Aşıklı Höyük notlarımı Fil Uçuşu’nda paylaştıktan sonra bir sosyal medya kullanıcısı, bu kazı çalışmasıyla ilgili itirazlarını dile getirmiş. İtirazlar iddialardan oluşuyor. “Avrupa Birliği fonları alıp yine de öğrencileri ücretsiz çalıştırmak” gibi sert iddialar. Araştırdım soruşturdum ve bu iki iddianın da karşılığının olmadığını öğrendim. Böylesine ciddi iddia-ithamların kaynaksız, belgesiz ve hatta dayanaksız yapılmasına üzüldüm ama çoktandır biliyorum ki, sosyal medya öyle bir diyar. Üstelik doğru cevaplara ulaşmak da zor değil; örneğin fon meselesinin cevabı için Aşıklı Höyük Dostları Derneği’nin internet sitesine…
Mihriban Özbaşaran
6 Eylül günü Aşıklı Höyük’e doğru yola çıktık. Bu gezinin neden yapıldığını, nasıl bir bilgi kazanımı sağladığını ve Aşıklı Höyük’ün hikâyesini Uğur Gürses T24’te çıkan yazısında çok detaylı ve net anlatmış. O yazının sözlerini tekrar etmeye gerek yok. Dileyen Uğur Gürses’in Aşıklı’nın 1001 Yılı başlıklı yazısına buradan ulaşabilir. Ben gezide sağa sola hayranlıkla bakarken Uğur’un her sohbetin, her nesnenin kaydını bu kadar hassasiyetle yapıp çıkarmasını kıskandığımı söyleyip yola devam edeyim. Geziden notlarımı şöyle sıralayabilirim: Çatalhöyük’ün geniş bilinirliği, Göbeklitepe’nin dizilere kadar…