Şimdi okullu oldum…

Yıl 1974. İlkokula başladığım gün. Ankara Ballıbaba
Sokak’taki evde bütün aile toplanmış durumda. Anneannemle dedem de Bursa’dan
kalkıp gelmişler. Dedem, bu özel günde küçük torununu yalnız bırakmak
istememiş. Oysa biliyoruz ki, ancak iki baston desteğiyle yürüyebilen dedem,
seyahat etmekte zorlanıyor. Sabah erkenden kalkılmış, tıraş olunmuş, takım
elbise giyilmiş, köstekli saat takılmış… Sol kolumu dedemin omuzuna
atıvermişim poz verirken. En çok o sarılma anını özlüyorum. Bir de hala
burnumda dolaşan tıraş kolonyasının kokusunu.

Yorumlar (5)

Eğitime verilen önemi anlamak ve anlatabilmek için bundan daha etkili bir hayat parçası bulunabilir mi emin değilim… Belki böyle bir "sosyal mesaj" vermek için yazmadınız bunu, ama güzelliği de burada zaten. Rafine olmuş anıların kendiliğinden bunları kulağımıza fısıldaması…

Bu anılar, bu kokular insanı bir ömür mutlu edecek kadar değerliler. Dedemin tıraş losyonu kokusunun sırrını üniversitedeyken keşfetmiştim nihayet. Hastaydı ve dışarı çıkıp alamayınca benden almamı rica etmişti. Sadece tek bir yer satıyormuş meğer. Ankara'da aradım o ufak dükkanı, eski ve artık çoğu kimsenin kullanmadığı bir sabundu karşıma çıkan. Yıllar geçti, evlendim. Eşim eski usül tıraş olmayı severmiş meğer. Bir sabun kabıyla karşılaşmanın bu denli güzel olabileceğini hiç düşünemezdim o ana dek. Şimdi ne zaman tıraş olsa dedemle olan tüm o güzel anıları, çocukluğumu, mis kokulu yanaklarında yeniden yaşıyorum.

Of! Muhteşem! İlkokula başlayan bir çocuğun o gün ailesini yanında hissetmesi, seneler sonra bile o günü anması ne hoş bir durumdur. Çok duygulandım.

Ne mutlu ki böyle anlarımız ve o anları yaşatanlarımız var… Yanımızda olmasalar da, bize bıraktıkları her şey için bir kez daha teşekkürler …

tüm yazılarınız gibi çok içten ..bir okurunuzun gözünden ..

http://icteolan.tumblr.com/tagged/yekta%20kopan

bir yorum bırakın