Pal Sokağı Çocukları

Günün birinde “Çocukluk yıllarında okuyup da unutamadığın kitap hangisiydi?” diye soracaklar. Büyük insanlar olacak bunu soranlar; bıyığıbeyaza çalmış adamlar, sesleri sigaradan kırçıllaşmış kadınlar. Şu anda elinin altındaki kitabın adını vereceksin onlara. Tam o anda yoldaşını ihbar etmiş,oyun oynadığınız arsadan bir avuç toprağı karşı çeteye vermiş olacaksın. O özgürlüğün bir anını bile satmamak için ettiğin yemin yankılanacak zihninde. Bu kitabı, ikiyüzlü yetişkinlerin kirli dünyasında kurban taşına yatırdığın için kendiden nefret edeceksin. Onlar ne anlar ruhunu satmadan yaşamanın değerini? Onlar ne anlar kardeşçe yaşamayı; birlikte, omuz omuza. Utanacaksın kendinden, özür dileyeceksin Nemeçek’ten. Sadece ondan mı? Boka’dan, Çele’den, Barabas’tan ve hatta Feri Ats’dan. Sadece kendi mahallenden değil, Kırmızı Gömlekliler’den bile özür dileyeceksin. Sen “Affet beni Nemeçek,” deyince, ispiyonsever büyükler “Üzüldüğün şeye bak, Nemeçek öldü!” diyecekler. Yumruklarını sıkacaksın, tanıdığın-tanımadığın bütün Nemeçek’lerin “İnsanlık Onuru” bahçesinde top oynadığını söylemeyeceksin onlara. “Biz ‘Pal Sokağı Çocukları’bir kere bağlanırız birbirimize, o yeter bize!” demeyeceksin.

Ve gün gelip de insanlık onuru dünyanın bütün sabahlarını aydınlatana kadar, elini çekmeyeceksin kitabın kapağından. Kimse kirletmesin diye.

Budapeşte’de kitabın geçtiği sokağa yapılan anıt

Yorumlar (1)

Tek söz birakmamışsınız söyleyecek.

bir yorum bırakın