Korsan kitap alıyor musunuz?

Türkiye Okuma Kültürü Haritası incelendiğinde dikkat çekici verilere ulaşmak olası. Üniversite yıllarında istatistik dersini okurken, kimi düşünsel alanlar için bu sistemlerin çözüm olamadığını görmüş biriyim ama yine de verileri ciddiye almak gerekiyor. “Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü” tarafından yaptırılan incelemede önemli noktalardan biri internet elbette. Kullanıcıların büyük kısmı internet ile ilişkilerini işyerlerinde sınırlı tutuyor olabilirler. Evlerinde internet bağlantısı olan ve olmayan okurların oranı birbirine çok yakın. %48,97 okurun internet bağlantısı yokken, %51,03 okurun bağlantısı var. Dolayısıyla bu parametre üstünden doğrudan bir ilişki kurmak (okurluğu artırıcı ya da azaltıcı etki açısından) net bir bakış sağlamayacak.

Ama başka bir nokta var: İnternet bağlantılı evlerde korsan kitap alımı daha fazla; böyle bir yönelim var. İlginç… O zaman gelen incelemenin “korsan kitap” ile ilgili bulgularına madde madde bakalım.

1. Araştırmada korsan kitap alımına dair çıkan sonuç şöyle:

%84,16 – Korsan kitap almıyorum.
%14,81 – Korsan kitap alıyorum
%1,03   – Cevap yok

(Bu cevapların içtenliği ile ilgili şüpheler elbette bir kenarda duracak.)

2. Korsan kitap alımı daha çok 15-34 yaş grubunda ve yaşamının büyük bir bölümünü büyükşehirlerde geçiren katılımcılarda görülüyor. (İstanbul’un taşı, toprağı altın ne de olsa…)

3. Korsan kitap alımının daha çok eşinden ayrılmış katılımcılar tarafından tercih ettiği görülüyor. (Neden acaba?)

4. Yüksek gelir grubu daha yüksek oranda korsan kitap alımına yöneliyor. (Vicdan ve iç ahlak, cep şişkinleştikçe sükût ediyor demek ki…)

5. Hanede yaşayan kişi sayısı arttıkça korsan kitap alımı azalıyor. (Bir çeşit iç denetim başlıyor herhalde.)

6. Kamuda yönetici olanlar ve ev kadınları, en az oranda korsan kitap alımı yapan grubu oluşturuyor. (Biri amirinin yakalamasından korkuyor, diğeriyse en çok üretip üretim halkasında görünmediği gibi okuma piramidinde üst sıralarda yer almıyor.)

7. Yılda ortalama 30-40 kitap okuyan katılımcılar korsan kitap alımında daha çok yöneliyor. (Kitapların okura ulaşmasındaki zincirde, fiyatların şişmesine neden olanlar düşünsün bu sonucu.)

Okurun, korsan kitap ile ilişkisi birkaç maddelik bir listeye indirgenemez. Ticari bir konudur. Üstünde düşünmek, tartışmak, konuşmak lazım.

 

Yorumlar (19)

Çok okuyan, maddi durumu da pek şık olmayan, üzerine giysi kıyafet almaktan ziyade kitaplara para veren ve kitapları kütüphanelerde değil de elinde bulunsun isteyen kitapsever bir öğrenci ne yapmalı?

İthaki'nin yayımladığı Edgar Allan Poe'nin kitabını 75 liradan 35 liraya inince aldım geçen gün Kadıköy Penguen kitapevinden. Ama zaman zaman korsan kitaplarda alıyorum, peki ya hayatını kitap okuyarak zenginleştirmeye çalıştıran kişilere yayınevleri bir kolaylık sağlayamaz mı?

Yoksa korsana hayır mı diyeceğiz basitçe, sosyoekonomik durum ortadayken?

Yüksek gelir grubuna zaten diyecek bir şeyim yok onlar kitabı korsan tüketirken teknolojik yenileri kaçırmamaya çalışsınlar.

bazı kitapların fiyatları çok uçuk.her hafta kitap bitiren okuyucunun cebini zorlayabilir.herkes okuyabilsin diye daha makul olabilir fiyatlar ya da kampanyalar yapılabilir.bazı yayınevleri yapıyor bunu.keşke herkes yapsa.yine de korsana hayır diyoruz:)

Yılda 30-40 kitap okuyorum ama evde oğlum, kızım ve eşim de okur oldukları için korsan kitap almıyoruz(bir iki kez almıştım ama artık almıyorum). Yani beşinci madde bizi yansıtıyor:)Hanede yaşayan kişi sayısı arttıkça korsan kitap alımı azalıyor. Biliyorum ki benim aldığım kitaptan en az 2 kişi daha faydalanacak.

Okumayı çok severim ve öğrenci olduğum için kitapları alırken de indirim, kampanya, fuar, yayınevinin kendi mağazasından almak gibi bütçeme daha az zarar veren ama emek sahiplerinin de hakkını başkalarının yemesini engelleyecek yöntemleri tercih ederim. İmece usulü bir başkasından ödünç alıp okumak da kötü bir yöntem sayılmaz.

Üniversitedeyken alıyordum. Son sınıfta kızdım kendi kendime. Az sayıda olsa da alabildiğim kadar kitap almaya başladım. Çok büyük emeklerle çıkarılan bu kitapların gereken değeri görmesi için biryerden başlamak lazım. Hepimizde böyle bir iç hesaplaşma olmalı. Korsan almamak için ikinci el kitap oldukça iyi bir seçenek.

Öğrenciyim ve kitap alabilmek için yemek öğünlerini es geçtiğim de oluyor, uzun uzun hesaplar yaptıktan sonra haftalar öteleyerek kitap aldığım da. Korsanı tercih etmiyorum, korsan kötüdür kabul ediyorum ama zenginliğin insanı cimrileştirmesi kadar değil.

tabiki korsan kitap alıyorum… bizler sizin gibi iki tv programı yapıp kültür sanat elçisi yaftası altında showman olanlardan değiliz. sizler festivallere kapak atıp, sinema filmlerini bile ücretsiz izlemeye çalışırken üniversite öğrencileri devletin verdiği 260 tl ile barınma, eğitim, beslenme, hatta sanatı öğrenme gereksinimlerini karşılıyor… burada gösteri yapmanın bir alemi yok. festivallerde dahi kendinize koltuk ayrılmadığında çığlıklar basıyorsunuz, hatta parasını verip biletini alan izleyicilerin çıkarılmasını istiyorsunuz. birde burada korsan kitap alıyor musunuz? falandı filan…vs vs.. vs..vs…

Yayın evleri pekala farklı bütçeler için farklı kalite ve boyutlarda kitaplar basıp korsanla daha sağlıklı ve dirençli savaşabilirler. Ancak son birkaç yılda artan reklam kampanyalarından ve kitapçıların raflarındaki ışıltılardan sizin de farkedebileceğiniz gibi sektör kapitalist hataları tekrarlamaktan ileri gidemiyor. Hedef kitlesini genişletmek için ürün yelpazesini zenglinleştirmek yerine elinde olanı nasıl daha pahalıya satabileceğine odaklanıyor.

Madalyonun diğer yüzünde ise; gün gelip yayın evleri daha ucuza kitap çıkardığında toplum olarak bunun ayrımına varıp korsan kitap yerine bütçemize uygun orjinalini almayı tercih edip etmeyeceğimiz durmaktadır. Ve ben kendi adıma bunun yanıtını kısa vadede öğrenebileceğimizi düşünmüyorum.

İnternetin her şeyi anonimleştirmesi, videolara, filmlere, yazılanlara bu kadar kolay ulaşılabiliniyor olması, alıntıların altına eser/söz sahibinin bir adının bile konmuyor olması (ki çok rahatsız edici) bir müddet sonra korsan kitap konusunda da duyarsızlaşmaya sebep oluyor diye düşünüyorum.
Hiç korsan almadım şimdiye dek. Okuduğum hele de sevdiğim bir kitabı kütüphaneye geri vermek zorunda olmaktan da hiç hoşlanmıyorum. İnternetteki kampanyaları takip ediyorum. Ama en büyük kurtarıcım 2. el kitaplar. Eskişehir'de yaşayanlar için İnsancıl Sahaf'ı önerebilirim. Kitaplığımın yarısından fazlasını buradan temin ettim. Bir çoğunun üzerinde çizik bile yok. Edebiyat dergilerinin eski sayılarını da ambalajında 1 liraya bulabiliyorsunuz.

Üniversitede okurken sık sık korsan kitap almakla kalmaz, korsanı düşünce düzeyinde şiddetli bir biçimde desteklerdim de. Türkiye'de kitap okunmadığı, bazı toplumlarla karşılaştırdıkta kitap okuma oranlarının yerlerde süründüğü kulağımıza çokça çalınmıştı. Yürüttüğüm mantık basitti, böyle bir ortamda kitap okumayı seven, çok okuyan bir kimsenin korsan almasında ne gibi bir beis olabilirdi, değil mi?

O düşüncelerim geride kaldı. Bugün, o zamanlar aldığım kitapları kitaplığıma koymaya bile razı olmakta zorlanıyorum.

Yayıncıların çok iyi bilmesi gerekiyor ki, Türkiye toplumunda kitap hâlâ bir lüks, böyle olduğu için de pek çok insan bir kitaba 20-30 TL vermeyi "akılsızlık" olarak görüyor. "İşe yaramayan bir nesneye neden üç paket sigara parası verilsin ki?" Mantık bu. Olan da kitabın bir lüks olmaktan öte, temel bir ihtiyaç maddesi olduğunu bilenlere oluyor. Az talep, az arz ekseninde kitaplar pahalıya satılıyor, insanlara da korsana meşruiyet biçmenin yolu açılmış oluyor, benim öğrencilik yıllarımda yaptığım gibi.

Sağlıkla kalınız.

Yılda 20-30 barajında kitap okuyan biriyim. Genellikle orjinal almaya çalışırım. Çok az miktarda da olsa korsan kitap almışlığım oldu. Zaten okuduğum kitapların bir çoğunun korsanı üretilmemiş bile olabilir. Özellikle klasikleri cep boyda yayınlamaya başlayan yayınevleri sayesinde korsandan kaçışın hızlandığını düşünüyorum. Çünkü cep boyu kitaplar korsanla aynı fiyata denk geliyor. Ancak kitap fiyatlarının daha ucuz olmasını sağlayacak bir şeyler mutlaka olmalı…

Yılda ortalama olarak 30-40 kitap okuyorum çalışma yoğunluğundan dolayı ve göz rahatsızlığımdan dolayı ve tabiki de alım gücünden dolayıdır bu kitap okuma sayım.Hiç bu zamana kadar korsan kitap almadım.Ve korsan kitap alımına karşı olan biriyim.Çünkü yazarlar bir emek harcayıp zamanlarını bir ömürlerini bir tek kitap için sarf ediyorlar.Bende yazara karşılık olarak onların emeklerinin karşılığı olarak orijinal baskılarını almayı yani bandrollü kitap almayı tercih ediyorum.Yani emeğe saygı gösteriyorum elimden geldiğince.Bazı kitapları da arkadaşlarımdan temin ediyorum tabi ama yinede satın almaktan yanayım.Ve bence herkesin emeğe saygı göstermesi gerekiyor.Türkiye standartlarında bu biraz imkansız gibi görünse de zor geçine bilen bir kesim için yinede mümkün olduğunca az da olasa orijinal basımlı kitapları almalarını istiyorum.

Bizleri üzmeyecek,sizleride süründürmeyecek bir yerde anlaşabilsek keşke..Paran yok bu bir etki alternatif yollara iten,korsanlık ise buna bir tepki bu alternatifi sağlayan.Ben demedim Newton demiş asırlar önce..Etki-tepki yasası..Emek hırsızlıgına hayırda paramız yok be ne yapalım okumayalım mı? Az kaldı mühendis çıkmama ozaman bende Korsana Hayır diyen kervanına üye kaydımı yaptıracam..

Esenle kalın..

yayınevleri 1000-2000 baskı yapacağına 5-10 bin baskıyla, daha az fiat ve daha geniş bir dağıtım yapsalar… ya da "korsan" baskı yapmasalar… bilinen ve dile getirilmeyen gerçekleri de söylemek gerekiyor galiba…

Gönül rahatlığıyla korsan kitap alıyorum. Çünkü param yok. Param olsaydı gönül rahatlığıyla almazdım. Şu son zamanlarda korsancılar da fiyatları bayağı bir yukarı çektiler. Ben devlet olsam korsanda yüksek fiyata müsaade etmem.

Yılda 30-40 kitap alıyorum.hayatımda korsan kitap almadım.maddi sebeplerle alanlara kızamıyorum çünkü fiyatlar çok uçuk.almamamınnsebebi Türkiye'de kitapokurunun çok az olmasına rağmen bu kadar çok yayınevinin binlerce kitabı piyasaya sürmeleri çabalarını takdir etmem.türkiyede kütüphanecilik sistemi gelişmiş olsaydı insanların bu kadar korsan alımına yüklenmeyeceklerini düşünüyorum.keşke Türkiye'de geniş çaplı bir kitap takas sistemi olsaydı….bir aralar radikal bu işe soyunmuştu

Ben Bodrum da yaşadığım için mi almıyorum yoksa korsana karşı olduğumdan mı bilemiyorum. Benim için kitap ciddi bir maliyet oluşturuyor. Yazmaya devam etttiğim romanım için bir çok kitap ve kaynak ihtiyacım hasıl oluyor. Son zamanlarda mümkün olan tüm vaktimi kitaplara ayırdığımdan aldığım kitabı 3 gün üzerinde bitirmem gibi bir lüksüm yok. Buda haftada en az 2-3 kitap okumam demek. Haliyle maliyet ciddi. Bu durumda eski basımlarını, cep boylarını yada internette fiyatlarını düşmesini bekliyorum Okuduğum kitaplarında mutlaka benim olmasından, kütüphanemin bir köşesinde belki tekrar okunurmuyum diye beklemelerinden hoşlanıyorum.
Bakarsınız bir gün ben de yazar olur, kitabım basılırsa onu korsan tezgahlarında değil kitapçıların çok satılanlar raflarında görmek isterim. Tabiki bu durumun ironisi kitap çok satarsa korsanı da çıkar.
Saygılarımla.

korsan kitap alanların, korsan kitap almak yanlıştır diyenlere saldırmasını(uygun tabirse) hiç anlayamadım.yine de o tür yorumları yayınlamanız çok içten bi davranış 🙂

korsan kitap almıyorum, internette inanılmaz bir e-kitap arşivi var.aklınıza gelmeyen kitapları bulabiliyorsunuz.illegaller evet. yapı kredi yayınları özellikle çok hassas bu konuda,iki günde yok oluyor linkler.

yine de, emeğine maddi bi karşılık veremediğim insanların eserleri üzerinden, fotokopicilerin para kazanmasını istemem.keşke yayınevleri e kitapları,basılı kitap fiyatından satmasa.

Ucuza kitap edinmenin diğer bir yolu olan sahaflar da bu konuda suçlu bence. İmzalı, ilk basım, antika vs. gibi sahaf değeri olmayan kitapları neredeyse sıfır kitap fiyatına satıyorlar.

bir yorum bırakın