Berlin

Berlinale-1

18 Şub: Berlinale

Artık Fil Uçuşu’nun bir Berlin muhabiri var: Begüm Bakırcı Yıllardır pek çok projede birlikte çalıştığım Begüm, bir süre Berlin’de yaşayacak. Bir gün onunla yaptığımız işleri de yazarım belki. Çünkü bugüne kadar birlikte iş yaptığım en çalışkan ve en zeki insanlardan biridir Begüm. Zaten Berlin’e gidince de duramadı, ayağının tozuyla Fil Uçuşu için de çalışmaya başladı. Kısa süre sonra çok daha fazla haberle karşımızda olacak. Ama hız kesmeden konuya girdi ve Berlin Film Festivali’ne şöyle bir göz attı. Berlinale’nin bu yılki…

kat_frankie40_carolaschmidt3

12 Şub: Kat Frankie: Avustralya’dan Berlin’e

Berlin’e akın var bu aralar. Daha dün akşam bir sohbette kulak misafiri oldum; falancalar da Berlin yolcusuymuş. Eski bir Berlinsever olarak, bu hikayeleri her duyduğumda aklıma Kreuzberg’deki taksi şoförü geliyor. Beş ya da altı yıl önceydi. “Küçük İstanbul” olarak bilinen semtte sohbet ediyorduk. Aydın’dan İstanbul’a oradan da Berlin’e göçmüş. Uzun hikayesini güzel anlatıyordu. Aşk, parasızlık, evlilik, kaçak işçilik, ırkçılıkla mücadele… Ve çok daha fazlası. “Bir heyecanla gelir fiyatları yükseltip giderler abi,” demişti. “Geçen ay İstanbul’daydım. Cihangir’e ne yaptılarsa, aynını Karaköy’e…

IMG_5923

10 Şub: Berlinale Notları.02: Variety’ye kapak olmak!

Berlin. “Kimse Geceyi İstemez/Nobody Wants the Night” ve “Çöl Kraliçesi/The Queen of Desert” filmlerini izleyemedim. Açılış filmi olması nedeniyle ilkiyle ilgili çok sayıda haber okuduk. Isabel Coixet’nin filmi, Juliette Binoche’un oyunculuğuyla alkış toplamayı amaçlıyor. Basın toplantısına kıyısından yetişebildiğim “Çöl Kraliçesi/The Queen of Desert” ise Werner Herzog imzasını taşıyor. Nicole Kidman ve James Franco’yu Berlin’e getiren film, kırmızı halısının görkemiyle yetinecek gibi görünüyor. Bu filmlerle ilgili merkeze alınacak bilgiye, Esin Küçüktepepınar’ın Radikal’deki yazısından ulaştım. (Burada öyle bir tempoyla koşturuluyor ki, Esin’i…

unnamed

06 Şub: Berlinale Notları.01

65. Berlin Film Festivali… Berlinale… Hava buz gibi. Gündüz – 4 derece. “Berlin halkı soğuğa rağmen festivaline sahip çıkıyor,” klişesini duyarsanız, gülüp geçin. Çünkü sadece Berlin’de değil, dünyanın çoğu yerindeki sanat festivallerinde halkın ilgisi, hava sıcaklığına göre değişmiyor. Cannes Film Festivali’nde fırtınalı ve yağmurlu bir günde açılış yapıldığında görmüştüm bunun ne demek olduğunu. Evet, hava soğuk. Ve evet, festival güzel. Festival ziyaretçileri ilk günün yaka kartı almak ve alanı tanımakla geçtiğini bilir. O yüzden kulaktan dolma bilgilerle “izlenim yazısı” paralayacak…