni çocukluğuma götürüyor, sevgiler..

not: ben robot değilim ayarlarınızı hala değiştirmemişsiniz, kodları yazmak yorucu..

Bir şeyin var olması için, adı da yeterlidir zannımca. Dolayısıyla Kerim İnal 'sahte' değil, aksine canlı canlı duruyor orda. O kitapta. Okumamış olanların, hikayeyi altzine'den takip etmemiş olanların en az benim kadar merak ettiğini düşünüyorum.

Sevgiler.

bir yorum bırakın