Öykü Sözlüğü

26 May: Sözlük.02

    D DALLAS: 80’ler. Toplumsal belleğimizin ortak paydası. Kültürel emperyalizm. Heyecan fırtınası. Bebeklerine Bobby adını vermek isteyenlerden, Dallas’a gitmek için evinden kaçanlara uzanan bir histeri krizi… YARATI VAKFI üyeleri de bu histeri krizine katılır. Büyük sanatçıya Türkiye’de ne kadar sevildiğini göstermek için birörnek Sue Ellen başı yaptıran dilbilir annelerimiz. Körebe gazetesinin açtığı yarışmayı kazanıp, Sue Ellen’la ‘tipik’ bir Türk akşam yemeği hakkını kazanan ‘tipik’ Türk erkeği Recep Alkan. Roze şarap, kırık dökük bir sohbet, sessizlikler, şişen ayaklar… Histeriye atılan tokat…

23 May: Sözlük.01

    A ARTIK HİÇ ÜZÜLMEYİN SOKAĞI: Kimsesiz bir Ankara gecesinde, yıllardır arandığı halde, beklenmedik bir an’da rastlanan sokaktır. Anlatıcının belleğinin koridorlarını darmadağın eden, Rio de Janerio’nun çığlığıyla, Frankfurt Radyo Kulesi’nin bir ok oluşuyla, New York’un kırık parçalarını sergilemesiyle, dünyanın dört bucağından gelen onlarca imgenin savrulmasıyla kararan bir gecede son duraktır Artık Hiç Üzülmeyin Sokağı. Öykünün sonunda, anlatıcı sokağın kaldırımına yığıldığında, kırık bir teleferik avucundan dışarıya yuvarlanır. Bu kadar duyguyu taşımaya hangi teleferiğin gücü yetebilir ki? Artık hiç üzülmeyin diyen bir…