“Edebiyat Dersleri”, Nabokov’un Wellesley ve Cornell üniversitelerinde verdiği derslerin notlarından oluşuyor Vladimir Nabokov: Bir kez çekim alanına giren okurun, bir daha uzaklaşamayacağına inandığım bir yazar. Hani deyim yerindeyse, kelebek gibi avlıyor sizi. İlk birkaç satırını okuduğunuzda, ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, elindeki fileye düşüveriyorsunuz. Artık Nabokov’un geniş koleksiyonunda geçecek ‘kelebek okur’ ömrünüz. Yıllar içinde farklı yayınevlerinden kimi iyi, kimi kötü çıkan çevirileri derleyip toparladığı, özenli yayın hazırlığı, baskılar ve önsözlerle bizlere ulaştırdığı için İletişim Yayınları’na teşekkür ederek başlayalım. “Rus…
Fatih Özgüven
Geçen yıl Sahaf Festivali’nden aldığım kitaplardan biri de Thomas Mann‘ın Tonio Kröger ve Tristan isimli iki novellasını bir ciltte, Esat Tekand‘ın desenleriyle, Fatih Özgüven‘in çevirisiyle ve etkileyici önsözüyle sunan kitap oldu. Birikim Yayınları’nca Şubat 1983’te yayımlanmış. Mann, bu novellalarında da içinden geldiği burjuva dünyasının dinamikleriyle hesaplaşmakta. Mann’ın temel izleklerinden olan 19.yüzyıla vedanın fonda olduğu ve sanatçı-toplum ikileminin masaya yatırıldığı metinler. Ancak bu okuma yolculuğunda beni etkileyen bir başka nokta var. Beni çoğu zaman okuduğum metnin içeriğinin önüne geçen bir zihin yolculuğuna…
G GÜROL’UN ANNESİ: “Gürol’un annesi her şeyin en doğrusunu bilirdi,” diye başlar Fatih Özgüven’in öyküsü. Gerçekten de her şeyin, özellikle de anne-oğul arasındaki ilişki dinamiklerinin nasıl olması gerektiğini en iyi o bilir: Dünyanın geri kalanına sunduklarından ne daha azı ne daha fazlasıdır oğluna sundukları… Gürol kendini bildi bileli annesinin çevresinin eşit haklara sahip, yaşsız, cinsiyetsiz bir üyesidir… Amerika ile Türkiye, anne kucağı ile sevgili memeleri arasında bir düşünce girdabında dönüp duran Gürol’un düşünceleri, okurun burnunda keskin bir tuzruhu kokusu bırakır….