…seksenin üstünde filmde bir bütün coğrafyayı güldürmeyi başarmış Kemal Sunal, bir fotoğraf karesinde dünyaya gülmektedir. Kemal Sunal (11 Kasım 1944 – 3 Temmuz 2000) Filmlerine “Şaban’lı filmler” denildi yıllarca… Herkes izledi o filmleri, öyle ki, kimi sahnelerindeki replikler ezberlendi. Hababam Sınıfı’ndan Tosun Paşa’ya, Zübük’ten Düttürü Dünya’ya yazlık sinemalardan televizyon ekranlarına uzanan bir kahkaha fırtınası ile geçti bu dünyadan. Ölümü de, bir film çekimine giderken oldu. Erken ayrıldı aramızdan. Vikipedi’den bir alıntı: 12 Eylül öncesi dönemde yarım bıraktığı üniversiteyi…
O esnada başka bir yerde
…Bertolt Brecht, hastabakıcı olarak görev yaptığı savaştan geriye kalan ceset, korku ve ölüm kokularının sindiği bir hayata cevap olarak “Gelen Savaş” şiirinin dizelerini düşünmektedir. Gelen Savaş Bu gelen ilk savaş değil. Çok savaş oldu bundan önce. Bittiği gün en son savaş bir yanda yenilenler vardı gene, bir yanda yenenler vardı. Yenilenlerin yanında kırılıyordu halk açlıktan. Yenenlerin yanında halk açlıktan kırılıyordu. Çeviri: A.Kadir – A.Bezirci (Halkın Ekmeği, Yazko Yayınları, 1982)
…Albert Camus derin bir nefes almış ve “Arkamda yürüme, yol göstermeyebilirim. Önümde yürüme, arkandan gelmeyebilirim. Yanımda yürü ve dostum ol,” demeye hazırlanıyordur. Ustayı İletişim Yayınları’ndan çıkan Stephen Eric Brooner imzalı “Camus – Bir Ahlakçının Portresi” isimli biyografi nedeniyle anıyoruz. Camus’yü politik, edebi ve felsefi yönleriyle tanımak isteyenler için öenmli bir inceleme olduğunu söyleyebilirim. Ancak kişisel tavsiyem Camus’yü hiç okumamış olanların, bu kitapla başlamaması. Yeri gelmişken sorayım: Sizce Camus’yü okumaya hangi kitabıyla başlamak lazım?
…gözünü dünyaya Natalia Nikolaevna Zakharenko adıyla açan ve Asi Gençlik‘ten Batı Yakasının Hikayesi‘ne efsane filmlerle sinema tarihine geçen Natalie Wood, günün birinde bir yat gezisinde öleceğini bilmeden, denizin o tatlı esintisine karşı gülümsemektedir. Natalie Wood (1938 – 1981) Başarıyla, alkışlarla, aşklarla, dedikodularla, yükseliş ve düşüşlerle dolu bir hayatın ardından sır dolu bir ölümle çıkar son yolculuğuna Natalie Wood. Robert Wagner’la evliyken bir yat gezisi sırasında tekneden düşer ve boğularak ölür. Teknedeki bir diğer isim Christopher Walken’dır. Bir aşk üçgeni ve…
…Ergin Orbey, Türk sinemasının unutulmaz sahnelerinden birinde, Hababam Sınıfı’nı denetleyen müfettiş rolünde, sinir krizinin hemen eşiğindendir. Ergin Orbey. 2012’de aramızdan ayrıldı. Çocukluğumun Ankara’sında, o erken yaş çalışmalarının tablolarında hep o var. Ankara Radyosu’ndaki unutulmaz Okul Radyosu, Çocuk Bahçesi ya da Arkası Yarın kayıtlarında yönetmen koltuğunda oturur, hoşgörülü ve sakin bir eğitici yaklaşımıyla sarıp sarmalardı. “Başla!” komutu verene kadar geçen saniyelerde, bıyığının köşesini çekiştirir, gözünü bir an olsun metinden ayırmazdı. Yumuşak bir el hareketiyle başlatırdı kaydı; sonrası akar giderdi zaten. Tiyatro…
…Komiser Colombo, çetrefilli bir olayın son aşamasında “Tabii, haklısınız,” dedikten sonra, katilin maskesini düşürecek son hamlesini yapmaya karar verir ve o meşhur sözünü söyler: “Yalnız aklıma takılan son bir şey daha var…” Sadece Komiser Colombo rolüyle anmanın, etkileyici kariyerine haksızlık olacağını düşündüğüm Peter Falk, ünlü televizyon dizisinin bir sahnesinde… Not: Colombo demişken, dizinin Türkiye’de sevilmesinde büyük payı olan bir usta oyuncu/seslendirme sanatçısını da analım: Savaş Başar’a selam olsun.
…Özdemir Asaf, yuvarlanıp giden bir “r” harfinin arkasından bakıp sigarasını tellendirmektedir. Özdemir Asaf (11 Haziran 1923 – 28 Ocak 1981) Noktasız Biri gelir sorarsa Sana beni sorarsa Gitti der misin Gittiğimi söyler misin Gidiyorum ben sana Benimle gider misin
…Muhsin Ertuğrul, Octave Baudoin rolünde harikalar yaratmaktadır. Muhsin Ertuğrul, 1912’de Burhanettin Tepsi tarafından sahneye konan Loyson’un L’Apôtre adlı yapıtından uyarlanmış “Müçtehit” oyununda Octave Baudouin rolünde. Fil Uçuşu, tiyatroya adanmış bir ömrün örnek ismi Muhsin Ertuğrul’u, Şehir Tiyatroları’nın yönetiminin belediye bürokratlarının eline bırakılmasının konuşulduğu, adının verildiği tiyatronun önünde bütün tiyatrocuların siyasi baskılara karşı tekyürek olacağı günde saygıyla selamlıyor.
…Federico Fellini, “dışarıdan – içeriye” bakmaktadır! Federico Fellini (20 Ocak 1920, Rimini – 31 Ekim 1993, Roma) Fellini, 1965 tarihli Ruhların Giulietta’sı (Giulietta Degli Spiriti) filminin setinde. Sadece filmleriyle değil hayatıyla da çok şey öğretmiştir bana. Bütün filmlerine şapka çıkartmakla beraber, tümüyle kişisel nedenlerden, her daim Amarcord diyorum büyük ustaya…
…Metin Altıok ve Füsun Akatlı, Ankara’nın isli-sisli, pis-puslu havasında, umutla-mutlulukla-onurla-başları dik, küçük bebekleri Zeynep Altıok Akatlı’ya hayatı fısıldamaktadır. Metin Altıok (14 Mart 1940 – 9 Temmuz 1993) Füsun Akatlı (1940 – 4 Temmuz 2010) Metin Altıok’un doğum günü bugün. Sivas katilleri için zamanaşımı kararı verilmesinin bir gün sonrasında… Fil Uçuşu bu utancı unutmayacak. Sivas’ta yakılan bir kişiyi bile unutmayacak. Onurlu bir yaşam için, hiçbir insanlık suçunda zaman aşımı olamayacağını unutmayacak. Nice yıllara Metin Altıok! MEKİK Şimdi aşk kaçmış bir ilmektir gövdenin…