Nuh Köklü… Bi sigara içimi…

Öyle böyle değil. Gerçekten zorlu zamanlardan geçiyoruz. Günden geriye, devam etme gücü verecek bir şeyler kalmasını beklemek de zor artık.

Akıl almayacak bir cinayete kurban gitti Nuh Köklü. İsteyen sosyolojik çözümlemesini yapsın, isteyen bu pisi pisine cinayetten siyasi rant elde etmeye çalışsın, benim tek bildiğim Nuh’un artık bu dünyada olmadığı. Ensesine indirdiği kulaklıkları, alaycı gülümsemesi ve her daim dağınık halleriyle Nuh Köklü yok. Yolun solundan koşmayı seven o adam yok artık.

Bir dönem NTV’de kesişmişti yollarımız. Arada masa başında, arada sigara molasında muhabbet ederdik. Beklenmedik anlarda beklenmedik sorular sorardı. Tam günün saçma koşturmacası içindeyken “Borges’in şiirleri neden gerektiği kadar konuşulmaz sence?” diyen biri çıkardı karşıma. Beni köşeye sıkıştıracağı soruları genelde edebiyattan seçerdi. Özellikle de gönlünün yarısını bıraktığı Latin Amerika’dan. Bazen takılırdım muhabbet radarına. Bazen de kaçardım muhabbetinden, başlamadı mı bırakmazdı çünkü.

Ama sessiz kalınması gereken anları da bilirdi.

NTV’de, işten çıkarıldığım gün, kapının önünde birkaç dostla vedalaşırken yanıma gelmişti. Sarılmıştık. “Çok üzüldüm,” diye fısıldamıştı Sonra da sigara tutup “Konuşmaya gerek yok ya, bi sigara içelim yeter,” demişti.

Gerçekten konuşmadan birer sigara içtik. Bir kez daha sarıldık, sessizce vedalaştık. Bir daha da görmedim Nuh’u. Ta ki…

Kısa süre sonra Nuh da NTV’den çıkarılanlar kadrosuna katıldı. Aradım, kısa bir telefon konuşması yaptık. Öyle durumlarda sessiz kalınması gerektiğini öğretmişti ne de olsa. “Görüşelim bi ara, bi şeyler içelim,” dedik. O içkiler hiç içilemedi.

NTV’den çıkarıldığımda, yıllarca aynı kadroda çalıştığım kimi isimler, kuru bir telefon mesajıyla veda etmişlerdi. Arayıp sesimi duymaktan bile korktular belki de. Kimileri içinse sevindirici bir haberdi artık orada olmamam. Ama hiçbir şey demeden çok şey diyen biri vardı o günlerde; Nuh Köklü.

“Konuşmaya gerek yok, bi sigara içelim yeter.”

Dostluğumuz da “bi sigara içimi” sürdü.

Günlerdir onun hakkında yazılanları okuyorum. Tanımadığım Nuh ile tanışıyorum. Anasının elindeki kartopu gibi büyüyor içimde dert. Birlikte çekilmiş bir fotoğrafımız yok.

Geriye “bi sigara içimi” sürede yazdığım bu yazı kalacak.

Yorumlar (6)

düzgün işleyen bir hukuk adalet sistemi olmayınca zorbalara gün doğuyor..

Merhaba ,
Yazım diliniz , bu bloğu keşfetmek için birazcık geç kalmış olduğum hissini uyandırdı bende.. Ama iyi ki karşıma çıktınız , artık buralardayım ve takipyetim.. Sevgilerimle..
grilady.blogspot.com

Her gün bir yaprak,
Ve bir yaprak daha…
Takvimden, dalından, canından…

burası neresi?
bu yol nereye varır?
her şey neden bu kadar karanlık?
bağırmanın haklılık nedeni olmadığını öğrenecek miyiz?
susmanın ve nerede susmak gerektiğini bilmenin faziletini anlayacak mıyız?
bir gün iyi insanlar çoğunlukta, iyi ve güzel "normal" olabilecek mi hayatlarımızda?

İçimin çok yandığı haberlerden biridir. "Ne hale geldik?" sorusunu dahi soramaz haldeyiz. Allah rahmet eylesin. Her şey halkadır; döner dolaşır, geri gelir.

Teşekkürler Yeni şeyler ögreniyoruz

bir yorum bırakın