Fazıl Say

DSGMToplu

24 Kas: Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler

Sanatın en büyük destekçisi sanatçı. Doğru projeyi doğru sponsorla buluşturmak, ürettiği sanat dalına gönülden bağlı olan, geleceğe katkı sağlamak isteyen sanatçılara düşüyor. “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” de böyle bir proje. Güher- Süher Pekinel’in katkı sağlayıcı projeleri beşinci yaşına girdi. Hemen özetleyeyim: Konservatuvarlarda okuyan öğrenciler arasında yapılan seçmeler sonucunda seçmeleri kazanan öğrencilerin Avrupa’nın en iyi müzik okullarında eğitim gördüğü ve sonrasında her birinin Türkiye’yi uluslararası yarışmalarda temsil ettiği bir çalışma var karşımızda. Bu projeden şimdiye kadar on bir öğrenci yararlandı: Dorukhan…

0

09 Kas: Fazıl Say videosunun perde arkası

Fil Uçuşu’nda Fazıl Say ile ilgili çok sayıda yazı var. Kimi zaman bir konser yorumu, kimi zaman bir CD önerisi, kimi zaman da gündemin gri renkli tortuları ile ilgili bir yorum. Bu kez kişisel olarak da içinde bulunduğum ve benim için farklı anlamı olan bir haberim var. Fazıl Say, yeni albümü “Say Plays Say” çıktıktan sonra, bu albümle ilgili hangi televizyon programında konuşabileceğini, eseriyle ilgili düşüncelerini nerede özgürce anlatabileceğini düşünürken ortaya çıkan bir düşünce. Bir hayal. Ortak hayalimiz. “Kendimiz yapalım,…

Unknown

06 Kas: Öneriler

1.     Fazıl Say’ın ilk bestesinden bu yana solo piyano için yaptığı çalışmalar “Say Plays Say” CD’si ile dinleyicilere ulaştı. Çoğunu iyi bildiğimiz eserleri topluca dinleyebilmek için müthiş bir fırsat. İyi, temiz kayıtlar ve damıtılmış bir icra. 2.     Zorlu PSM artık prodüksiyona da el attı ve Talimhane Tiyatrosu’nun harika kadrosuyla bir araya geldi. “Seni Seviyorum, Mükemmelsin, Şimdi Değiş” eğlenceli bir müzikal. Lerzan Pamir ve Mehmet Ergen’in ortaklaşa rejilerinde, altı yetenekli oyuncu/müzisyen izleyenlere şapka çıkarttırıyor. Ancak kişisel alkışlarım oyunun şarkı sözlerini Türkçeleştiren…

fft64_mf1215399

24 Eki: Fazıl Say’a bir bardak çay verebilmek

Fazıl Say’ı sevebilirsiniz ya da sevmeyebilirsiniz. Müziğini ilgiyle dinleyebilirsiniz ya da mesafeli durabilirsiniz. Kimi ortamlarda “Gerçek bir dünya sanatçısı” kimi ortamlarda “Yahu bu Fazıl da çok konuşuyor kardeşim” diyenlerden olabilirsiniz. Fazıl Say’ın cümlelerine sanat çerçevesinden ya da milliyetçilik çerçevesinden bakanlardan olabilirsiniz. “Sanatçı siyasetten uzak durmamalıdır” diyenlerle, “Çalsın piyanosunu, ötesine karışmasın” diyenlerin arasında kaybolmuş olabilirsiniz. Fazıl Say üstünden pozisyon almanın faydalarına inanlardan olabilirsiniz. Ezcümle, istediğinizi olabilirsiniz. Ama sorularını cevapsız bırkamazsınız, bırakamayız. Herkes kendi meşrebince, durmak istediği yeri seçerek ve dürüst cümlelerle…

Gezi-Concert-1

02 Haz: Sen de oradaydın Can Baba!

Fazıl Say’ı anlatmama gerek yok Can Baba! Senin tayfadan, bilirsin onu. Zaten öyle bir albüm yaptı ki, seni bütün dostlarınla aynı masaya oturttu. Metin Altıok da var o masada Nazım Hikmet de. Bununla da yetinmedi deli çocuk, Rilke şiirlerinin sokak sokak dolaştığı, Schiele tablolarının bedenimizin zavallılığını ezberlettiği Viyana’dan iki güzel dostuyla tanıştırdı bizi. Ferhan Önder ve Ferzan Önder kardeşler, piyanoyu öyle çalıyorlar ki, her notada bir yudum şarap almış gibi oluyorsun Can Baba! Konser bittiğinde, “içtim şarap, halim harap” vaziyetindeyiz…

cats

21 Kas: Nazım, vatan hainliğine devam ediyor. Hala!

Tuhaf bir Pazar günü yaşanıyor Frankfurt’ta. Geçmiş zamanla, şimdiki zaman karışmış durumda. Soğuk bir akşamüstü, ünlü Alte Oper’in önünde toplanan kalabalık, Türkiye’deki tutuklu gazeteciler için bir gösteri yapıyorlar. Mustafa Balbay’ın hücresinin bir benzeri konulmuş meydanın orta yerine. İsteyen içine girip, Balbay’ın kaç metrekarelik bir dünyada, gökyüzünü hayal ettiğini anlamaya çalışıyor. Bir ara hızlı adımlarla, paltosunun yakasını kaldırmış bir adam geçiyor kalabalığın içinden. Durup bakıyor Balbay’ın hücresine, sonra Alte Oper’in içine doğru yürüyor. Akşam vereceği konserin provasına yetişmek için acele ediyor….

fazilsay

14 Mar: İçinden Adalar Vapuru Geçen Senfoni

      Dortmund’da soğuk bir gün. Yine de şehir meydanı şenlik yeri gibi, herkes sokakta. Gençler sarı-siyah atkılarını sallayarak elektronik mağazalarının vitrinlerindeki dev ekranlardan Ruhr bölgesi derbisini izliyorlar. Dortmund, Bochum deplasmanında 2-0 galip. Bira-sosis-patates-lahana salatası muhabbetinde bir yandan maça bakıyoruz, bir yandan da akşamki konserle ilgili beklentilerimizi konuşuyoruz. Tezahüratlara eşlik ederek noktalıyoruz maçı. Türk futbolcu Nuri Şahin’in de bir asist yaptığı maçta Dortmund 4-1’lik zafere ulaşıyor. Gençler mutlu, sokaklar şarkılı! Artık akşamki konserden, Fazıl Say’ın “İstanbul Senfonisi”nin dünya prömiyerinden başka konumuz…